Rahmetli babamın da sıklıkla kullandığı bir deyim aklıma geldi; ‘Ekmek Elden, Su Gölden’
… Ülkemizin üretim konusunda zorluk çektiği aşikar hele birde ucuz işçilikler gelince işte o zaman tam bir fiyasko!
'Kayıt dışı çalışan işçi sayısı 9 milyon 194 bin kişi iken Rusya’dan gelen sığınmacıların ülkemiz için ‘ucuz işçiliğe çalışmayız’ ifadelerini iyi bir düşünmek lazım?
Bir iş görüşmesinde kendimizi ifade ederken; kira bedelleri, ulaşım, yiyecek ve giyecek şartlarına binaen talep ettiğimiz ücret karşısında ‘daha ucuza çalışan var’ cevabı resmin boyutunu göstermektedir.
Misafiri seven bir toplumuz hele ki yardıma muhtaç olan ve sığınan bir kafileyi dışlama gibi bir lüksümüz yoktur. Başımızın üstlerinde yerleri vardır ama misafirliğinde bir süresi var değil mi?
Resmi kaynaklardan aldığım bilgi doğrultusunda 17 Mart 2022 itibariyle Türkiye'de "geçici koruma" kapsamındaki Suriyeli sayısı 3.751.889 kişi olup, Türkiye'deki 4 milyonu aşkın yabancı uyruklu kişi içerisindeki en büyük grubu oluşturmaktadır. 24 Mart 2022 tarihi itibarıyla geçici barınma merkezlerinde kalan Suriyelilerin sayısı 50 bin 873 yani şehirlerde yaşayan Suriyeli sayısı 3 milyon 703 bin 718 kişi…!
Şimdi gelelim “Geçici Koruma” mevzusuna… Geçici koruma uygulaması öncelikle bu koruma kapsamında olan kişilerin istekleri dışında Suriye’ye geri gönderilmemelerini güvence altına almaktadır. Bu uygulama ayrıca kayıt olan kişilere Türkiye’de yasal olarak kalış hakkı sağlamaktadır. Son olarak geçici koruma uygulaması, kaydolan kişilerin sağlık, eğitim, sosyal yardım ve tercümanlık gibi temel hak ve hizmetlere erişebilmelerine de olanak vermektedir.
Mesele sanırım biraz daha netleşti yani biz bu “Geçici Koruma” mevzuna ‘Kalıcı Koruma’ dersek yanlış mı olur?
Tabii ki hayır tam yerinde bir cevap olur ve zaten kalıcı oldukları da ortadadır. Mesele bunları hazmedememe veya dışlama diye algılanmasın. Paylaşmakla çoğalır elbette ama miskince çalışmayıp topluma entegrasyonu sağlayamamak hatta ben bu çöplüğün horozuyum misali hareket etmek sizce ne kadar doğru?
Geçici koruma kapsamında ülkelerine gönüllü gitmek isteyen kapsamında bir ifadeyi doğru bulmuyorum. Bu kardeşlerimizin ülkelerine geri dönmeleri konusunda yardımcı olmalı ve vatan sevgisinin önemi aşılanmalıdır. Kendi topraklarının bütünlüğünü korumak her bireyin temel görev ve sorumluluğudur. Bizler ülkemize sığınan kardeşlerimize karşı değiliz lakin ülkelerinde ki savaş ve tehlikenin bitmesiyle birlikte hala geçici koruma kapsamında yer almamalıdır. Ülkemizde yaşayan kardeşlerimizin de elbette oyunu bozan değil, oyun kurulana uyan bir ahlak olmalıdır.
Hülasa, sığınmacıların gitmeleri mevzusunda gerekli entegrasyonu sağlanamadığından ötürü gitmelerini elzem görmekteyim. Ayrıca vatanlarına dönüş konularında yardımcı olunmalıdır ve kesinlikle siyasi malzeme yapılmamalıdır. Bizler hoşgörülü bir ülkeyiz lakin düzene ayak uydurulmaması durumda olaylar karşısında da sessiz kalamayız velhasılıkelam…
