Günümüzde İnsanların dilinde olup, sürekli okunan "Âvâzeyi bu âleme Davud gibi sal / Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş" mısralarının sahibi Osmanlı Divan Edebiyatı şairi Bâkî’ye aittir. Peki “Bâkî Kalan Bu Kubbede Hoş Bir Sadâ İmiş” neymiş ? Ya da hoş bir sadâ bırakmak için ne yapmalı insan ?
Ardımızdan hoş bir sadâ bırakmak ancak sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü ve Allah’ın emir ve yasaklarını esas alacağımız bir yaşantı ile olacaktır.
Kimseyi kırmamaya, incitmemeye gayret göstermeliyiz. Kimsenin açığını arama gayreti içerisinde olmamalıyız. Aksine insanların açığını kapatmaya, eksiğini tamamlamaya çalışmalıyız. Kimse hatasız değildir. Hatayı, eksiği önce kendimizde aramalıyız. Yunus’un dediği gibi; “Yaratılanı hoş gör, Yaratandan ötürü” şiarıyla hareket etmeliyiz.
Hepimizin musalla taşına koyulduğu bir günü olacak. İşte o gün geldiğinde namazımızı kıldıracak Hoca Efendi cemaate dönüp; “merhumu veya merhumeyi nasıl bildirdiniz ? Haklarınızı helal eder misiniz ? ” sualini sorduğunda cemaatin hepsinin tereddüt etmeden kalbiyle ve diliyle; “iyi bilirdik, Allah rahmet eylesin.” demesi bu fani alemden gerçek aleme giderken arkamızdan söylenmesini istediğimiz güzel sözlerdir.
Dünya koşuşturmasına kendimizi öyle kaptırmışız ki aklımızdan misafir olarak geldiğimiz bu dünyadan, ne kadar yaşarsak yaşayalım, bir gün elbet gideceğimizi belki de unutuyoruz. Ama tek gerçek var. Bu dünyada herkes geçicidir, dünyanın kendisi de geçicidir. Dünya, iki kapılı bir han. Bir kapıdan giriyoruz, diğerinden çıkıyoruz. İki kapılı hanın kapısından nasıl girmişsek, öyle de tertemiz çıkmayı bilmeliyiz. Yaşadığımız dünyaya güzel izler bırakarak gitmeliyiz.
Sevgili Peygamberimiz (S.A.V.), “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz nefret ettirmeyiniz buyurmuştur.
Hoş bir sadâ ile birbirimizi saygı ve sevgi ile kabullenmeliyiz. Farklılıklarımızı, farklı yapıdaki huylarımızı anlayış ile karşılamalı ve birbirimize tahammül edebilmeliyiz.
Bir Kez Gönül Yıktın İse
Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
Bir gönülü yaptın ise
Er eteğin tuttun ise
Bir kez hayır ettin ise
Binde bir ise az değil
Yol odur ki doğru vara
Göz odur ki Hakk'ı göre
Er odur alçakta dura
Yüceden bakan göz değil
Erden sana nazar ola
İçin dışın pür nur ola
Beli kurtulmuştan ola
Şol kişi kim gammaz değil
Yunus bu sözleri çatar
Sanki balı yağa katar
Halka matahların satar
Yükü gevherdir tuz değil
(Yunus Emre)
Rabbim hepimizi bu dünyada hoş sadâ bırakanlardan eylesin inşallah.
