Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

19 Mayıs 1919 Tarihi Ve Düşünceler

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur


                                  
Gazi Atatürk, “Ben 1919 yılı içinde Samsun’a çıktığım gün, elimde maddi hiçbir kuvvet yoktu.
Yalnız büyük Türk milletinin soyluluğundan doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı!”
Atatürk, “Milletimiz çok büyüktür. Hiç korkmayalım. O tutsaklık ve esareti kabul etmez.!”
Böyle bir iradeyle bizler 2022 yılına geldik. 
Geleceği emanet edeceğimiz evlatlarımıza, “Ey yükselen nesil…” diye hitap ederim.
İstiklal Mücadelesinin başlangıç tarihidir, 19 Mayıs 1919…
Fethi Tevetoğlu’nun, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları arasında çıkan eseri, 
“Atatürk’le Samsun’a Çıkanlar…”
Bu milletin hafızalarında saklı kalan o isimler; 
Refet Bele, Kazım Dirik, I..Tali Öngören, Mehmet Arif, 
Hüsrev Gerede, Kemal Doğan, Refik Saydam, C. Abbas Gürer, 
Ali Mümtaz Tünay, İ. Hakkı Ede, A. Şevket Öndersev, 
M. Vasfi Süsoy, Ütğm. Hayati, A. Hikmet Gerçekçi, Ütğm. Abdullah, 
Muzaffer Kılıç, Faik Aybars, Memduh Atasev…
O şanlı mücadelenin kutlu yürüyüşünde elbette ki, ‘Gençlik…’olacaktı! 
Gazi Atatürk, bu tarihi yürüyüşü bütün neticeleriyle,  ‘gençlere…’ armağan edecektir.
19 Mayıs, 1937 yılında, ‘bayram’ olarak kabul edilecekti…
19 Mayıs, 12 Eylül darbesine kadar, ‘Spor ve Gençlik Bayramı’ olarak kutlanmış…
12 Eylül 1981 Tarihinden itibaren, “Atatürk’ü Anma Günü” olarak birleştiriliyordu…
Biz bugün, ‘tarihi tefekkür edeceğiz’ 
Gazi TBMM kürsüsünden bu millete sesleniyor;
“Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini!”
Milli irade etrafında kenetlenen bir milleti, ‘istila etmek mümkün değildir’
Bu iradeyi günümüzde de ihya ve birlikte inşa etmeliyiz!

Bizler diyoruz ki; 19 Mayıs, Bilim, Kültür, Sanat, Spor ve Gençlik Bayramı” olarak,
Bir büyük, ‘Gençlik Şöleni’ne dönüşmeli…
19–26 Mayıs Tarihleri, “Şehir-Şehir, Bölge-Bölge, Bütün Türkiye…”
Bir büyük yarışa, ‘kendisini…’ hazırlamalı!
Olimpiyat Oyunlarıyla,  Tanıtım Fuarlarıyla,
Sosyal, Kültürel ve Sportif Yarışlarla,
Bu tarihi günlerde, daha katılımcı bir, ‘Gençlik’ arzuluyoruz!
19 Mayıs, bu milletin ‘tefekkür tarihi’ olmalı…
Bu tarihlerde, coğrafyamın dört bir yanında; ‘beyin fırtınası…’ esmeli…

19 Mayıs’ta başlayan, “İstiklal Mücadelesi Tarihi…”
Üzerinde, ‘kaç eser…’ kaleme alındı!
Aklı başında, ‘kaç senaryo…’ hazırlandı!
Kaç çizgi film ekranlara taşındı!
Sıkça kullandığımız bir ifade vardır; “Geçmişe karşı unutkanız…”
Söylerim sizlere, geçmişi günümüze taşıyan;
Eserler, senaryolar, çizgi filmler vs. 
‘Yetersiz…’  O sebepledir ki, 
Artık, 19 Mayıs Tarihini ‘daha zengin ve edebi motiflerle birlikte’ idrak edelim, diyoruz!
Zenginleştirelim, Ufuklaştıralım, Gayeleştirelim, İlkeleştirelim,
Katılımcı bir ruhla, İradeleştirelim!
19 Mayıs, Bir milletin topyekûn, gençliği ile birlikte;
Bütün marifetiyle, ihtişamıyla, özverisiyle tarihi yürüyüşü olarak anılmalıdır…
19 Mayıs, “Bilim, Kültür, Sanat, Spor ve Gençlik Bayramı” olarak,
Bir büyük, ‘Gençlik Şöleni’ne dönüşmeli…
    
