8 Mart ve Kadınlarımız

8 Mart, kadınları merkezine alan ve o gün tüm açıklama ve demeçlerin, toplantı ve sanat etkinliklerinin öznesinde kadınlarımızın olduğu özel bir gün.

8 Mart ve Kadınlarımız

Hikâyesinde bile bir mağduriyet, ölüm ve haksızlık olan bu özel gün etkinliklerinde,  değişken olmakla birlikte genel hava ve özel tema, kadınların gördüğü şiddet, uğradıkları haksızlıklar ve toplumunda yeteri değeri görmemeleri üzerine inşa edilmesi.
Mafyavari kişilerin ve şiddete eğilimli serseri kalabalığın tarafı olduğu bir hukuki davayı, sırf kadın olduğu için kendisine zarar gelmesin gibi bir iyi niyetle de olsa, kendisinden alınıp Pars savcıya verilmesine içerlenip başsavcıya üst perdeden saydıran Derya Savcı; okumuş-yazmış eğitimli kimselerin dahi cinsiyetçi yaklaşımlar gösterdiğini cesurca ifade ederek kapıyı vurup çıkma sahnesiyle  “Yargı” dizi yönetmeni,  8 Mart mesajını pazar gününden vermişti zaten.

8 Mart konuşmaları ya da etkinliklerinde kurgu ve konuşmalar genelde kadınların ezilmişlikleri, mağduriyetleri ve çoğunlukla çaresizleri üzerine kuruluyor ne yazık ki. Ya da bir yemekli müzik eğlence programıyla günün kutlanıldığı sanılıyor.
Oysa her zorluğa, her olumsuzluğa rağmen güçlü duran, gücü ve zoru başarıp nice hikâyelere imza atan nice kadınlarımız var.
Üretimde, istihdamda, kendi mesleğinde ya da gönüllü bulundukları hayır kurumlarında insanlara dokunan ve yüzlerce insana hayat ve umut olan nice başarılı kadınlarımız var.

Yine, geçmiş yıllarda olduğu gibi, birikim, donanım ve yetenekleriyle bir görev ve iş verildiğinde en güzel şekilde yürütüp başarı ile sonuçlandıracak nice kadınlarımız var.
Kadınlar, 8 Mart’ta çaresizlikleri ve cinayetlere kurban gitmeleri ile değil, dünyayı değiştiren güzellikleri, dokundukları insana birçok meziyet ve fazilet kazandıran yönleri ile öne çıkmalı ya da çıkartılmalı.

İnsanlığın, her alanda kadın eline, onun vicdanına, şefkatine, azmine ve eserleri ile iz bırakmasına ihtiyacı var.
Bizler de 8 Mart vesilesi ile kahverengilerini kuşanıp, iki vasıta değiştirerek heyecanla işine koşan ve insanlığa fayda sunmak amacıyla koşup koşturan, başardıklarıyla gönüllerde taht kuran kadınlarımızın gününü kutluyoruz. 
Ve sözü Yedi Güzel Adam’dan Erdem Beyazıt’a bırakıyoruz:
“Kadınlar bilirim ülkeme ait
Yürekleri Akdeniz gibi geniş, soluğu Afrika gibi sıcak
Yaslandın mı çınar gibidir onlar, sardın mı umut gibi”