Z kuşağı dili

Nedeni bilinmeyen bir ölüm ve ardından gelen toplu intihar!

Z kuşağı dili
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Manisa'da tarla yolunda 4 gence ait cesetlerin bulunmasının ardından zihinlerimizde kopan tufan... Dehşetli bir vaka! Keşke bunu bilip bunu deneyimlemiş bir ülke olmasaydık. Ama fakat lakin...


Eğlence ile başlayan, toplu katliamla sonlanan bu korkunç olay Z kuşağı ile ilgili gerçeğimizi hatırlayıp gerekli önlemleri ülke düzeyinde hayata geçirmemiz gerekliliğini gözler önüne bir kez daha serdi! 


Yeni nesil gençlerimiz ile ilgili klişeleşen, memnuniyetsiz, saygısız, patavatsız, sadık değil, bireysel bencil ve hatta apolitik düşüncelerimizin son bulması gerektiği apaçık bir kez daha!.. 


Bizler aslında 3000 yıl önceden beridir, bizim gibi olmayana, bizim mahalleden olmayana aynı ideolojik kulelerden bakmaya devam ediyoruz.


Milattan önce 350 yılında Aristo öğrencileri için bakın ne diyor! " Bugünlerde gençler kontrolden çıkmış durumda, kaba bir şekilde yemek yiyorlar, yetişkinlere karşı saygısızlar, ebeveynlerine karşı çıkıyorlar ve öğretmenlerini sinirlendiriyorlar."  


O Aristo ki Büyük İskender gibi öğrencilerle çalışmış... Ama hala memnun değil, şikâyetçi ve onları yargılıyor. Çünkü kendine ait yargılarla kendi gibi olmayan diğer mahallenin çocuklarını görme eğilimi tam da insana mahsus bir şey. Görebiliyor muyuz?..


Ve yine bakın Hesiodos milattan önce 800'de "günümüz gençleri öyle umursamaz ki" cümlesi ile başlayan; "geleceğe bakınca umutsuzluğa kapıldığını" dile getiren yargılarla o dönemin gençlerini anlatıyor. Fakat sanki bugüne atıfta bulunuyor. Bakın bugün hala önümüzde duruyor!


Artık Z kuşağı ile ilgili bugün söylenenlerin üç bin yıldır değişmeyen sözler olduğu ve bugün yeni bir şeyler söylenmesi gerektiği de bir gerçek.


Bu elim olaya bakıp Z kuşağı için “sorumsuz” oldukları yorumu yapılabilir mi? Peki, sorumsuzluk intihar ettirir mi? Veyahut da gençlerin çevreye karşı duyarsız olmalarını gerektirir mi? 


Kim bilir belki de etrafa boynu kırılan gencin hesabını nasıl vereceklerini bilemeyip, korku, panik ve akıl tutulmasıyla mı  geldi toplu  intihar!


Ülkemizde, Z Kuşağı adı verilen 25 milyon genç var. Bu kuşak maddi refahın yüksek olduğu, teknolojinin, konforun en üst düzeyde yaşandığı zamanın içine doğmasına rağmen, yapılan araştırmalarda aşırı mutsuzluk, doyumsuzluk ve intihar vakalarının bu kuşakta artış göstermesi hayret verici değil mi? Dikkat kesilmemiz gereken ve tabuları yıkmamız gereken ve anında önlem alınması gereken mühim bir sonuç.


 Günümüz gençleri, aslında kalabalık içinde olsalar dahi kendilerini yalnız hissediyorlar.


Ve onların yalnızlığı tercih ettiği yalnızlığı sevdiği de iddia ediliyor. Fakat sorunun bizce en sorunlu tarafı,  "helikopter" ebeveynlik yapan aileleri... 


 X kuşak dediğimiz helikopter ebeveynler, zor hedeflerle yönettiği bu çocukları, camdan kristallerin içerisine hapsetti de ondan yalnızlığa duçar kaldılar. Gençler her şeyin daha çok farkında ve sürekli sorguluyorlar. Gençlerin dünyanın gelişmesini ve kaderini belirlemedeki rolleri su götürmez bir gerçek. 


 Fakat onlara onların dilinden anlayan rehberlere ihtiyaçları var.  Ve eğer biran önce ülke bazlı gündem olup gerekli tedbirler alınmazsa gençlerimizin yanlışlar içerisinde kaybolup gitmelerini seyreden, oturduğumuz yerden  ahh vahh etmekten öteye gidemeyeceğiz. 


Günde en az 6 saat internette zaman geçiren, dünyanın öbür yakasındaki bütün zalim ve acımasızlığı iliklerine kadar gören bilen bu gençler aslında özgür olmak istiyorlar. Özgürlük, hürriyet, müsavat, adalet ve uhuvvet. Bu kuşak hareketli, enerjik ama yapayalnız. Dijital bağımlılığın esaretinin bir getirisi olan şiddetin zihinlerine kodlanması ile davranışlarında yanlışlar silsilesi vücut buluyor.


 Belki de bu olaya karışan  gençlerde eğlenceyle karışık enerjik halleri ile kendi aralarında şakalaşırken,  izledikleri bir dizinin ya da bilgisayarda oynadıkları savaş oyunundaki bir hareketi uygulamaya çalışırken bile isteye ve kasten boyun kırılmasına sebep oldular!.. Fakat kendileriyle aynı dili konuşan bir kimseyi bulamadıkları için, bugün yaptıklarının yanlışlığına giden yolda güle oynaya ve bir oyun ortamında gittiler yaptıklarının yanlış olduğunu ancak arkadaşları ölünce fark ettiler ve bundan kurtuluşu da toplu intiharda buldular.


Psikolojik olgunlaşmaya, sağlamlığa, dayanıklılığa sahip değil bu kuşak. Öğretmek gerekiyor!.. 

 Dünya yalnızca kendi etraflarında dönüyor  zannediyorlar.  Entelektüel IQ  zeka ve duygusal EQ zeka olarak çok zekiler ama dayanıklılık ve doyum erteleme becerileri yok! Geliştirilmesine ihtiyaçları var...  Bunu yapamazsak Z kuşağını kayıplar içerisinde hatalara kurban olan bir kuşak olarak izlemeye devam ederiz, hafazanallah!


 Sultan Abdülhamit birçok imar faaliyeti yaptı, hatta insanı ihya etti. Fakat kendi yetiştirdiği kuşak onu tahttan indirdi. Hatta koca İmparatorluğun sonunu getirdi. Sizce de bizim geçmişimizdeki bu misal, örnek alınmaya yeterli değil mi? Onlarla aynı dili konuşmak için başka sebebe ihtiyacımız var mı! Z Kuşağı dilini kapmamamız bahanemiz yok artık.