Kalemi elime aldığımda, yazarken/ okurken heyecan duyarım!
Yürümeyi severim. Kaldırımlar yol arkadaşımız…
İçerisinde yaşadığım şehrimi düşünürüm!
Düşlerim, iç dünyamı bir alev topu misali sarmaya başlar!
Hayallerimle sımsıcak terler dökmeye başlarım!
Bir heyecan kasırgası beni ideler dünyasına taşır…
Şehirle sevdalı olursanız, yüreğinizde depremler yaşarsınız!
Sinir hücreleriniz sizleri sürekli tetikler…
Gün gelir, ‘dert küpüne dönersiniz’
İçerisinde yaşadığınız şehrinizle, insanınızla dertlenmek apayrı bir duygu…
O duyguyla seslenmek isterim…
O duyguyla, ‘yeni teklifler…’ getirmek isterim.
Heyecan; gayretinize gayret olur. Hasretini çektiğiniz yollara sizleri taşır.
Heyecan Sözlükte, Kişide korku, kızgınlık, kıskançlık, üzüntü,
Sevinç gibi duygusal nedenlere bağlı olarak kendini gösteren,
Güçlü ve geçici duygu yoğunlaşması…”
Heyecanın eş anlamlısı, ‘coşku…’
A. Einstein, “Coşku, zekâdan daha önemlidir”
Her şeyde, ‘itidal’ diyoruz. Her zaman, ‘vasat yol’ diyoruz!
John Gardner Shedd ne diyorlar;
“Heyecan ile kaynayan adamı severim, heyecanlı bir adam olmak,
Çamur gibi hissiz ve şuursuz bir adam olmaktan iyidir.”
İlmi/ akademik bir çalışma da bile heyecan ararız…
Heyecan, insana moral depolar…
Heyecan, idealizmi besler…
Heyecan, hislerimizi güçlendirir.
Walter H. Cottingham, “Mesuliyet itimadı, itimat heyecanı doğurur,
Heyecan ise dünyayı fetheder.”
Fatih, “Ya İstanbul Beni alır; Ya Ben İstanbul’u…”
Heyecanı Akılla, İlimle, İmanla, İnançla, İhlasla, cesaretle besleyenler…
Şairimiz, ‘Kahramanlık’ şiirinde nasıl sesleniyorlar;
“Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir.
Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir.”
Ralph Waldo Emerson,
“Hiçbir büyük iş, heyecansız başarılmaz!”
Kur’an’da “Adiyat Suresi!” sizlere huzur, güven, heyecan veriyor;
“Yemin olsun (Allah yolunda) harıl harıl koşanlara (adiyat’a)!
Öyle (koşarken) çakarak ateş çıkaranlara!
Sabahleyin derhal baskın yapanlara!
Böylece orada tozu dumana katanlara!
Derken onunla, bir topluluğun ortasına dalanlara!” (Adiyat Suresi 1-5 ayetler)
Akif’in, “Çanakkale Şehitlerinden”
“Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhidi…
Bedri’n aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.”
Ezcümle ne diyoruz, “zafer inananlarındır!”
Kutlu bir heyecanı bir şiirimizde şöyle paylaşırız;
“Vatan sevgisi, imanım demişim
Tutuşturur tüm cihanı alevim!”
Sözümüzü kimlerden yana söyleriz,
“Söylerim sözümü, yiğitten yana
Erenler duasını al da gel gayri…”
Seyit Onbaşı’nın, sırtında taşıdığı,
“215 kilogram ağırlığındaki top…”
İmanı ve ihlasıyla, ‘bir kuş tüyü hafifliğindeydi belki’
O ihlası iradesiyle heyecana dönüştüren hal…
O hal içerisinde, ‘yaşamak’ insana zindelik veriyor!
Ralph Waldo Emerson ne diyorlardı;
“Tarih sayfalarındaki her büyük ve üstün hareket, heyecanın bir zaferidir.”
Donald Trump, “Para benim için hiçbir zaman motivasyon kaynağı olmamıştır.
Sadece kendimi takip etmem için bir yoldur. Asıl heyecan oyunu oynamaktır!”
J. Keth. Moorhead, “Şimdiye kadar hiç kimse, coşkusuz bir şey elde edememiştir…”
Siyasetin en büyük marifeti nedir?
“Meydanlar ve ondaki coşkuyu/ yani heyecanı yönetebilmektir!”
Coğrafyayı vatanlaştıran, “Ahilik ruhunda da…”
Bir şuur fırtınasına dönüşen; ‘heyecana…’ şahit olursunuz!
Hz. Eyyüb El Ensari Hazretlerini İstanbul’a götüren güç…
Bir iman, hicap, ihlas, marifet, şecaat rahlesidir…
Emerson, “Dünyada heyecansız hiçbir şey yaratılmamıştır!”
Ona, ‘takva elbisesini’ giydiriniz… O elbiseyi, ‘aşk ile taçlandırınız’
Bill Marriot, “Eğer heyecan üretemezseniz bir şey üretemezsiniz!”
Şükret Baldede, “Heyecanın olmadığı yerde, bitkisel hayat vardır!”
Bir şiirimizde ne diyoruz;
“Yükselmek, ne dalsız ne budaksız olur
Yükselmek, ne kolsuz ne kanatsız olur
Ümitler fışkırır dalgalar kadar sert
Yükselmek, ne alsız ne yüreksiz olur”
