'TÜRK BASIN TARİHİ ULUSLARARASI SEMPOZYUMU' BAŞLADI

Fırat Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezinde açılışı yapılan sempozyuma, Vali Murat Zorluoğlu, Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbeddin Demirdağ, Basın İlan Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Canbey, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, Gazeteci, Yazar, öğretim üyeleri, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.
 

Türk basın tarihinin anlamda Türk demokrasi tarihinin de öyküsü olduğunu belirten Vali Murat Zorluoğlu, “Gerçekten de basın, ülkemizin demokratik gelişimine koşut bir gelişim göstermiş ve toplumsal ve siyasi hayatımızın en önemli aktörlerinden birisi durumuna gelmiştir. Geçmişte, basınımızın bir bölümünün zaman zaman seçilmiş meclis ve hükümetleri vesayet altında tutmak isteyen güç odakları lehine tavır sergilediği örnekler vardır. Ancak, Türk basınının 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ve sonrasında gösterdiği darbe karşıtı reaksiyon, her bakımdan takdire şayan bir davranıştır. FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilen ve seçilmiş hükümeti çalışamaz hale getirmenin yanında, ülkemizi iç savaşa ve işgale kadar götürmeyi hedefleyen bu menfur saldırının akamete uğratılmasında basınımızın doğru duruşunun çok hayati bir rolü olmuştur. Basının tercihini milletten yana, milli iradeden yana, özgürlüklerden yana kullanması, ülkemizde demokrasinin gelişmesine de önemli katkı yapacaktır” dedi.

"BASIN 15 TEMMUZ'DA BÜTÜN HATALARINI TEMİZLEDİ"
Basının olmazsa olmaz olduğunu dile getiren Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, “Nasıl insan ve insanın yaşatmak olmazsa olmazımız ise basını yaşatmakta olmazsa olmazımızdır. Ancak ister yerel basın ister ulusal basın nerede duracağını da çok iyi bilmelidir. Basın özgürdür. Ancak basın iftira atamaz. Hakaret edemez. Ülkesinin ve milletinin karşısında hainlerle birlikte olamaz ve olmamalıdır. 15 Temmuz darbe girişimine karşında basın öyle bir duruş ortaya koydu ki geçmişteki bütün hatalarını temizleyip bir kenara attı” diye konuştu.

"BASIN, GÜCÜNÜN AĞIR SORUMLULUĞUNU TAŞIMAKTADIR"
Basının dördüncü güç olmakla beraber çeşitli tanımlamalar getirilebileceğini ifade eden Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbeddin Demirdağ, “Şüphe yok ki günümüzde demokratik yaşamın temel unsurlarından biri basındır. Basın, ifade ve düşünceyi açıklama açısından da modern toplumların vazgeçilmez aracıdır. Basın, 4. güç olmanın yanı sıra bu gücün ağır sorumluluğunu da taşımaktadır” ifadelerinde bulundu. 

"15 TEMMUZ'UN KAHRAMANLARINDAN BİRİ DE BASINDIR"
15 Temmuz gecesinin iki kahramanı olduğunu vurgulayan Basın İlan Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Canbey, şunları kaydetti: “Birincisi, Türk milleti ve onunla bütünleşmiş güvenlik güçlerimiz, ikincisi ise Türk medyasıdır. 2. Abdülhamit’in tahtan indirilişinden buyana hiçbir darbe girişiminde medya 15 Temmuz’da takındığı tavrı takınamadı. O dik duruşu gösteremedi. O nedenle ben tüm Türk medyasına teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki tarih kitapları bu dönemi yazarken medyamıza, gazetecilerimize çok daha farklı bir yer ayıracaktır. İletişim denilince tüm konuşmalar iletişimin insanlık tarihiyle insanın var oluşuyla başladığına işaret eder. İnsanlık tarihi geliştikçe iletişim metotları, yöntemleri ve araçları değişmiş ve gelişmiştir. İnsanoğlunu iletişim konusunda arayışlara ve icatlara sevk eden ise bilgiye duyduğu ihtiyaçtır. Dünyanın en değerli şeyi bilgidir. Yani diğer adıyla haberdir. Matbaanın icadı ile başlayan gazete tarihini aslında Roma döneminde milattan önce 50’li yıllara kadar götürmek mümkündür.”
Konuşmaların ardından Başkan Yanılmaz, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs ile Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan’a katılımlarından dolayı onur plaketi takdim etti. Sempozyum, Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan’ın moderatörlüğünde Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ergün Yıldırım ve Gazeteci -Yazar Ekrem Kızıltaş’ın yayın tarihinde darbeler ve basın konulu paneliyle devam etti.
 

Üç gün sürecek olan sempozyumda ilk Türk matbaasının kurulduğu bin 727’den bugüne Türk basınının gelişiminin ayrıntılı bir şekilde ele alınması hedefleniyor.