28'E EVET 8'E HAYIR

24 Ocak depreminin ardından Elazığ’ın yeniden imar, inşa ve ihya çalışmaları dört bir koldan devam ederken, yapılaşma ve imar konularında atılacak yanlış bir adımın kentsel dönüşümün önünü tıkayacağı  gibi şehrin de geleceğini karartacağı ifade ediliyor.

VERİLEN KARARLAR TARTIŞILMALI

24 Ocak depreminin ardından hemen her kesimden gelecekle ilgili değişik öneri ve teklifler gelmeye devam ediyor. Birçoğu sırf kendi şahsını ve STK’sını gündemde tutma adına hemen herkesin çok iyi bildiği, kahvede konuştuğu deprem ve sonrasında yapılacak çalışmaları sıralayarak gündemde olmak gibi bir kolaycılığa kaçarken, işin gerçek uzmanları ve sürecin şehre kazancı ve kayıpları konusunda ciddi görüşlerini dile getiriyorlar.

Kanal Fırat ekranlarında usta Gazeteci Zeki Akbıyık’ın moderatörlüğünde son günlerin en faydalı programı gerçekleştirildi.

Harita Mühendisi Haluk Arslan, Mimar Kazım Sanaç, işadamı ve müteahhit Avukat Osman Avcıl’ın katıldığı programda, devletimizin Elazığ için düşündüğü projeler, halkın beklentileri ile projelerin uygulanabilirliği ve devam edilebilirliği üzerinde ciddi görüşler ortaya kondu.

İDEAL OLAN NE?

Depremin ardından evlerinde hasar olan ya da hasar olmasa da 2000 yılı öncesinde yapıldığı için riskli görülen binaların yıkılması sürecinde imarın nasıl uygulanacağı, kat yüksekliklerinin ne kadar olacağı, dönüşümün sorunsuz başlayıp sürmesi ve yeni dönüşümlere örnek olması için hangi koşulların oluşturulması gerektiği konusunu ele alan uzmanlar özellikle imar planlarına dikkat çekiyorlar.

Deprem sonrası özellikle depremde evi zarar görmeyen ve herhangi bir kayıp yaşamayan insanlar tarafından önerilen 4 ya da 5 kat yapıların daha güvenli olacağına dair görüşlerin hissi ve yaşanan korkudan dolayı oluşan psikolojik durumdan kaynaklı beyanlar olduğuna dikkat çeken uzmanlar, ideal kat yüksekliklerin şehrin gelecek projeksiyonlarını da düşünerek hesaplanması gerektiğini belirtiyorlar.

TOKİ, KAT MÜLKİYETİ SORUNUNU ÇÖZEMEZ

Yaşanan deprem sonrası bu şehrin, hem AFAD’a hem TOKİ’ye hem Belediyeye hem de inşaat sektöründeki aktörlere ihtiyaç duyduğunu ifade eden harita Yüksek Mühendisi Haluk Arslan, kentsel dönüşüm çalışmalarında karşımıza çıkan en önemli sorunun mülkiyet problemi olduğunu, TOKİ’nin şu an yapmaya başladığı yöntemle bunun çözülmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Şehrin bugünleri gibi yarınlarının da uzun bir projeksiyonla planlanması gerektiğini, depreme güvenli yapılarla birlikte şehrin kadim kültürünün, sosyal yaşantısının ve geleneksel mimariden çizgiler taşıyan bir planlamanın yapılması gerektiğini ifade etti.

Zeki Akbıyık’ın hazırlayıp sunduğu programa katılarak görüşlerini ifade eden Mimar Kazım Sanaç ise, şehrin geleceğinin 8-10 katlı binalarda olduğunu, bu yapılmadığı takdirde vatandaşın kendi imkanı ile dönüşümü yapmasının mümkün olmadığını belirtti.

