Vekil Olasım Geldi!

İstanbul'da günlerden bir gün… Audi marka lüks bir araç, emniyet şeridinde hızla giderken polis çevirmesine takılıyor.

Vekil Olasım Geldi!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Polis ekipleri yaptığı araştırmada; "34 HSY .." plakalı aracın, milletvekiline tahsisli olduğunu tespit ediyor.

Ancak aracın sahibinin; İstanbul'da faaliyet gösteren Hüseyin Köksal isimli iş adamı olduğu belirleniyor.

Bu olay üzerine bir araştırma yapılıyor ve milletvekillerinin 3 plakayı tahsis ettirme hakkı olduğu ortaya çıkıyor.

Bu şu demek: Milletvekilinin seçeceği 3 araç; hiçbir şekilde trafik cezası yemiyor, radara takılmıyor, emniyet şeridinden istediği gibi ilerliyor.

Hani adamlar mecliste sabahlara kadar çalışıp kanun çıkartıyorlar ya… Bir ara da kendileri  için bir yasa çıkarmış ve tanımlı üç araç plakası için tam dokunulmazlık, tam kural ve kaide tanımazlık yetkisi vermişler kendi kendilerine.

Biri anladık da üç araç neyin nesi. Hani danışmanlar bilgi belge yetiştirecekler ya sayın vekillere. İkincisi de bunlar için olsa gerek. Üçüncüsü de işe, okula ya da farklı mekânlara gidecek aile fertlerine tahsis amaçlı olsa gerek.

Valla maaşı, iletişim, posta ya da diğer ücretsiz faydalanılan hizmetler bir tarafa, üç aracın kural tanımaz, dokunulamaz layüsel halleri imtiyazı çok kıyak bir ayrıcalık, hava ve imtiyaz…

Sırf bu üç dokunulmaz aracın keyfi, ayrıcalığı ve havası uğruna milletvekili olası geliyor insanın. 

“Öyle kolay değil o işler” diyen benin temiz kalpli hemşerilerimiz için özel bir bilgi paylaşalım o zaman. Siz milletvekili olmanın tek şartının halkta karşılığı olmak, teşkilat ve temayül yoklamalarından çıkmak olarak mı sanıyorsunuz?  Niye yalan söyleyelim biz de öyle sanıyorduk.  Sonra bir baktık ki milletvekili olmanın yolu özel lobi, etkili isim, aracı yandaş kurum ve bunlarla yapılan özel pazarlıkların sonucu yapılan fedakârlıklarla listeye girmek mümkün olabiliyormuş.

Yani memlekette taziyeye gitmek, düğünde halay çekmek, esnaf, köy ve belde ziyaretleri yapmak, STK gezmek… Bunlar boş ve zaman kaybı.

Merkez, merkez… Her şey merkezde dönüyor. Merkezin rüzgârıyla yelkenleri şişirilen kişi listeye giriyor. Tabi biraz nimet-külfet dengesi zorluyor belki ama devası olmayan yara mı var bu alemde.. Yani anlayacağız düdüğü çalmaya yarayan özellik, milletvekili olmanın da kapısını aralıyor.