Bayram ve Milli maç arifesine girmeden Ankaragücü ile karşılaşan Elazığ Spor, rakibini 2-0 ile geçerek çifte bayram yaptı. Kehinde ve Mehmet Altıparmak'ın damga vurduğu maçta, tribünlerin uzun zaman sonra sayı ve coşku anlamında bizleri sevindirdiği, takım halinde mükemmele yakın bir performansın sergilendiği gözlerden kaçmadı.
Kehinde'nin kırmızı kart görerek takımını eksik bırakmasının da etkili olduğunu belirterek, oynanan futbolun ve galibiyetin analizini yapacak olursak; savunma, orta saha ve hücumda hatasız oynayan, kazanma isteğinin son derece yukarılarda olduğu, giderek yükselen oyun temposu ve kurgusunun maçı kopardığını söylemek doğru olur. Eskişehir deplasmanında kazanan takımı bozmayan Altıparmak, oyun taktiği ve sonradan yaptığı müdahalelerle maça damgasını vurmayı bildi diye düşünüyorum. Zira rakip teknik direktörünün çaresizliği ve kenar yönetim tavrı, bu düşüncemin anahtar misyonudur. Kaleci Soner'in yere yatmadığı, savunma oyuncularının özellikle iki stoperin hatasız oynadığı takımımızda, kanatları çok etkili kullandığımız önemli noktalardı. Orta alanda oynadığımız diğer maçlara oranla en fazla göze batan nokta, Elmar'ın yerini kaybetmemesi ve Alparslan ile iyi bir ikili oluşturmaları idi. Sanırım Altıparmak bu konuya parmak basmış ve gerekli verimi almış görünüyor. Tom ve Berk'in ileri geri faydalı oyunları taraftarı çoşkulandırmaya yetti. Üstüne Tatos'un adeta futbol dersi vererek takımını yönetmesi izleyen herkese zevk verdi diye düşünüyorum. Tatos'un oyunu yönetmesi ve muhteşem ara pasları, Tom'un rakip oyuncusunu sahadan silen temposu, Berk'in son adam olarak sağ bekin kademesinden atak kesmesi, diğer oyuncularımızın bitmek bilmeyen enerjileri ile 90 dakika koşmaları herkesi mest etti diye düşünüyorum.
İkinci yarıya sakatlanan Berk'in yerine Jefri ile başlayan Altıparmak, rakibin eksik kalmasını da fırsat bilerek farka gitmek istedi.Girdiği pozisyonlar ve oyun içerisinde hep kalmayı başaran yapısı ile bu takımın her zaman iyi bir silahı olabileceğini gösteren jefri, verilen şansı doğru kullanmayı bildi. Alparslan-Kadir değişikliği ile hem orta sahaya dinanizm kazandırdık hem de topu ayağımızda tutmayı başardık. Taraftarın maça yoğun ilgisi, bürokrasinin takıma olan desteği yakalanan birlik beraberlik havasına hava kattı diye düşünüyorum. Şehrin Vali'si ve Belediye Başkanı'nın maça gelen taraftarlarla kurdukları iletişim dili ve futbol sevgileri orta ve uzun vadede yönetimin karşılaşacağı sorunları çözmede çok önemli argümanlar olacaktır diye düşünüyorum.
Bu kadar pozitif eleştirilerin yanında eksik taraflarımızın da olduğunu söylemek gerçekçi olur. Santrafor mevkisinde oynayan oyuncularımızın /Merthan ve Maranhao) fazla pozisyona girememeleri, Tatos'lu, Tom'lu, Berk'li, Jeffrey'li bir takımda eksik noktalar diye düşünüyorum. Ayrıca Onur ve Adem'in topu kullanmadaki zaafları ve hücumda etkisiz kalmaları gözlerden kaçmadı.
Üç haftada alına 6 puan ile ligde ilk altının içinde kendisine yer bulan Elazığ spor, bu uzun maratonda yerini koruyarak psikolijik avantaj yakalama noktasında bu avantajı kaybetmemelidir. Lige verilen arayı iyi değerlendirip Denizli maçından alınacak bir üç puan takımı zirve yarışında diri tutacaktır.
SAYGILARIMLA.
