4. Grup Yok Sayılıyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'de son zamanlarda yaşanan ekonomik sıkıntılara değinerek 'Türkiye batıyor' imajı çizenleri 3 grup üzerinde nitelendirdi. Erdoğan bu grupları ve özelliklerini şu cümlelerle ortaya koymuş.
1. grup: Türkiye'yi sömürüp büyüyenler
"Birinci grupta içte ve dışta yıllarca ülkeyi sömürerek kendisini büyütmüş bir kesim var. Bunların endişesi reel ekonomiyle büyüyen Türkiye'den eskisi kadar çok kazanç sağlayamayacak olmalarıdır.
2. grup: Bunların tetikçisi
İkinci grupta, ilk gruptakilerin yönlendirmesiyle hareket eden akademisyen, gazeteci görünümlü tetikçiler bulunuyor. İşin açıkçası bunları çok dikkate almıyoruz. Bu tetikçileri çok da adam yerine koymuyoruz.
3. grup: İlk 2 grubun istismar ettikleri
Üçüncü grupta ise çeşitli sebeplerle bize hükümetimize, ittifakımıza besledikleri husumetten dolayı ülkenin ve milletin çıkarları dahil her şeye körü körüne saldıranlar bulunuyor. En çok üzüldüğümüz ve en çok uğraştığımız grup da budur. İlk iki grubun en çok istismar ettiği kullandığı kişiler de bu kesimdir.
Bu son gruptaki insanlara doğruyu anlatarak hakikati önlerine koyarak, diğerlerinin yalan ve iftiralarını çürüterek, kendi ülkelerinin kendi milletlerinin safında yer almaya davet edeceğiz. Türkiye'nin dikkatini dağıtma, enerjisini düşürme, odağını kaydırma, istikametini değiştirme gayretlerine itibar etmeden, işimize bakmayı sürdüreceğiz."
Bu tespitlerin hepsinin altına imza atarız. Ülkemizde bu üç gurup var ve her birinin tek derdi ve sorunu Ak Parti hükümetini yıkmak ve Erdoğan’a seçim kaybettirmek.
Ancak ülkede bir dördüncü grup daha var ki onu da biz yazalım.
4. gurup, Ak Partiye ve onun misyonuna gönülden bağlı, Erdoğan’ın ortaya koyduğu demokrasi ve kalkınma mücadelesini her zaman takdir eden ve her defasında desteğini ortaya koyan bir gurup. Bu grup, öyle yok sayılamayacak ve seçimin kaderini değiştirebilecek düzeyde yüzde 20’lere varan bir topluluk.
Bu gurubun üyeleri, her defasında Ak Partiye oy verdiler, desteklediler ancak Ak Partili seçilmişlerden, bürokratlardan ve parti adına öne çıkan kesimlerden gördükleri kişisel yanlışlar ve kurumsal hatalar, sıklıkla duydukları yolsuzluk, usulsüzlük, adamcılık ve adaletsizlik karşısında partiye inancı ve güveni sarsılan dördüncü kesimi hala yok saymak ve bunların tereddütlerini giderici adımlar atmamak diğer 3 guruptan daha önemli ve gerekli.
Erdoğan da ifade ediyor ve kabul ediyor ki üç guruptan da Ak Partiye bir fayda yok ama zarar çok. Bu zararları bertaraf edip oyunları bozmanın yolu da sandıktan geçiyor.
Sandıktan Ak Parti’yi yeniden çıkartacak kesimi yok sayıp, bunların hassasiyetleriyle hemhal olmamak en büyük tehlikedir ve ne yazık ve ne acıdır ki bunun bir tehlike olduğu bile hala görülememektedir.