Muhammed KURŞUN

Soyunma mı Giyinme mi Olmalı?

Muhammed KURŞUN

Rivayet odur ki adamın biri birgün dönemin padişahı Har’un Reşid’e gelir ve yirmi senede geliştirdiği bir hünerini göstermek istediğini arzeder. Kişizade padişahın huzuruna alınır. Bu şahıs rivayete göre üç metreyle üçyüz metre arası bir mesafeden iğnenin deliğinden ipi geçirebileceğini iddia etmektedir.

Huzura çıkan cambazzade ipi atar ve hakkaten de iğnenin deliğinden geçirir. Herkes şaşkınlık içinde kalır. Padişah bu durum karşısında sakalını sıvazlar ve mabeynine döner derki:

“Bu şahsa 20 altın verile, der” duraklar. Cambazzadenin gözleri parlar. Ve padişah ekler, “Ardından yirmi kırbaç vurula.”

Cambazzadenin aman efendim demelerine aldırılmadan huzurdan alınır.

Mabeyni şaşkınlıkla padişaha soran gözlerle döner. Harun Reşid, açıklamasını yapar.

” Bu hüneri geliştirmek için verdiği emeğe karşılık her sene  için bir altın verilmesini buyurdum.” “Ancak bu yirmi seneyi böyle “gereksiz”, faydasız bir işe harcadığı için her seneye karşılık bir kırbaç vurulmasını emrettim.” der ve kendini açıklar.

Bu hikayeyi duyan evrad-ı hükema da ağzı açık ayran delisi gibi padişahın güzel tedbirini alkışlar.

Tabi bu hikâyeyi yıllar önce Elazığ Galericiler Sitesi Başkanı Ercan YILMAZ’dan dinlemiştim ve nerden aklına geldi derseniz Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın, spor kompleksindeki ‘soyunma odası’ tabelalarını ‘giyinme odası’ olarak değiştirmesinden dolayı…! Buradan kıymetli güzel insan ercan YILMAZ’a da selam olsun ve galericiler sitesindeki afattan dolayı geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Mesele değişiklik değil asıl mesele bu değişikliği icraat olarak duyuran Özaydın, katıldığı söyleşide sunum yaparak tabelaları dev ekrana yansıtması inan edin aklımla şüphe duymaya başladım. Yahu siz bu insanları nasıl bir gözle görüyorsunuz?

Bakın bazı dünya ülkelerine; “Santa Cruz California Üniversitesi'nde insanların ilk gen haritası tamamlandı. Doğu Finlandiya Üniversitesi'nden bilim insanları, domatesin felcin önlenmesinde faydalı olduğunu ortaya koydu. 

Ah ahh ahhhh Sayın Özaydın valla şaka gibisiniz…!

Aslında şaşırmıyorum çünkü gelinen nokta pencereden asıl resmi bize göstermektedir. Aşçıyı temizlikçi yaparsan, şoförü bekçi atarsan, veteriner hekimini inşaat üniversitesi başkanlığına getirirsen… vs olacağı bu kıymetli dostlar.

Hülasa, ne zaman ki yalakalık, partizanlık, adam kayırmadan vazgeçer isek işte o zaman ülke olarak refah düzeyine ulaşırız. Aksi halde bu görüntülere şahit olmak tuhaf bir şey olmaktan çıkar velhasılıkelam…   

Yazarın Diğer Yazıları