ZEVK SAHİBİ BAYANLARIN TERCİHİ

BAŞAK MERAL GÜNDÜZ/Kendisini kelimelerle anlatmakta güçlük çekecek gibiyim..Ben sizlere kısaca anlatayım: güler yüzlüdür,aynı zamanda mütevazidir,sıcak kalpli ve oldukca'da sabırlı olduğunu düşünüyorum.Leyla Modaevinin sahibi Leyla YILDIRIM gerçekten işinde oldukça başarılı bayan esnafımız...Kendisiyle oldukça keyifli bir röportaj gerçekleştirdik

ZEVK SAHİBİ BAYANLARIN TERCİHİ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Sizi Tanıyabilirmiyiz?

 

Leyla Yıldırım.Çocukluğumdan beri dikiş nakışa karşı bir hevesim vardı..Kardeşim bu işin eğitimini aldı benden ondan detayları öğrenerek işimde ilerledim.Yani herhangi bir eğitim almadım sadece merak ve heves..Hemen hemen 10 yılı doldurdum. İşimle oldukça  mutluyum...Tek üzüldüğüm nokta, şimdiki gençlerde merak ve hevesin olmaması..Öğrenme istekleri yok çalışma arzuları yok..Ellerindeki tabletle vakit geçireceklerine biraz gayret ve azimli olsalar  herşeyi öğrenecekler...

 

Sizce moda nedir?

 

Yeniliğe ve toplumsal beğeniye uygun olan genel giyim tarzıdır. Değişiklik ihtiyacı ve süslenme arzusuyla hayatımıza giren geçici yeniliktir. Günlük hayatın çeşitli kısımlarında geçici bir süre hakim olan zevk anlayışıdır.

 

Moda, ayrıca sosyal ve ekonomik bir olaydır. Ekonomik değişiklikler, aile çevresi, toplumun ahlak anlayışı, içinde yaşadığımız tabiat şartları, iklimler, mevsimler, mensubu olunan milletin kültür değerleri, dinler, töreler, çalışılan iş ve meslekler, yaş, cinsiyet, zevkler gibi pek çok etken moda akımlarına zemin hazırlar. Moda bir anlamda kişilerin iç dünyasını dışarı vurmasına yardımcı olan bir olaydır.

 

Kişiye özel kıyafet tasarımı da yapıyorsunuz. Gelen müşterilerinize kıyafet tasarlama sürecinizden bahseder misiniz?

 

Kıyafet tasarımı yaparken, kişinin vücudu, beden dili, kıyafeti giyeceği mekân ve pozisyonu kıyafetine yön veriyor. Müşterinin isteklerini de göz önünde bulundurarak bir hikâye yazmaya başlıyoruz. Tarih sayfaları gözümüzde canlanıyor.Şenlikler ve bayram yerleri,mezuniyetler.nikahlar.... Sonra malzemeler dökülüyor ortaya; ipekler, kadifeler, boncuklar ve taşlar… Ve müşterilerimizin sihirli ayna diye adlandırdıkları aynanın karşısına geçiyoruz, kumaşları sarıyoruz kahramanımızın üzerine, derken serüvenimiz başlıyor.

 

 Tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Tasarımlarınız, kişisel özelliklerinizle bağlantılı olarak mı şekilleniyor?

Sadelik kavramı üzerine kurulmuş “sahici” bir tarzım var. Aslında bu durum modanın çok tersi bir şeydir, çünkü modada genelde birtakım imajlar yaratılır ve ona dahil olmanız beklenir. Ben tam tersini savunuyorum.

Kişinin önce kendini tanıması gerektiğine, ancak ondan sonra bedeni için bir şeyler seçebileceğine ve o seçim yolculuğunun önemine inanıyorum. “Sahicilik” kavramı olarak tanımlamamın nedeni bu. Benim için giydikleri şey içinde rahat etmeli insanlar, ben de öyle bir tipim çünkü. Bunun için de ilk başladığımdan bu yana hep doğal malzeme kullanmayı prensip edindim. Doğal malzemeler gerçekten nefes alan malzemeler, sizi sıkmıyorlar, mutsuz etmiyorlar. Mutluluk duygusu önemli ve rahatlıkla çok eşdeğer. Kıyafetin yalın, rahat ve kendine has olması önemli.

Şu an modada tam tersi yapılıyor. Bilindik bir markadan bir ürün almak ve o etiketi taşımak önemli sanılıyor. Bunu çok yanlış ve çağdışı buluyorum ben. Yeni anlayış bu değil çünkü. Tükettiğin şeyin nereden geldiğine iyi bakman lazım.

Dediğim gibi, bu tamamen genetik kodlarla ilgili bir şey. Öyle doğuluyor. Sonra tekniğini öğrenerek, işi öğrenerek, üstüne deneyim katarak pişmeye başlıyorsun. 

 

Moda tasarımı dışarıdan bakınca kolay görünüyor ancak çok zahmetli bir iş. İhtiyacınız olan enerji ve motivasyonu nasıl buluyorsunuz?

Eşittir şöyle yapıyorum diyemeyeceğim. O da bir yaşam şekli.Ben müşterilerim mutlu oldukça mutlu olan bir insanım.Çok şükür şimdiye kadar hiçbir problem yaşamadım gelenler memnun kalarak gittiler.

