Geçtiğimiz cumartesi günü ilimizde bir yürüyüş tertip edildi. 'Teröre Lanet Yürüyüşü' adı altında gerçekleştirilen bu yürüyüşe katılım yoğundu.
Elazığ ile birlikte eş zamanlı olarak 12 ilde daha benzer yürüyüşler düzenlendi. Belli ki ortak bir iradenin ürünüydü bu yürüyüşler. Büyük bir katılım ile terör lanetlendi. Birçok ilde on binler terör bitsin diye yürüdü.
Hafta içi Memur-Sen heyeti olarak Diyarbakır’daki anneleri ziyaret etme şansımız oldu. Orada kararlı bir duruşa, sağlam bir iradeye ve evlat acısıyla yanan yüreklere şahitlik ettik. Özellikle Diyarbakır'daki annelerinin başlatmış olduğu direniş teröre karşı yeni bir refleks geliştirilmesine neden oldu. Annelerin çığlığı artarak devam ediyor. Annelerin cesareti ve duruşu herkese örnek oluyor. Yüreği, vicdanı ve merhameti olan hiçbir kimse bu annelerin bu feryadına duyarsız kalamaz. Anne vatandır, ocaktır, sığınılacak limandır. Bu fedakar ve çilekeş anneleri yürekten kutluyorum. Yanlarında olduğumuzu, tüm kalbi duygularımızla kendilerini desteklediğimizi bizzat kendilerine ilettik.
İlimizdeki yürüyüşü de STK'lar tertip etti. Yürüyüşte hiçbir siyasi partinin, derneğin, vakfın veya sendikanın bayrağı veya amblemi yoktu. Sadece Türk bayrağı vardı. Sloganlar özenle seçilmişti. Yarım günlük bir süre içerisinde planlanan bu yürüyüş hakkıyla gerçekleştirilmişti. İlimizin en büyük STK'sı olan Eğitim-Bir-Sen ve aynı zamanda Memur-Sen başkanı olan İbrahim Bahşi'nin yürüyüşün sonunda yaptığı konuşma çok güzel, ettiği dua ise çok anlamlıydı. STK'ların bu kadar kısa sürede organize olması da takdire şayandır. Ben bu yürüyüşü organize eden tüm STK temsilcilerini yürekten tebrik ediyorum.
Edindiğim bilgiye göre yürüyüşe hiçbir siyasi parti temsilcisi davet edilmemiş. Hiçbir bürokrat davet edilmemiş. Hiçbir belediye başkanı davet edilmemiş. Sadece STK'lar tarafından Cuma günü öğleden sonra tüm vatandaşlara yönelik çağrı yapılmış. Hem televizyondan hem de sosyal medyadan tüm vatandaşlar terörü lanetlemeye çağrılmış. Yani özel bir davet yokmuş kimseye.
Duyarlılık gösterip de bir vatandaş edası ile törene katılan siyasileri ve bürokratları eleştirmenin bir manası yok. Hele eleştiriyi hakaret boyutuna taşıyıp isim vermeden önde yürüyenleri 'besili tosunlar' ve 'reklam manyağı' diye yaftalamaya çalışmak abesle iştigaldir. Ben bu yürüyüşe destek olan herkese gönülden teşekkür ediyorum.
Burada görülmesi gereken şey tüm Elâzığ'ın kenetlenmesi, milletin yekvücut olarak terörü lanetlemesidir.
Velhasıl olayı amacından saptırıp kişiselleştirmenin bir manası yoktur. Elazığ her zamanki gibi iradesini ortaya koymuş ve binlerce kişi İzzetpaşa Camii'nden Ahmet Aytar Meydanı'na kadar yürümüştür. Terörü lanetlemiştir. Burada konuşulması gereken tek şey teröre karşı tüm Elâzığ'ın kenetlenmesi ve birliktelik mesajı vermesidir. Bunun dışındaki herşey boş ve gereksizdir, art niyetlidir.
Allah'a emanet olun.
