Görüyoruz ki, birileri konvansiyonel savaşlarla yapamadığını COVİT-19 ile yapıp Dünya yı yeniden dizayn etmeye çalışıyor. Türkiye bu savaşı kazanıp masada yer almak istiyorsa, önce “içindeki beyinsizler” den yakasını kurtarması gerekir.
Evet Dünya yeniden şekilleniyorsa, durum ciddi ise, “Uhud savaşında tepeyi terk eden okçular” gibi olmamalıyız.
İhanet edenlere karşı durup, onlarla aynı gemide olmamalıyız.
Türkiye gemisini batırmaya çalışanların karşısında olmalıyız.
Türkiye'nin bağımsız rotasını çizmesinden rahatsız olanlara karşı durmalıyız.
Türkiye'nin oyuncu kurucu olmasına asla itiraz etmemeliyiz.
Türkiye'nin ürettiği İHA ‘dan SİHA ‘dan solunum cihazından rahatsız olup genç ve Milli kardeşimiz olan Selçuk Bayraktar’ı linç etmeye çalışanlara karşı bir olmalıyız.
Sokaktan iktidar devşirmeye kalkanlara asla izin vermemeliyiz.
BİZ ELEŞTİRİDE KISKANÇ ÖVGÜDE CÖMERT olmalıyız.
Hakkı teslim edip, haksızlığa karşı asla sesiz kalmamalıyız ve hasbi olmalıyız.
Evet, şehrimiz 24 Ocak Depremi ile sarsılırken, COVİT-19 ile daha ağır darbe alarak, alt üst oldu. Binlerce iş yeri kapandı, binlerce kişi işsiz kaldı, ekonomik olarak büyük kayıplar yaşadık.
Hem depremle, hem COVİT 19 ile sarsılan Elazığ, Vali ve Belediye başkanının krizi iyi idare etmesiyle sosyal felaket ustaca önlendi.
Elazığ Belediyesinin hem 24 Ocak depremi, hem de COVİT-19 salgınında ki hizmetleri Türkiye de birçok ille örnek olurken, evlerine kapanan vatandaşlara mahalli müzik eşliğinden verilen konserler ülke gündemine bomba gibi düşmüş büyük takdir almıştı.
Şimdi saadete gelelim…
Daha görevde birinci yıllını yeni dolduran Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları'nın hem deprem de, hem de COVİT 19 salgınında gösterdiği başarıdan dolayı ona karşı eleştiride kıskanç, övgüde cömert olmamız gerekmez mi?
O makamın sabır, vicdan, liyakat erbabı ve çalışkan insanların yeri olduğunu hepimiz biliyoruz.
Şahin Şerifoğulları'nın talihsizlikler yakasını bırakmadı. Doğal afetlerde bile bu genç başkan gecesini gündüzüne katarak, uyumadan şehrin geleceğini temin etmek için Çevre şehircilik ve AFAD ile koordineli çalışarak şehir için hayati önem taşıyan birçok karara imza atarak büyük riskler aldı.
Biliyoruz ki, Belediye Başkanlığı meslek değil. Sadece sandıktan çıkan hür iradenin kararı ile 5 yıl görev yapan siyasetten atanmış emanet makamıdır.
Daha önceki Belediye Başkanlara yaptıklarımızı Şerifoğulları'na yapmayalım. Kör sağır edip, şehirden nefret ettirmeyelim.
Şahin Şerifoğulları daha 14 ay önce adaylık sürecinde ki bir konuşmasında;
“İnsana sadâkat yaraşır görse de ikrah / Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah” sözleri ile doğruluktan sapmayacağının sözlerini dilli ikrar ederek, kimseden korkusunun olmadığını şehrin sorunlarını bildiğini, Allah cc nın kendisine yardım edeceğine inandığını söylemişti.
Şimdi zor günlerden geçiyoruz…
Her konuda şehrü-l emine güvenmemiz gerekir.
Açgözlü, sonradan görme, eğitimsiz olmadığını, kimseye pabuç bırakmayacağını da gayet iyi biliyoruz. Ona karşı at oyunu it oyunu içine kimse girmemeli.
Çünkü o omuzundaki sorumluluğu gayet iyi biliyor. Biraz zaman tanıyıp biraz sabırla beklemek gerekir diye düşünüyorum.
Ezcümle :
Allah’ım; Hayatı eski ile kavga edip iftira atıp yazıp çizenlere, kalemini veya gazetesini kullanarak, tehdit ve şantaj ile para kazanma hevesi içinde olanlara, açgözlü, hırsızlık iliklerine kadar işlemiş, kaşığı belinde dolaşanlara ve yüreğini kaburga cağlarının arkasına gizlemiş suret-i haktan görünüp hainleri ve fırsatçıları hak ta toplanmayı nasip et.
Bu vatanı vatan etmek için çırpınanlardan eyle.
Selam Dua ve Bilgi ile kalın.
