Amerika da küreselciler ile geleneksellerin kapışmasından Joe Biden çıktı.
Trump, ticari zekası, Joe Biden ise, “Gaf” ları ile tanınırken,Siyonist Ermenilerin oyununa gelen Trump, aslında Elon Mask, Bill Gates, Microsoft gibi isimlerin desteğini almasına rağmen CİA ve Pentagon’un üstü kapalı çabalarıyla seçimi kayıp etti.
Amerikan derin devleti, ülkeyi itibarsızlaştıran Trump ‘dan oldukça rahatsız olmasına rağmen sabırla seçimleri bekledi. Trump’un ikinci kez seçilmesi halinde öldürülen üç Başkandan sonra, dördüncü başkan olarak tarihe kötü bir anı olarak geçmemesi için CİA bu kez seçimde Joe Biden den yana tavır koyarak, Trump dan kurtuluş reçetesini kayıp ettirerek uygulamaya koymuş oldu.
Siyonist Ermeni Gregoryenler, Siyonistler, Evancelistler mektup yolu ile oy kullanma hadisesinde CİA ile birlikte hareket ederek, Trump’u ters köşeye yatırırken beklenen sonuç açık ara fark ile netleşmiş oldu.
ABD’de, CİA, Pentagon ve Beyaz Saray denen üç devlet var.
Yani üç başlı bir devlet.
Bunlardan en etkilisi, CİA.
Çünkü, CİA raporlarıyla Dünya yönetiliyor.
Evet, Cumhuriyetçi Parti'den bir kez daha aday olan Trump, başkanlığı sırasında hem iç hem de, dış politikada aldığı kararlar tartışma yarattı.
Trump, seçildikten sonra göçmenlikle ilgili düzenlemeleri sıkılaştırdı, nüfusunun büyük bir bölümü Müslüman olan bazı ülke vatandaşlarının ABD'ye girişini yasakladı ve sınırdan yasadışı yollarla geçmeye çalışan çocukları ailelerinden ayırmak gibi uygulamalara imza attı.
Bu kararlar, liberal ve sol kesimin tepkisini çekerken, kendi seçmeni arasında ise desteğini artırdı. Birçok siyasi analist, Trump'un uyguladığı politikaların birleştirici olmadığını ve özellikle ırklar arasında artan tansiyonu düşürmekte yeterince adım atmadığını belirterek, ABD'deki kutuplaşmayı daha da artırmış olabileceğini düşündü.
Ayrıca, ABD'nin İsrail Büyükelçiliği'ni Tel Aviv'den Kudüs'e taşıyarak, Orta Doğu sorununun tarihinde kritik bir karar alırken, İsrail'in Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn ile diplomatik ilişkiler kurmasını öngören anlaşma için arabuluculuk yaptı.
74 yaşındaki Trump'un Türkiye ile ilişkileri ise oldukça iniş-çıkışlı oldu. Bu dönemde ABD-Türkiye ilişkilerinde Fethullah Gülen'in iadesi, New York'taki Halkbank davası, Brunson'un yargılanması ve Suriye ön plana çıktı.
Türkiye'nin operasyon kapsamında Kürtleri vurması halinde, "Türkiye ekonomisini yıkıma uğratacağı" tehdidinde bulunan Trump'un bu dönemde Erdoğan'a yazdığı mektup çok konuşuldu.
Trump’un Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yazdığı mektupta, "Sert adamı oynama. Aptallık etme! Seni sonra arayacağım" gibi ifadeleri ise Türkiye’den tepki alırken Dünya nezdinde de pek kabul görmedi.
ABD’de de sıkça dalga konusu olan Trump’un Basın’a yansıyan “Manyak” hareketlerinden rahatsız olan ABD derin devleti, siyaset bilimci ve Hukukçu kimliği ile uzun yıllar ABD’de siyasetin içinde olan sert ve katı tutumlarıyla bilinen Joe Biden’ı başkan yaptı.
Joe Biden’in başkanlığı açık ara ile almasından sonra, Türk basını Joe Biden’in Türkiye’ye karşı alacağı tavırları TV programlarında sıkça tartışarak sanki Türkiye’nin esaret yıllarına döneceği korkusu yaşatılmaya çalışıldı.
Devlet aklı ile İnsan aklının bir olmadığını tezi unutularak, ilişkilerin daha başlamadan sekteye uğraması için fitne çıkartıldı.
Ezcümle : Türkiye’nin bölgesel aktör olması ve ABD üslerinin ülkemiz sınırlarında olmasını “Çek” edecek kadar akıllı ve kurt politikacı olan Biden, şimdiye kadar yaptığı siyaset biçimini de gözden geçirerek Amerika’yı zora sokacak hamlelerde bulunmayacaktır.
Türkiye’nin ise, bu saatten sonra “Kral öldü. Yaşasın yeni kral” oyununu oynamaktan başka çaresi olamaz olmayacaktır.
Selam dua ve bilgi ile kalın.
