Sessiz İstila

Üşenmedim 'Sessiz İstila' belgeselini ben de izledim. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın senaryosuna katkı sağladığı ve sponsoru olduğu kısa filmde, ülkenin göçmen politikasının yanlışlığına ve bunun 2043'lerdeki sonuçlarının ne olacağına dikkat çekilmiş.

Sessiz İstila

Çok tarafsız bir göz ve iyi niyetle bakmaya çalışsam da kısa film, bir durum tespitinden öte, abartılı bir gelecek kurgu ile halkta,  yabancı düşmanlığı ve ırkçılığı körükleyen bir havayla başlayıp sona eriyor.

Doktor olma hayali kurularak büyütülen bir genç, hiç kimsenin Türkçe konuşmadığı Suriyeli bir iş insanının hastanesinde temizlik görevlisi olarak çalışıyor, İstanbul, nüfus dengesi ve dolayısıyla seçmen profilindeki değişkenlik sebebiyle Suriyelerin seçimleri kazandığı bir eyalet oluyor ve sokakları buram buram Ortadoğu kokan bir şehir haline geliyor.

Kısa filmin sonunda Sessiz İstila’nın yapımcısı Hande Karacasu sahne alıyor ve rakamlarla 2043’te nasıl bir Türkiye olacağımıza dair ön yargılı ve bu milletin hassasiyetlerini bilmediğini ortaya koyan bir tablo sergiliyor.

Kısa filme, göçmen politikasının yanlışlığı üzerinden aslında ciddi ve yoğun bir siyasi propaganda yüklenmiş. Ümit Özdağ’ın bu filmi finanse etmesinden de bu anlaşılıyor ve zaten gizlenmiyor.

Ak Parti’nin 2023 seçimlerinde belki de izahta en çok zorlanacağı bu mesele üzerinden sözde bilimsel verilerle manipüle edilen kısa filmde en çok dikkatimi çeken de şu oldu:

Varsayalım Suriyeliler ülkemizde uzun süre kaldılar ve yaşamlarını sürdürdüler. Bu topraklara 1071’den beri gelip yurt yapan, bu bölgede başta devlet, dil, gelenek, töre ve örfleri  bugünlere kadar bozmadan, koruyarak ve yaşatarak getirmeyi başarmış Türk milletini 20 yılda böyle bir asimileyi yaşayıp bambaşka kişiler olacağına  inanmak ve bunu gerçekmiş gibi sunmak, bu milleti ve değerlerini tanımamaktır.
Bu milletin en zor zamanlarda dahi dilinden, dininden, töresinden ve geleneklerinden taviz vermediğini, söz konusu vatan, bağımsızlık ve milli irade olunca her şeyin teferruat olduğunu bilmeyen ve bu ruhun ölmeyip 15 Temmuz hain darbe girişimi karşısında  nasıl dirildiğine inanmayan çevrelerin çektiği, abartılı ve  gerçekçilikten uzak bir propaganda filmi, yalnızca kaosa hizmet eder ki necip millet buna asla prim vermez.