SORUMLU GAZETECİLİK
Hakimiyet olarak daha güçlü daha etkin ve şehrimize daha faydalı olma yolunda heyecanlı günler yaşıyoruz
Hakimiyet olarak daha güçlü daha etkin ve şehrimize daha faydalı olma yolunda heyecanlı günler yaşıyoruz. Mesleğinizi, kalemimizi şehrin ve şehir insanının hizmetine vermenin daha bir heyecanını yaşıyoruz bu günlerde.
Hakkın ve haklının yanında olmanın huzuru ve mutluluğu ile işimize başlıyoruz her sabah. Ve her sabahın taze bir başlangıç, yeni umut ve ümitler getireceğine olan inançla oturuyoruz bilgisayarımızın başına.
Hakimiyet, gazeteciliği sırf gazetecilik için yapan bir anlayışın ürünü. Şehrin çıkarlarına dokunmadığı, masum insanların hakkı gasp edilmediği sürece kimsenin özelde ne yaptığı ile çok da ilgilenmeyen bir yayın çizgimiz var.
Ancak bu yayın ilkemiz, halka hizmet göreviyle kurulmuş kurum ve kuruluşlar için çok farklı bir şekilde ortaya çıkar. Burada öncelik kurumların konumundan ziyade gerçekleştirdikleri ya da gerçekleştiremedikleri hizmetlerdir. Devletimizin vatandaşlarımıza hizmet götürmesi amacıyla kurulmuş kurumların işleyişi, verimliliği ve verimsizliği bizim birinci önceliğimizdir.
Bu konuda bizler, halkın ifade edemediği, ifade etme imkân ve ortamı bulamadığı olumsuzlukları dile getirmeyi hem mesleki hem de vicdani bir ödev telakki ederiz. Kanayan bir yara gördüğümüzde vicdanımız elbette sızlar ama sonrasında mesleğimizin bizlere yüklediği manevi sorumluluk gereği konuyu gündeme taşır ve çözümünü takip ederiz.
Kalemimiz hiçbir zaman şahsi nefret ve kinimizin aleti olmaz, olamaz. Ne manşetimiz ne de köşelerimiz kendi savunma ya da çamur atma arenası olmaz. Herkesin şahsi onur ve izzeti bizim garantimiz altındadır ve hep öyle kalacaktır. Birilerinin taş ve çamur atmasını Eyüp sabrıyla karşılar, Mevlana hoş görüsü ile bağrımıza gömer, Yunus gönlü ile yüreğimizde eritiriz. Çünkü biliriz ki gönül yıkmak Kâbe’yi yıkmaktan daha kötü ve günahtır.
Bizim kalemimiz ve köşelerimiz güzeli ve güzel olanı yazar. Menzil-i maksuda giden yola döşenen engelleri kaldırmaktır bizim görevimiz. Biliriz ki o yol ne kadar engelsiz ve mâniasız olursa oradan geçen milyonlarca insan sizlere dua eder, sebep olanı hayırla yâd eder.
Hakimiyet Gazetesi olduğu sürece hizmette üşengeçlik ve tembellik gösteren bazı yöneticiler belki biraz daha fazla çalışacaklar, belki biraz daha fazla terleyecekler ama sonuçta onlar da görecek ve bilecek ki Hakimiyet Gazetesi’nin tek amacı üzüm yemek, bağcığı dövmek değil. Kısaca biz etkin gazeteciliğimizi karalama ve şahsi kin ve nefretimizin aracısı ve manivelası yapmayacağız.
Herkes bizden emin olsun. Tek önceliğimiz Elazığ’dır, Elazığ’a hizmettir. Bu dünya geçiciyse ve baki kalan bu gök kubbede bir hoş seda ise biz ona talibiz. Ve biliriz ki birileri kendi iç güzelliğinin huzuruyla mutlu yaşarken, birileri de kendi iç karartıları, nefreti ve kiniyle hayatı kendine zindan eder. Neydi Mevlana’nın meşhur sözü? “Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır. Bu güzel sözün mefhum-u muhalifini varın siz düşünün…