Alparslan Kılınç

Kadim Şehir Harput

Alparslan Kılınç

Yüzyıllarca Türk, Kürt, Arap, Süryani, Ermeni ve Rumların bir arada yaşadığı kadim şehir Harput, halk arasındaki adıyla Yukarı Şehir …

    Eski çağlardan beri önemli bir yerleşim merkezi olan Harput ve yöresi, asırlar boyunca birçok devletin hâkimiyeti altına girmiştir. Urartu, İran, İskender, Roma ve Bizans hâkimiyetlerinden sonra VII. yüzyılda Araplar’ın eline geçti. X. yüzyılın ortalarında Bizanslılar’ın geri aldığı şehir 1071’den sonra Anadolu’ya yönelik Türk akınları sırasında muhtemelen 1085’te Çubuk Bey tarafından fethedildi ve burası merkez olmak üzere bölgede Palu ve Çemişkezek çevrelerini içine alan Çubukoğulları Beyliği kuruldu. Ancak bu beyliğin ömrü uzun sürmemiştir. 1110’lu yıllarda Artuklu Belek b. Behrâm Çubukoğullarının bütün topraklarını ve Harput’u ele geçirmiştir. Onun 1124 yılında ölümünden sonra Harput, Hısnıkeyfâ Artuklu Hükümdarı Dâvûd’un eline geçti. XIV. yüzyıldan sonra Doğu Anadolu’daki siyasî mücadelenin şiddetlenmesi buranın Dulkadırlı, Kadı Burhâneddin, Karakoyunlu ve Akkoyunlu devletleri arasında sık sık el değiştirmesine yol açtı. 1465’te Uzun Hasan şehri kesin biçimde Akkoyunlular’a kattı; hatta Trabzon Rum imparatorunun kızı olan karısı Despina Hatun burada otururken annesi Sâre (Saray) Hatun da kendi adıyla anılan camiyi yaptırdı. Harput, XVI. yüzyılın başlarında bütün Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu ele geçiren Safevîler’in hâkimiyetine girdi (1507). Nihayet, Çaldıran zaferinden sonra zaptedilen Diyarbekir’i Safevî kuşatmasından kurtarmak amacıyla harekete geçen Karaman Beylerbeyi Hüsrev Paşa kumandasındaki Osmanlı kuvvetleri, yol üzerinde bulunan ve çevresi daha önce Çerkez Hüseyin Bey tarafından ele geçirilen Harput’u üç gün süren bir kuşatmadan sonra fethetti (26 Mart 1516). Arkasından şehir, aynı adla kurularak Diyarbekir eyaletine bağlanan sancağın merkezi oldu. Sancağın ilk tahriri (Osmanlı’da II. Mehmed döneminden itibaren toprak sahiplerinin, vergi yükümlülerinin sayısı tahrir defterine kaydedilirdi) 1518 Eylülünde tamamlanmıştır.  Bu tahrire göre Harput on üç mahalleden meydana geliyordu ve bunların dokuzunda müslüman, dördünde gayri müslim halk oturuyordu (İslâm Ansiklopedisi, “Harput Maddesi”, TDV Yayınları, C. 16, s. 232-235).

Yukarıda hepimizin bildiği Harput’un tarihi hakkında kısa bir bilgi vermeye çalıştım. Bu hafta sizlere Harput’un tarihini anlatmaktan ziyade “Hayalimdeki Harput’u” anlatmak istiyorum. Çünkü Harput’un tarihi ile ilgili bilgiye herkes istediği zaman her yerden ayrıntılı bir şekilde ulaşabilir. 

Yukarıda da belirtiğim gibi Harput’un geçmişi eski çağlara kadar dayanıyor. Ama gelin görün ki biz Harputumuzun kıymetini, değerini bilmiyoruz. Biz Elazığ halkı için Harput’un ifade ettiği değer ne yazık ki sıcak yaz akşamlarında serinlemek, bir çay içmek için gittiğimiz bir mesire alanıdır. Ya da çocuklarımızın üniversite sınavı iyi geçsin diye yılda bir sefer mübarek Zatları, Evliyaları ziyaret edip dua ettiğimiz yerin adıdır Harput. Veya Ramazan ve Kurban bayramlarında kabristanlarımızın ziyaret yerinin adıdır Harput. 

Biz kıymetini bilmesek de Harput “Evliyalar Diyarıdır”, açık hava müzesidir. Harput tarihi M.Ö. 2000’li yıllara kadar giden bir medeniyet merkezidir.

Eğer yolunuz düşmüş gitmişseniz Bursa şehir merkezine bağlı bir Osmanlı köyü olan Cumalıkızık’ı ziyaret edenler benim ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır. Tarihi geçmişi Harput kadar eski olmamasına rağmen Cumalıkızık’a Türkiye’nin birçok yerinden hatta yurdışından binlerce ziyaretçi gelmektedir. 

Harput’un tarih, kültür ve din turizmi için çok fazla potansiyeli bulunmaktadır. Yeter ki bu potansiyeli harekete geçirelim. Pisa kulesinden daha fazla eğik Ulucami minaresi, süt kalesi, Evliyaları, açık hava müzesi olması, müziği daha birçok potansiyele sahip olan Harput’u tanımak ve tanıtmak zor olmayacaktır.