Neticede bir şeyler üretmek çok keyifli. Mesleki deformasyonlar var tabii ama artı olarak bu hayata bakış şekli ve kendi kendine yenilenen sistem de güzel ve yeni bir yaşam kaynağı aslında.

Sizce tasarımda yaratıcılık mı önemli, farklılık ve özgünlük mü yoksa kullanılabilirlik mi?

Hepsi aslında. Moda tasarım yapmanın inceliği de burada. Çok özgün olursun, çok pahalıdır, satılmaz, giyilmez. Satmadığın zaman bitersin. Dengeyi yakalamak da tecrübe işi.

Tasarım yapmak isteyen ya da yaratıcı bir meslekte ilerlemek isteyen okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Tamamen istemeyle ilgili aslında.insanda biraz merak olacak aynı zamanda yetenekte..Kendinize soruyu direk sorun; “bu işi gerçekten istiyor musun, buna sabrın var mı?” Moda çok trajik bir iş çünkü, bir çizim yaratıyorsun ama insan ömrü yetmiyor bu işi oturtmaya, devamlı yatırım yapmak zorundasın.

Öncelikle yeterlilik denen bir şey var. İyi bir eğitim almaları lazım çünkü o olanaklar var. Kimse alınmasın ama kimden ders aldığın da çok önemli. Zaman artık benim yetiştiğim zaman değil. Tekniği iyi öğrenmek altyapıyı sağlam tutmak lazım. Kendin için, kimse için değil.

Moda Evimizde;

Moda evi konseptini hakkıyla yerine getirmek ve hizmet vermek için, emin adımlarla ve ben merkezli olmadan çalışmalarına devam ediyoruz. Moda evimiz de a’dan z’ye herşeyi bulabilirsiniz. Günlük giyim, abiye, gelinlik, nişanlık, mezuniyet tüm kıyafetleri kişiye özel çalışıyoruz.

“Müşterilerimiz bizim için birer kahraman, onlarla hikayeler yazıyoruz. Her gelen müşterimiz bize bir iz, bir anı bırakıyor.”

Türk kültüründe ve bizim aile yapımızda bir kız çocuğu her işi bilmelidir. Ev işinden yemeğe, iş hayatından herşeyi bilmeli. Biz bu şekilde yetiştirildik. Annem, “yaptığın bana öğrendiğin sana” diye büyüttü bizi.

 

Sürekli bir şeyler üretiyorsunuz, bir şeyler yaratıyorsunuz. Motivasyonunuz gittikçe artıyor mu, yoksa baştaki heyecan çok bambaşka bir şey miydi?

Aslında heyecan şekil değiştiriyor diyebilirim. O heyecan hiç yok olmuyor, yok olursa zaten işi yapamam. Şimdi sıkıldığım noktalar var, ama benim için yeni keşifler de var.

Özel sipariş tasarım yaptığım müşterilerim var artık dostum gibi olan ve onlarla bu yolculuğa devam etmek süper benim için..

-Kac seedir bu isle mesglsunuz ve bu ise baslamayi nasil düsündünüz ve nasil 

 Hangi tarz dikim yapiyorsunuz ?

 Manto,pardösü,elbise,etek,pantolon vs. büyük beden küçük beden ayırımı yapmadan her bedene göre dikiyorum.Yalnızca fazla abiye kıyafetlerde seçici davranıyorum. 

 

Neden terzilik? Terzilikle ugrasmasaydiniz, hangi meslegi secmek isterdiniz ? 

 Bilindiği üzere terzilik hayatıma merakım ve yeteneğim sayesinde başladım,daha öncesinde dikişle arasıra meşgul olurdum ama birgün bu meşguliyetimin benim mesleğim olacağını bilemezdim:) iyikide olmuş çok şükür RABBİME..

 Gelecekle ilgili en büyük amaciniz ve beklentileriniz nedir ? Kendinizi nerede görmek istersiniz? 

 Mesleğimin bana kazandırdığı çevrenin ve iş potansiyelinin dahada genişlemesini isterim..Her zaman başarılı ve zirvede olmaktır hedefim.

Müsterileriniz cogunlukla hangi yas gurubu ?

 Bugüne kadar gruplandırmadım çünkü yediden yetmişe herkese hitap ediyorum bundan dolayıda çok mutluyum.

Bir gün  bu kadar sevilen bir terzi olacaginizi hiç hayal ettiniz mi? 

 Öncelikle güzel iltifatınız için teşekkür ederim..hayır hayal etmedim banada süpriz oldu..:) budurum beni çok mutlu ediyor  ve  beni dahada başarıya doğru götürüyor.

 En cok neyi dikmekten zevk aliyorsunuz ?

 Elime aldığım her işimi severek dikiyorum (başarının sırrı burda olsa gerek)..

 Kendinizi elestirdiginiz yönleriniz var mi?

Yok desem yalan olur,zaman zaman benden dolayı geciken işler olduğunda kendime çok kızıyorum ve itiraf edeyim bazen çok saf oluyorum....

 

Son Olarak;

 

 Moda Evimiz de eşsiz çalışma biçimi yatar. Biz buna, ''kaliteyi başka yerde arama'' adını veriyoruz. Basit olarak bu, müşterinin değişen ihtiyaçlarını karşılamak için gün gün değişik modeller çıkartma sürecidir. Gelin zevkinize göre giydirelim sizleri..Geçmişten günümüze daima değişen yenilikleri sunmak ve farklı tasarımlar yaratmak bizim işimiz...TEŞEKKÜRLER...