Cemil TURGUT

ELAZIĞLILAR NEREDE

Cemil TURGUT

            İlimizde yapılan gerek kültürel gerek sosyal ve gerekse ekonomik alanda yapılan birçok faaliyet, Elazığlıların duyarsızlığı, dolayısıyla katılımların az olması sonucunda oldukça sönük geçiyor.

            Geçen haftalarda kültürel, sosyal ve ekonomik faaliyetlere katılmak üzere tabir yerindeyse deve dişi gibi adamlar geldi ve gitti. Türkiye'nin değişik üniversitelerinden akademisyenler, sivil toplum kuruluşlarından temsilciler, ekonomistler ve daha birçok alandan konularında uzmanlar gelip boş koltuklara konuşup gittiler. Belediyenin de üniversitenin de diğer kurumların da yukarıda değindiğimiz kapsamda yaptığı faaliyetlere izleyici veya dinleyici olarak katılım neredeyse yok gibi.

            Konuşmaya, eleştirmeye gelince mangalda kül bırakmayan; ” bu şehrin sahibi yok, Elazığ bu hallere mi düşecekti cinsinden sözleri (burada yumuşak geçiş yapıyorum yoksa bu cümlenin devamı normalde başka türlü gelir) kahvehane köşelerinde bağıra bağıra söyleyenlerin birçoğu bu faaliyetleri duyduğu halde gitmiyor veya es geçiyor. Halbuki bir ilin tanıtımında kültürel, sosyal ve ekonomik faaliyetler oldukça etkilidir. Daha önce ilimizi görmemiş ve ilimiz hakkında zihinlerinde negatif bir imaj oluşmuş kişiler herhangi bir faaliyet için geldiklerinde büyük bir şaşkınlık yaşıyorlar. İlimizi, doğuda zikredilmesine rağmen daha batılı ve gelişmiş çehresiyle görüyorlar. İlimizin fiziki olarak görüntü imajı düzeliyor ancak bu defa da insanımızla ilgili zihinlerinde kültürel faaliyetlere karşı  duyarsızlıkları kalıyor. Örnek mi istiyorsunuz? Buyurun işte size örnekler:

            Geçen haftalarda Türkiye yazarlar Birliği, Elazığ Belediyesi ve Bizim Külliye Dergisinin ortaklaşa düzenlediği Şehir Kültürü- Kültürlü Şehir Sempozyumuna hem kendi üniversitemizden hem Türkiye'nin değişik üniversitelerinden, hem bakanlık bürokratlarından, hem de Yazarlar Birliğinden önemli şahsiyetler katıldı. Fakat izleyenler bakımından katılım çok çok düşük kaldı.  Oysa şehir, şehirleşme ve şehir kültürü konularında oldukça güzel yaklaşımlar ortaya kondu. Daha önce yapılan Harput sempozyumu, yine geçen hafta yapılan Palu sempozyumunun da akıbeti pek farklı değil. Ne yazık ki sempozyumlar konuşmacı olarak gelen katılımcıların izlediği faaliyet olmaktan öteye geçemiyor.

            İlimize konferans vermeye gelenler için de durum pek farklı değil. Hatırlayanlar olacaktır divan edebiyatımızın neredeyse bütün beyitlerini hafızasında tutan, gittiği her ilde salonlarda yer bulmak mümkün olmayan efsane isim Avukat Hayati İnanç konferans vermeye ilimize gelmişti. İzleyici sayısı kaç kişiydi dersiniz? Ben diyeyim yirmi siz deyin otuz kişiydi. İlimizin manevi şahsiyetleriyle ilgili yapılan sempozyum, panel ve konferanslarda da izleyici sayısı beklenilen gibi olmadı.

            İlimizde Devlet Korosu başta olmak üzere Belediye Konservatuvarı, Musiki Cemiyetleri gibi kuruluşların musiki konserleri de pek fazla ilgi çekmiyor. Ki ilimiz Kerkük ve Urfa gibi musikinin ana vatanı sayılan ve dev sanatçılar yetiştiren illerden biri.

            Yine ilimizde birçok ekonomik faaliyet yapılır fakat insanımız yine duyarsız davranır. Yılda birkaç defa gastronomi, tarım ürünleri ve inşaat fuarı gibi fuarlar düzenlenir ya da ilimizin sembolü haline gelen üzüm, orcik, kayısı ve benzeri tarım ürünleriyle ilgili program yapılır ve fakat değişen bir şey olmaz. Yine Elazığlılar büyük oranda orada da yoklar.  

            O zaman doğal olarak haklı soruyu hemşehrilerimize soruyoruz. Bütün bu faaliyetlerde neredesiniz sevgili hemşehrilerimiz? Siz ve biz bu faaliyetlerde bulunmazsak, desteklemezsek ilimiz nasıl tanıtılacak, kalkınacak ülke gündemine gelecek? Terzi ve berber dükkanlarında ya da kahvehane veya çay ocaklarında konuşup, üzerimize düşeni yapmadan sadece eleştirerek nereye varacağımızı sanıyoruz? Yoksa ilimizin tanıtım günlerinde çerezci stantlarını dolaşıp bir taraftan ağzına leblebi atan bir taraftan diğer stantlardan güya tadımlık alan ara ara gelen siyasi ya da bürokratlara göz ucuyla bakan kuru kalabalıkların mı ilimizi tanıtacaklarını zannediyoruz?

            Kendimizi kandırmayalım sevgili hemşehrilerim, biz yapılan her türlü faaliyete ilgisiz kaldıkça ilimiz yerinde sayar. Kimseyi suçlamaya, eleştirmeye hakkımız yok. Hepimiz kendimize spor dahil gerekirse her konuda “Elazığlılar nerede” diye sormalıyız vesselam.

 

Yazarın Diğer Yazıları