MİLLİ MÜCADELENİN 103 YILDÖNÜMÜNDEYİZ                    
2022 Yılı, Milli Mücadelenin yüz birinci yılındayız…
“yüz üç pare top ateşi…”
Bu mücadele,  “irade-i milliye”  olarak da ifade edilebilir.
19 Mayıs 1919’dan, 27 Aralık 1919’a…
Samsun’dan Ankara’ya  ‘tarihi serüven’
O tarihi serüven, Milletin kendi istiklaline, istikbaline yürüyüşü…
Mondros’tan (30 Ekim 1918) Mudanya Mütarekesine (11 Ekim 1922)
Bu tarihler, bir milletin; ‘Milli Mücadele Tarihidir’
Bir tarih yazılıyor…  O tarih yazılırken bir dönemi kahramanlarıyla birlikte;
Kurum ve Kuruluşlarıyla birlikte,  “sebep-sonuç ilişkileriyle birlikte” 
Bir bütün içerisinde ifade edebilmeliyiz…
Rahmetli Ahmet Kabaklı Hocanın sıklıkla bahsettiği, “Alperenlik idealini…”
O ideali Milli Mücadele ruhuyla mücehhez kıldık…
Milli Mücadele Hareketinde yer alan,  ‘yetişmiş bir nesil…’ 
Nitelikli ve de,  ‘erdemli insan gücünüz…’ 
Orhan Şaik Gökyay’ın da ifade ettikleri gibi, 
“Kendini tarihe veren/ Alnına ışıklar vuran
Cepheden cepheyi soran/ Can verme sırrına eren
O mel’un istilacı düşmanı, “topun namlusundan gören”
Abide Şahsiyetler… Onlar bir anda veya kolay yetişmediler…
Milli Mücadele dönemi ve Öncesinde; “Kafkaslar ve Ötesi…” önemlidir.
Fikir ve Düşünce Hareketlerinde;  bizlere maddi ve manevi destekleri olacaktır.
Ahmet Cevat Ahundzade; “Çırpınırdın Karadeniz’in Yazarı…”
Ahmet Cevat; “Soranlara ben bu yurdun, Anlatayım Nesiyem;
 Ben çeynenen bir ülkenin, “Hak!” kışkıran sesiyem” diyecektir.
Bahtiyar Vahapzade;  “Keder düşüncedir, gam düşüncedir,
Gamın pençesinde düşünürüz biz. Fikirler fikrimde gonca goncadır
 Meçhule bir yoldur her düşüncemiz”
Hüseyin Cavit,  Stalin’in zindanlarından,  ‘hürriyeti soluyacaktır’
Magcan Cumabay,  “Uzaktaki Kardeşime…” şiiriyle Anadolu’ya nefes verecektir…
M. Emin Resulzade;  “Yükselen bir bayrak bir daha yere inmez” 
Abdullah Tukay (1186-1913),  “kendisini milletine adayan şair!”
“Bütün fikrim, gece gündüz size aittir milletim
Sıhhatindedir sıhhatim, hem, illetindedir illetim” diye seslenir…
Gaspıralı İsmail bir tevafuk mu nedir; Tercüman Gazetesi ile
Mamurat’ül Aziz Gazeteleri, aynı yıllarda (1883’lerde) yayınlanacaktır.
Ne mutlu bizlere,  “Milli Mücadelenin 103. Yılındayız…”
Bu büyük mücadele sadece Türkiye’nin mücadelesi değil;
Bütün gönül Coğrafyamı ihata eden mücadelenin adıdır…
Bizleri en fazla etkileyen tarafı nedir?
Anadolu Basınıyla Bütünleşen Bir Mücadele…
Bu mücadeleyi besleyen kaynaklara lütfen sahiplenelim…
Anadolu çok zor ve çetin bir coğrafya;
Bu coğrafya da, zihnen ve fikren güçlü olmak zorundasınız!
İnancımız, “bölünmeyiniz, parçalanmayınız; yoksa devlet kudretiniz elinizden kayar gider!” 
Bu ülkede, ‘ortak paydamız’ olarak da isimlendirilen, ‘kırmızı çizgilerimiz’ vardır.
“Bayrak Oğul, Millet Oğul, Vatan Oğul, Devlet Oğul, Ezan Oğul…”
Bir ve beraber, “iri ve de diri…” olacağız!
Akif, “Allah bu millete bir daha istiklal marşını yazdırmasın!” 
Yıllar yılı, ‘ateşin çemberinden geçerek…’ bugünlere geldik!
İdealimiz artık, “Büyük Türkiye!” idealidir.
                    

Yazarın Diğer Yazıları