Şimşek: 'Elazığ Kendi Kaynakları ile Kendi İnsanına İş İmkânı Oluşturarak Kalkınacaktır'

Başkan Şimşek açıklamasında, “Ülke olarak toplam ithalatımızın yaklaşık %75’ini enerji ve hammadde kalemleri oluşturmaktadır. Başta petrol olmak üzere kömür, demir ve bakır gibi yer altı kaynaklarına her yıl 25 milyar dolar ödemek zorunda kalıyoruz ve bu durum ülkemizin cari açık vermesine; cari açık ise enflasyona yol açmaktadır.  Geçtiğimiz günlerde hepimizi çok sevindiren bir haberle güne uyandık. Şehrimizin Maden İlçesi Sağrılı Köyü mevkiinde MTA tarafından yapılan araştırmalar sonucunda, Cumhuriyet tarihinin en büyük maden yataklarının tespit edilmişti ve Türkiye’de herkes bu konuyu konuşmaya başlamıştı. Burada tahmini olarak 30 milyar USD değerinde bakır, altın, gümüş ve kobalt madeni olduğu ifade edilmektedir ve biz Elâzığ Ekonomi Platformu olarak bahsedilen rakamın sahanın büyümesi ile daha da artacağına inanıyoruz. 

Bu inancımızın nedenlerini kısaca açıklamakta fayda görüyoruz. İnsanlık tarihi boyunca Elâzığ hep bir maden şehir olmuştur. Maden’den, Osmanlının gümüş ve kurşun rezervi Keban’dan sağlanmış; Kurtuluş Savaşı’mızda kullanılan mermilerin bakırı Maden ilçemizden çıkmıştır. Bugün ise dünyanın en önemli yerleri bizim ürettiğimiz mermerlerle donatılıyor. Kısaca Elâzığ tarih boyunca maden yatakları ile anılan, madenleri ile ülkeye ekonomik kalkınma sağlayan bir bölge olmuştur. Bu yer altı kaynaklarının oluşturduğu ekonomik girdiden en az faydalanan yer ise yine Elâzığ ve Elâzığ halkı olmuştur. 

İlgili süreçte anlam veremediğimiz bir hadise yaşandı ve bahsi geçen maden sahaları yangından mal kaçırır gibi alelacele 1 Mart tarihinde ihaleye çıkarıldı. Bu olay karşısında İlimizin sivili toplum kuruluşları başta olmak üzere tüm fertleri sesini yükseltti ve ihale tarihinin ileri bir zamana alınması ve şartnamede değişiklik yapılmasında emeği ve katkısı olan  AKP MKYK üyesi ve Elazığ Milletvekili Metin Bulut’a teşekkür ederiz.

Bu süreçte Elâzığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Asilhan ARSLAN konunun yakinen takipçisi olmuş, bu ihalenin “Elâzığ Girişim Grubu” adlı şirket tarafından alınıp işletilmesi için Elâzığ, Ankara ve İstanbul’daki hemşerilerimizle kulis çalışmaları yapmıştır. Kendilerine bu takdire şayan çalışmalarından dolayı teşekkür ederiz.

İlimiz 2 yıl önce büyük bir deprem felaketi yaşadı, bu deprem ilimize maddi ve manevi çok büyük zararlar verdi. Bu zararların uzun yıllar boyunca telafi edilemeyeceğini hepimiz biliyoruz. İşte tam bu noktada keşfedilen maden sahaları Elâzığ ve ekonomisi için büyük bir motivasyon kaynağı olmuştur. Bizler bu motivasyonu kaybetmeden şehrimize ait kaynakların şehrimize kaynak sağlaması düşüncesi ile hareket ediyoruz. Daha önce özelleştirilen Ferrokrom tesislerinin ilimize ekonomik anlamda hiçbir getirisinin olmadığını herkes rahatlıkla ifade edebiliyor. Bizler aynı süreci tekrar yaşamak, aynı filmi tekrar izlemek istemiyoruz. 

Şehrimizdeki devasa maden sahaları Elazığ’ın kendi şirketleri tarafından işletilmez ise, bahsettiğimiz Ferrokrom işletmesi gibi ilimize sosyo-ekonomik bir faydası olmayacak ve şehrimizin bu zenginlikleri karşısında sadece “zengin toprakların fakir insanları” olacağız. Elazığ’ın ekonomik anlamda kurtuluşu için köprüden önceki son dönemeçteyiz. Bu önemli fırsatı kaçırmamak İçin ETSO öncülüğünde kurulan, Elâzığ Girişim Grubu’nun ihaleyi alarak işletmesi, Elâzığ Ekonomi Platformu olarak bizlerin en büyük isteğidir. Bu noktada bizlere düşen görevi emir sayacağımızı, ilimizin menfaatleri için birlik içerisinde her türlü katkıyı sunacağımızı beyan etmek istiyoruz.  Elazığ kendi kaynakları ile  kendi insanına iş imkânı oluşturarak kalkınacaktır. Bu güç bizde var ve inşallah başaracağız“ dedi.