Faruk YILDIZ

KUŞKU İRFANIN ALAMETİDİR!

Faruk YILDIZ

Sandık ki;

Güç elimize geçince adaleti getireceğiz!

En adil yönetim bizim yönetimimiz olacak!

En mükemmel yasaları çıkaracağız!

Yağma ve talan son bulacak!

Mükemmel bir eğitim sistemi yaratacağız!

Sandık ki;

Yoksulluğun kökünü kazıyacağız!

Taraf değil tarafsız olacağız!

Güçlünün değil haklının sazını çalacağız!

Mahçup olan değil mahçup eden olacağız!

Yanlış yapılırsa kılıcımızla düzelteceğiz! (Nereden bilecektik ki elimize tahta kılıçlar verildiğinde bu oyunda bir figüran olduğumuzu.)

Sandık ki;

TL değer kazanacak!

Bir asırdır yapmayı başaramadığımız bize ait tankımız, savaş uçağımız, otomobilimiz olacak! (Bu hususta mahcup olmayı diliyorum. Hem cumhuriyetimizin yüzüncü yılı geldi de çattı bile. Umarım o zamanda kazanmak uğruna yine popülizme kurban gitmez bu fikirler.)

Enflasyon, faiz sıfırlanacak!

İşsizlik sayma sayılarının ilk beş rakamından birine düşecek!

Yiyen değil üreten bir ekonomik düzen kuracağız!

Sandık ki;

Adalet ve liyakat gelecek!

Her şey şeffaf olacak!

Mülakat kalkacak, hak eden hakkını alacak!

Sivil toplum, sendika haksızlığın sesi olacak!(Ama nereden bilecektik ki bunlar da gücün arkasında hizaya geçecek.)

Yetenekli insanlar öncü olacak!

Söyleyecek sözü olan konuşacak!

Sandık ki;

Müslüman dünyasında sözümüz dinlenecek!

Ümmetin sesi olacağız!

Ortadoğu'da silahlar susacak, barış, kardeşlik gelecek!

Yeniden Osmanlı ruhu canlanacak!

Ezcümle;

Adaletten, liyakatten, sanattan, sanatçıdan, düşünceden, filozoftan, bilimden, bilim insanından uzak olan anlayışlar yeni bir dönem başlatamaz!

Unutmayalım ki bilim insanı olmadan bilgi, bilgi olmadan bilim, filozof olmadan düşünce, sanatçı olmadan sanat, yetenek olmadan başarı, bilinçli bir yurttaş olmadan erdemli bir toplum, adalet olmadan hukuk ve yasa olmaz.

Bunlar olmadan da devlet adil olmaz!

Evet. Bizim bugünümüz bizim dünümüzden çok daha iyi ama başkalarının dünü bizim bugünümüzden ve yarınımızdan çok daha iyi!

Filozof derki; “kuşku irfanın alametidir.”

Hani Gazi Mustafa Kemal her zaman olduğu Çankaya’da ki akşam yemeğinin müdavimlerine “sizce ben öldükten sonra bu millet ardımdan ne der?” şeklinde bir soru yöneltmişti ya!

Verdikleri cevapta yalakalıkta sınır tanımayan zevat içinde işi haşa peygamberliğe kadar götürenler bile olmuştu.

Gazi de tebessüm ederek “Hayır. Hiçbiriniz de bilemediniz. Ben öldükten sonra bu millet “etrafındaki p…t, p…k tayfası olmasaydı bu adam çok daha büyük işler başaracaktı” diyerek o muhteşem cevabı verecekti.

Evet. Bu hikâye umarım bizlere bir şeyleri düşünmemiz gerektiğini hatırlatmıştır.

ADALET!

LİYAKAT!

ŞEFFAFLIK!

Kalın sağlıcakla.

 

Yazarın Diğer Yazıları