Denk olmayan rakipler ile oynanan maçları baz almayın diye belirmiştik. Zira hafta sonu lehimize denk olmayan ama birbirine rakip iki takımın mücadelesinde sahadan galip ayrılan takım Elazığspor oldu. Bizim gibi borçlarla boğuşan, transfer tahtasını açamayan Karabük Spor karşısında net bir skor ile kazanan takımımız, puanını 4'e çıkararak sezonun ilk galibiyetini aldı.
Cezalı Elmar ve sakat Tatos'un yokluğu, rakibin genç ama mücadeleci yapısı maç önü bizleri tedirgin etse de, tecrübesini ve kazanma arzusunu sahaya yansıtan takımımız kolay bir galibiyet aldı. Elmar ve Tatos'un yokluğunda, Onur ve Musa Bagayoko'ya forma veren Orhan Kaynak, bu eksikliklerde Kadir Taşoğlu ve Kadir Bekmezci'yi ön liberoda, Musa'yı da forvet arkasında değerlendirdi. Onur'u sol bekte görevlendirip Emre'yi sol öne çekerek kazanma adına çok doğru hamleler yaptı. Savunma dörtlüsünün hatasız oynadığı, ön liberoların savunma ve hücumda başarılı işler yaptığı, özellikle sağ kanatta Serkan'ın faydalı bir performans gösterdiği maçta,Musa ve Ahmet Aras'ın haftalardır eksik kaldığımız hücum hattında, diğer arkadaşlarına uyum sağlayan performansları kazanmayı kolaylaştırdı . Bir parantez de genç oyuncumuz Onur için açmak doğru olacaktır. Topu iyi kullanan, soğuk kanlı yapısı ve dayanıklılığı ile göze batan Onur, Elazığ Spor için önemli bir kazanç olmuştur. Oyuncusuna güvenip son iki haftada görev veren Orhan Hoca'nın bu tercihini de es geçmemek lazım. Belki sezon başında hiç düşünülmeyen Onur, bugün ki durumu ile her zaman bu takımın oyuncusu olabilir görüntüsünü herkese göstermiş oldu. Genç oyuncularımızdan, kendini kabul ettiren Kadir ve Musa için artık farklı düşünme zamanının geldiğini söyleyebiliriz. Kendilerini göstermekten ziyade bu takımın kilit oyuncuları olduklarını ve ona göre oynamaları gerektiğinin farkına varmaları önemli bir detay olmuştur. Musa'nın skor elde etme çabası içine girip daha olgun atakları bencil kullanmaması, Kadir'in de takımın jokeri hüviyetinde skora etki edebilecek performans göstermesi, bu iki oyuncu için gelecek adına daha doğru anlayışlar olabilir. Kadir'in bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ve topu kullanmada ki başarısı onu takım içerisinde farklı bir noktaya taşıyabilir. Kadir Bekmezci ve Adem'in haftalardır üstüne koyarak yükselen form grafikleri bu maçta daha çok göze battı. Emre'nin mücadele yönünden zayıf kalması ama skora etki eden performansı hücum hattındaki eksiğimize ilaç oluyor. Mehmet Yiğit ve Orhan Şam ikilisinin uyumu belki de en sorunsuz bölgemiz olan savunma hattında güvende olmamızı sağlıyor. Oyuncularını iyi tanıyan ve doğru hamleler yapan teknik ekibi de ayrıca kutlamak gerekiyor.
Rüzgarı olumlu yönde arkasına alan oyuncularımız için geriye kalan tek şey sahiplik duygusu olsa gerek. Hafta içi bunu açık bir şekilde dile getiren bu oyuncu grubuna sahip çıkmak tüm Elazığlı'ların görevidir. Destek ve sahiplik şeklinin çok önemli olmadığı bu aşamada gerek mevcut yönetim ile gerekse de başka bir yapı ile bu oyunculara sahip çıkmak İl'in erkleri ile birlikte tüm Elazığ halkının yapması gerekendir. Her fırsatta takıma destek çıkan sayın Gürsel Erol'a ayrıca teşekkür etmek bir borçtur. Lakin bu destek ile birlikte geçmişte Elazığ Spor' destek veren siyasilerimizi dışlamanın da doğru olmadığını düşünüyorum. Gönül isterdi ki bütün Milletvekilleri, Belediye başkanı ve Vali aynı anda ve zamanda bu ortak paydada birlik olup destek versinler ancak şu aşamada daha aktif görünen sayın Erol, maddi manevi çabaları ile gönüllerde taht kurmuştur.
Son olarak, geçen hafta istifa yada devam kararı yönünde basına açıklama yapan yönetimin bakış açısını doğru bulmakla birlikte çözüm için daha gayretli ve çözümcü anlayış içinde olmalarını doğru buluyorum. Kendilerinde daha iyi bir yönetim oluşmadan görevi bırakmayacakları noktasında haklı, ancak bunu söylerken mevcut sorunları da çözme adına başarılı olmalarını şart olarak görüyorum. Zira emaneti koruyayım derken kaybetmek işgüzarlıktan başka bir şey değildir. Şu da bir gerçek ki, daha güçlü bir yönetim oluştuğunda da gerekeni yapmak zaruridir.
