Taha Yusuf SARIGÜL

SENDİKA VE STK'LAR GÜNAH ÇIKARMA ARACI OLMUŞ

Taha Yusuf SARIGÜL

   Millet olarak ne kadar basit meseleler ile uğraşıyoruz farkında mıyız acaba. Ağzı olan herkes konuşuyor. Herkes herşeyin uzmanı olmuş. Kalemi eline alan yazar olmuş. 'Sevgili okur' diye yazıya başlayan kendini duayen gazeteci sanıyor. Kibir ve ego tavan, tevazu hak getire.

Mevlana'ya sormuşlar;

- O kadar okursun, o kadar yazarsın, ne bilirsin?

Mevlana şu cevabı vermiş;

- Haddimi bilirim.

   Bizde had bilen yok. Gazetemizdeki köşe komşularımın yazılarını hayretler içerisinde okuyorum. Bir insan bu kadar mı kendisi ile çelişir. Bu kadar mı enaniyet olur bir insanda.

   Kendisini düşünen fikir üreten insan olarak ifade ediyor. Sanırsın Elealı Zenon. Bırak başkaları seni övsün.

   Kendisinin girmediği STK kalmamasına rağmen kalkıp STK ve Sendika üzerinden millete laf vurma hastalığına kapılmış. STK'ların çocuklarımıza neden batı ile mücadele edemediğimizi anlatmamasından şikayet ediyor. Meydanlarda İsrail'i ABD'yi lanetleyeceğinize teknolojimizi geliştirseydiniz diyor. Zalimleri lanetlemek ve mazlumlar için dua etmek teknolojik gelişmeye engel değilki. Elbette teknolojimiz de gelişsin. Yerli otomobil ve Altay tankı ile Sendikaların vakıfların ne alakası var insanın aklı almıyor.

  Toplu sözleşme yasasından bihaber olduğun çok belli. Toplu sözleşme sürecini takip etmediğin de çok açık. Sendikalar memura verilen %3.5 zamma sessiz kaldılar diyor utanmadan. Bir kere o zam 2 sene önceydi. Bu sene sendikalar toplu sözleşmeye imza atmadılar. Verilen zam 4+4 idi. Kararı hükümetin tarafında yer alan hakem heyeti verdi. Ama sen sendikayı eleştiriyorsun. Sıkıyorsa hükümeti eleştirsene. Ama nerdeee. Anca kaçak güreşesin.

  Sendikalar ve STK'lar liyakatsiz ve ehliyetsiz kişilerin ellerindeymiş. Sormazlar mı adama üye olmadığın STK kalmadı diye. Nerde bir STK tabelası görsen içeri dalıyorsun üye oluyorsun. Sen değil misin geçmişte sendikada yöneticilik yapan. Şimdi neyin derdindesin. Liyakatsiz ve ehliyetsiz olan demek senmişsin. Siyasi gücün, makamın önünde eğilip çıkarların için el pençe divan mı durdun? Senin bıraktığın enkazı toparlıyoruz.

    Ama sana sorsalar hasbelkader öğretmen olmuşsundur. Aslında senin hakkın valilik ve üzeri makamlardır. Tevazundan öğretmenlik yapıyorsun, bilge insansın.

   Gittin milletvekili aday adayı oldun şovunu yaptın. Seni aday yapmayanlara saldırmaya gözün kesmeyince Sendika ve STK üzerinden öfkeni dışa vurmaya çalışıyorsun. Aday adaylığına güvenerek bürokrat olacağını zannettin, olamadın. Ama hala kendini dev aynasında görmeye devam ediyorsun.

   Filistin davasından müzdarip STK'ları dinlemek istiyormuş. Filistin davasını ağzına destur ile al. Bu kadar alçalıp Filistin üzerinden hasetliğini ortaya çıkarıp sağa sola saldırmanın anlamı yok. Çık mertçe erkekçe kimle hesabın varsa isim vererek söyle.

  Gençleri tezgahından ve tedrisatından geçiren STK'lar ve Sendikalar değil senin gibi öğretmenlerdir. İşi, gücü, öğretmenliği bırakmışsın siyasi çıkarların için sendikaya ve STK'lara saldırıyorsun. Bu işlerle en çok uğraşan kişisin hem de.

   Demişsin ki bir sendika bir STK ve bir vakıf hiçbir çocuğu teknoloji üretmeye teşvik etmiş midir? Sendika'nın ve STK'nın görevi midir bu. Bu senin görevindir ey öğretmenim.

   Sendika çalışanlarının her türlü haklarını savunmak için vardır. Vakıflar nesilleri ıslah etmek için, ifsad edilmiş gençliği imar etmek için vardır. Sen birilerine yaranmak(senin ifadenle makam için çıkar için siyasi gücün önünde eğilip) için vakıflar arasında ayrım yapıp bazılarını övmüş olabilirsin ama legal faaliyet gösteren ve herşeyiyle şeffaf olan vakıfları ve dernekleri görmezden gelemezsin. Tügva ve İlim Yayma gibi saygın kurumları da kişisel çıkarlarına alet etmen tam sana yakışır bir hareket. Bu kurumları bir menbaa olarak görmesen böyle methiye dizmezdin sen. Tam da bu durum için uygun bir söz var. 'Şecaat arz ederken sirkatini söylüyor'

   İşin özü ne biliyor musunuz. Bu ve türevi olan  arkadaşlar STK veya Sendikaları 'vurun öksüze' olarak görmektedirler. İktidara, vekillere, mülki amirlere laf edemedikleri için gözünü Sendikalara ve STK'lara çevirirler. Kimi böyleleri gibi hezeyanlarını ortaya koyar. Kimi de orcik ile zenci şeyi arasındaki bezerlikten yola çıkarak bilinç altını gün yüzüne çıkarır ve kullandığı üslup ile, değindiği konular ile seviyeyi yerlere düşürür. Vah halimize.

   Bazıları sürekli egolarını beslediği için karakterleri zayıf kalıyor. Böyle olunca da küçük dağları kendilerinin yarattığını zannediyorlar.

   İnsanın muteber olanı mert olanıdır. Şeffaf olanıdır. Lafı evirmeden çevirmeden söyleyenidir. Muhatabı kimse lafı direk ona söyleyenidir. Lafı evirmek çevirmek korkakların işidir.

 

Yazarın Diğer Yazıları