Bir alanda TOKİ tarafından kentsel dönüşüm uygulanması yapılmasının o bölgede dairesi bulunan insanları maddi olarak mağdur ederek giden evi ve arsa payı yanında devlete borçlanma yöntemiyle yapılacak dönüşümün süreci tıkayacağını belirten Sanaç, bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın reel hareket etmesi gerektiğini belirtti.

28 KATA MÜSADE EDEN BAKANLIK NEDEN 5 KATTA ISRARCI

Geçtiğimiz yıllarda Elazığ Belediyesi’ne müracaatlarına rağmen belediyenin talebini  reddedip ruhsat vermemesi sebebiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belediye baypas edilerek resen imar yapıp 28 kata müsade veren bir bakanlığın, bugün Elazığ’a 4 ya da 5 kat dayatması yapmasının mantıklı bir gerekçesi olmadığını ifade eden Mimar Kazım Sanaç, bu konuda hissi düşünmek yerine reel düşünmesi gerektiğini ifade etti.

DÖNÜŞÜM KENDİ KENDİNİ DÖNDERMELİ

Şehrin genelinde yapılacak kentsel dönüşüm çalışmalarının süratli ve tarafların mağdur edilmeden yapılması için kat yüksekliklerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Sanaç,  Elâzığ’da 8 ya da 10 yüksekliğindeki binaların çok katlı sayılamayacağını belirterek, yönetmeliğin bile 10 kat ve yüksek yapılara çok katlı bina sayıldığını bunun altındaki kat yüksekliğinin çok katlı sayılamayacağını ifade etti.

Kendisinin geçmiş yıllarda kentsel dönüşüm kapsamında hayata geçirdiği projeden örnekler veren Sanaç, yapılan uygulama ile hem kat sahiplerinin herhangi bir bedel ödemeden yeniden ev sahibi olduklarını hem de ticari hayatta bir canlılık olduğunu ifade etti.

ÖRNEK BİR KENTSEL DÖNÜŞÜM

Programa katılarak kendi uyguladığı kentsel dönüşüm uygulamalarından örnek veren Avcıl Yapı Yönetim Kurulu Başkanı işadamı ve avukat Osman Avcıl ise TOFAŞ kavşağındaki dönüşümden örnekler verdi.

Tofaş kavşağındaki riskli yapıların dönüştürülmesi konusunda uzun süreli görüşmeler yaptıklarını, anlaşma yaptıktan sonra bile birkaç vatandaşın vazgeçme eğiliminde olduğunu ancak çoğunluğun kararıyla eski binaların yıkılarak yerlerine yeni binaların yapıldığını belirti.

Bu dönüşüm sayesinde çok sayıda can kaybının yaşamasının önüne geçildiğini belirten Avcıl, şehirde geçmiş yıllarda parsel bazında da uygulanmış olsa birçok binanın depremde yıkılmasının ve can kaybı yaşanmasının önüne geçildiğini belirtti.

REZERV ALANI SEÇENEĞİNE İLGİ YOK

Deprem sonrası yıkılacak evlerin yerine yapılacak binalarda sırf daha az kat verildiği için eskisi kadar ev yapılamamasından dolayı vatandaşa TOKİ tarafından önerilen rezerv alanındaki evlere yeterince talep olmuyor.

Kendi evlerinde yapılacak binasından kendilerine ev verilmesini talep eden vatandaşlar, farklı mekanlardaki evlere gitmek istemediklerini belirtiyorlar.

ELAZIĞ BELEDİYESİ’NE DESTEĞE HAZIRIZ

Kanal Fırat’ta yayınlanan Gündem programına katılan ve kendilerinin sadece şahısları adına değil tüm teknik elemanların duyduğu endişeleri dile getirdiklerini belirten Harita Yüksek Mühendisi Haluk Arslan, Mimar Kazım Sanaç, İşadamı Osman Avcıl, bu konuda Elazığ Belediyesi tarafından bu tür sorunların çözümü için kurulacak teknik heyete gönüllü olarak destek verebileceklerini, bu konuda talep gelirse kendi görüş ve önerilerini komisyona ileteceklerini belirtiyorlar.