Suçlu Arama Gayreti
Asrın felaketi olarak kayıtlara geçen afette şehirler adeta enkaza döndü.
14'üncü güne girilen depremde, 40 binin üzerinde can kaybı yaşandı.
Arama-kurtarma ekipleri zorlu süreçte bir cana daha ulaşmak için büyük mücadele verdi.
Öte yandan yetkililer, bölgede hasar tespit çalışmalarını hızlandırdı. Öyle ki yıkılan binlerce bina için bilirkişi heyeti oluşturuldu.
Bu kapsamda binalar incelemeye alındı, ciddi malzeme eksiklikleri olduğu tespit edildi.
Öte yandan ilk bulgularda kullanılan malzemelerin kalitesiz ve betonun dayanıksız olduğu belirlendi.
Bu kapsamda savcılık tarafından sorumluların yakalanması için 11 ilde soruşturma başlatıldı.
Yürütülen soruşturmada kusuru olduğu gerekçesiyle binanın proje sorumluları hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
Cumhuriyet başsavcılıklarca resen başlatılan soruşturmalarda 400 kişinin sorumlulukları belirlendi.
Son olarak yıkılan ya da imara aykırı değişiklik tespit edilen binalarla ilgili soruşturmalarda 131 şüpheli tutuklandı.
Deprem sonrası hemen herkesin haklı olarak cevabını aradığı soru; “Bunun sorumlusu kim?
Soru çok açık lakin bunun sorumlusu budur denebilecek ve suçu sadece bir kişi ve zümreye atacak bir durum da yok ortada.
Hemen herkes ilk etapta müteahhitleri günah keçisi yapmanın kolaylığına kaçıyor. Tabi ki yapı firmalarının da bu olumsuzlukta etkisi vardır lakin birçok faktörler de var.
Deprem bölgesini Hatay ve Gaziantep hariç tümüne son 10 gün içinde giden bir teknik arkadaşın beyanları şu: “Deprem risk bölgeleri ile yapı yönetmelikleri yeniden güncellenmeli. Son depremler, bugüne kadar yerleşik bilinenleri alt-üst etti ve ezberleri bozdu. Yıkım yaşanan bölgeler genelde 99 yılı öncesi eski yapılar. 99 sonrası yapılan binalarda da ciddi sorunlar var. Ancak burada da ciddi bir zemin etüdü eksikliği ve o bölgenin yapı yönetmeliklerinin yetersizliği söz konusu.
Zemin etütleri sonucu ortaya çıkan rapora göre temel projesi uygulanıyor. Gevşek zeminlerde fore kazık uygulanması gerekiyor. Bu da maliyet getirdiği ve daire fiyatlarına yansıdığı için bundan da kaçınılıyor. Malatya ve Adıyaman’da yeni binaların birçoğunda deprem perdesine rastlamadık. Mevcut kolonlar da en ve boy olarak yetersiz. Malatya’yı en çok yıkan sorun ise binalarda 1 metreyi bulan çıkmalar.”
Arkadaşımızı dinledikten sonra dememiz o ki eğer suçlu aranacaksa; zemin etüdünü yapan, buna uygun proje çizen, inşaatın her aşamasından sorumlu olan yapı denetim firmaları, inşaatı yapan müteahhit, dökülen betonda uygun olmayan malzeme kullanan santral, demiri bağlayan ve betonu döken işçi, deprem faylarının olağanın üstünde de büyük şiddette üreteceği depremleri de hesaba katarak buna göre yapı yönetmeliği hazırlamayan bakanlık ve bunlarla birlikte; lüks, şatafatlı bina alırken mutfak dolapları ve bataryaya verdiği önemi evin güvenilir olup olmasına vermeyen biz vatandaşlardır. Yani hepimiz bir nebze sorumluyuz bu tablodan ve sonuçtan.