Harput’un Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Miras listesine alınması için Elazığ Valiliğimizin ve Belediyemizin yürütmüş olduğu çalışmalar takdire şayandır. Bu çalışmalar meyvesini de verdi ve Harput UNESCO’nun Dünya Geçici miras listesine alındı.

Bu haftaki köşe yazımı Harput sevdalısı biri olarak 02.10.2021 tarihinde kaleme almış olduğum “Ulu Cami” şiirimle tamamlıyorum. Yazımızı ve şiirimizi beğeniyle okumanız dileğiyle.

Ulu Cami

Çıkmaz bir sokağın tam ortasında
Maviye göz kırpan; seyirlik odasında
Minaresi Huu diyerek boynunu büken,
Avlusunda çocukların ayak sesleri.
Kaybolur Harput Ulu’sunda bir cami duldasında.

Gökyüzü renk cümbüşü,
Rahmetin şemsiyesi üstünde Ulu Caminin.
Her sabah çam kokulu ağaçlar seyreder,
Elleri böğründe cumbalı evler.
Dua aminlerine yarenlik eder,
Harput üzerine tüm Evliyalar.

Koca çınarın gölgesi vurur, Fethi Ahmet Babaya
Süt Kale selam durur, Arap Babaya
Meteris mezarlığında medfundur, Beyzade Efendi
Dua aminlerine yarenlik eder,
Harput üzerine tüm Evliyalar.  
 

Yorumlar 6
Hüseyin Şahin 04 Temmuz 2022 17:32

Yüreğinize sağlık hocam, teşekkürler

Ayhan Baş 04 Temmuz 2022 15:22

Özellikle şiirinizi çok beğendim. Kaleminize sağlık.

Hüseyin ÇAHAN 04 Temmuz 2022 15:12

Keşke maddi imkanlar ve öğrencilerin güvenliği konusunda öğretmenler, sıkıntıya düşmeden bütün öğrencileri ünite planlarında yer alan tarihi ve kültürel yerlerimiz kapsamında geziye götürebilme imkanları olsaydı, bugün kendi kültürüne tarihi mirasına yabancı nesiller olmayacaktı sanırım..

Abdullah BÜYÜK 04 Temmuz 2022 14:55

HOCAM KALEMİNİZE SAĞLIK.DEĞERLENDİRMELERİNİZ VE HAYALLERİNİZ BİZLERİN DE HAYALİ.FAKAT GEL GELELİMKİ YILLARDIR BİR TAKIM ÇALIŞMALARIN ÖTESİNE GİDEMEDİ. HARPUT MAHALLESİ MUHTARIMIZIN GÜNLÜK ONBEŞ BİN ZİYARETÇİ GİBİ BEKLENTİSİNİ OKUDUK.YAPILAN GÖRÜŞLERE BEN DE KATILIYORUM.EN BÜYÜK SORUN TUVALET.TEMİZ VE YETERLİ OLMADIĞI DÜŞÜNCESİNDEYİM.ESNAFLARIMIZIN GELEN ZİYARATÇİLERİ YOLUNACAK KAZ GİBİ GÖRMELERİ,TARİHİ ESERLERİN BAKIMLARININ YETERLİ OLMADIĞI,GELECEK ZİYARETÇİLER İÇİN OTOPARKLARIN YETERLİ OLMADIĞI VB.SORUNLAR SÖZ KONUSU.HARPUT'U DAHA GÜZEL GÖRME DİLEKLERİMLE. SAYGILARIMLA...

Abdullah BÜYÜK 04 Temmuz 2022 14:50

HOCAM KALEMİNİZE SAĞLIK.DEĞERLENDİRMELERİNİZ VE HAYALLERİNİZ BİZLERİNDE HAYALİ.FAKAT GELGELELİMKİ YILLARDIR BİR TAKIM ÇALIŞMALARIN ÖTESİNE GİDEMEDİ HARPUT MAHA(ESİ MUHTARIMIZIN GÜNLÜK ONBEŞ BİN ZİYARETÇİ GİBİ BEKLENTİSİNİ OKUDUK.YAPILAN GÖRÜŞLERE BEN DE KATILIYORUM.EN BÜYÜK SORUN TUVALET.TEMİZ VE YETERLİ OLMADIĞI DÜŞÜNXESİNDEYİM.ESNAFLARIMIZIN GELEN ZİYARATÇİLERİ YOLUNACAK KAZ GİBİ GÖRMELERİ,TARİHİ ESERLERİN BAKIMLARININ YETERLİ OLMADIĞI,GELECEK ZİYARETÇİLER İÇİN OTOPARKLARIN YETERLİ OLMADIĞI VB.SORUNLAR SÖZ KONUSU.HARPUT'U DAHA GÜZEL GÖRME DİLEKLERİMLE. SAYGILARIMLA...

Kemal 04 Temmuz 2022 12:27

Harput u ve tarihini çok güzel anlatmışsınız şiirde çok güzel uymuş kaleminize sağlık tebrikler

Yazarın Diğer Yazıları