Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Kurban Etinin Dağıtımı ve Üniversite

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

İki bayram arası 70 gündür deriz…
Her iki bayram bizlere, ‘infak kültüründen…’ haber verecektir.
Âl-i İmrân Suresi 92 ayette şöyle buyrulur;
“Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça, 
Gerçek iyiliğe asla erişemezsiniz.
Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir!”
Bizim dinimiz/ inancımız, ‘yardımlaşmayı teşvik ediyor’
Ramazanlı günleri birlikte idrak ettik…
Öyle bir idrak ki, ‘sevgi, şefkat, merhamet hamurunda yoğrulduk’
Önümüzde, ‘Kurban Bayramı…’ var.
İnsanımız olarak, şehir olarak daha şimdiden hazırlıklarımıza başlayalım!
Asr Suresinde şöyle buyrulur; 
“Asra yemin olsun, şüphesiz ki insan gerçekten hüsrandadır!
Ancak iman edip sâlih amel işleyenler,
Birbirlerine hakkı tavsiye edenler,
Ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler müstesnadır.”
Birbirimize, “hakkı, sabrı ve iyiliği tavsiye edeceğiz!”
Fırat Üniversitesinde, “17 Fakülte, 4 Enstitü, 3 Yüksek Okul,
Ve 9 Meslek Yüksek Okul…” olmak üzere toplam olarak;
Bütün bu okullarda, “40 binin üzerinde öğrencimiz…” bulunuyor.
Şunu arzularım, Elazığ Şehrimiz; 
“81 İlimize; bu illerimizde bulunan Üniversitelerimize rol-model olsun!” 
Âl-i İmrân Suresi 104 ayeti dikkatle okuyalım;
“Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun.
İşte onlar kurtuluşa erenlerdir!”
Şöyle düşünelim, bu şehirde, “kadim bir Üniversite…” var, değil mi?
585 bin nüfuslu Elazığ Şehri/ veya insanı olarak bu üniversiteye ne verdik?
Üniversitelerimizi, “bir ilim, irfan ocağı, geleceğimiz olarak…” düşünürüm!
İnancımız bizlere, “her hayır sadakadır!” diyor.
Burada, güzel bir örf/ anane karşımıza çıkıyor, ‘sahiplenme şuuru…’
“Vel akıbetül müttekin”  yani “güzel akıbet takva sahiplerinindir!”
Biz neleri canlandıracağız, “sosyal devlet anlayışını…”
Kurban Bayramında, ‘o anlayışı ihya edelim…’
O anlayışın maşeri vicdanlarda tanımını güçlendirelim!
İnsan merkezli bir yolculuğa çıkalım!
Önümüzdeki Kurban Bayramında, “izzet ve ikram bir tevazu çağlayanına dönüşsün…” 
“Kurban ve Ramazan Bayramı…”
Her iki bayramda, ‘zenginin ve fakirin bir büyük imtihandan geçtiğini’ görebiliyoruz
Birinde haline ve vaktine, ‘sabır’ imtihanı, 
Diğerinde ise ‘şükür’ imtihanı! 
Burada, rollerimizi iyi oynamalıyız. 
Hadis; “Esas kibir, sahip olduğu nimeti hazmedemeyip şımarmak 
Ve halka tepeden bakmaktır” 
Gurura, kibre, öfkeye kapılmaya hiçbir hakkımız yok!
Güçlü bir toplumdan söz açtık. 
Onunda, sosyal devlet anlayışından geçtiğini vurguladık. 
O anlayışı nasıl canlı ve dinamik olarak ayakta tutabiliriz. 
“Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Ruhuyla…”
Bizim ülkemizde,  meydana gelebilecek sosyal çözülmelere, 
Ekonomik krizlerin bırakabileceği, ‘ciddi yaralara/ sosyal sarsıntılara merhem oluyor’

Şunu gayet iyi biliyoruz, “bizim insanımız infak kültürünü…” pekâlâ biliyor.
O manevi harcı, Üniversitemize yönelerek birlikte yoğuralım!
Şehrimizde ve Türkiye’nin dört bir yanından İlim Tahsili için bir araya gelen; 
“40 bin öğrencimizin sofrasında bizimde payımız olsun!”
Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’ın öncülüğünde bir komite oluşturulsun…
Bu komitede, “Valilik, Belediye, İl Müftülüğü ETSO…” başta olmak üzere,
İlgili hayır kurumları da yer alsınlar…
Bu komite zaman içerisinde, ‘bir hayır vakfına da…’ dönüşebilir.
Burada özellikle de, “gazeteci arkadaşlarımıza da…” büyük sorumluluklar düşüyor.
Ramazan ve Kurban Bayramlarının bizlere en önemli öğretisi nelerdir;
“saf ve duru, temiz, berrak, samimi, içten gelen bir felsefeye sahip olmak!”
Nefsimizle değil, ‘gönlümüzle…’ bir yarışı başlatalım!
Bu şehrin, bu ülkenin, bu mualla coğrafyanın geleceğini, “Birlikte inşa edeceğiz!”
İnancımız bizlere, “bir olun, beraber olun, bölünmeyiniz…” diyor!
İnşallah düşüncelerimizin bir karşılığı olur…
Kendi şehrimize, kurum ve kuruluşlarımıza; ‘sahiplenme şuuru!’ gelişir.
O şuur geliştikçe, hizmetlerin ‘verimliliği artar’ inancındayım! 

HAC MANZARASI…
Yüzler döner Mevla’ya; baş açık, yalın ayak!
Dünya döner Mahşere;  bir sel akar Kâbe’ye...
Kalp döner âleme; kandil kandil nur yağar! 
Seda döner, Tevhide; “Allahümme Lebbeyk...” der...
Âdem döner, Arafat’a; Arafat ’da, Cennet kokusu!
Sema döner, duaya; Dua, Resul muştusu!
Dua döner, huşuya; Muhammed (as)  Sancağında...
Eller döner, Huda'ya; Sahabe duruşunda! 
Saflar döner, ihramda; kıyamda bütün yüzler
Renkler döner; Nur Yüze… Nuru düşer, Işığa! ...
Fani, döner,  Ebede; Ebedde, Ayne’l yakin 

Yazarın Diğer Yazıları