Şehir Diken Üstünde

Üzerinden iki büyük deprem ve pandemi geçmiş, yorgun, yıpranmış ve yıkılmış bir şehiriz. Aldığımız darbeler, yediğimiz vurgunlar ve altında kaldığımız enkazlarımız var bizim.

Şehir Diken Üstünde
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Her bir ferdinin, yaşlısı-genci, çocuğu-büyüğü herkesin hala altından kalkamadığı ve günbegün de büyüyen problemleri ve yarınlara oldukça umutsuz bakan bir ruh halimiz var bizim.

Geleceğin güzel ve aydınlık olacağına dair açıklama ve beyanlara da çok temkinli ve ürkek bakan bir psikolojiye sahip hemşerilerimiz var.

Bu hal ve şartlar altında artık yeni kriz ve yeni kavgalar görmek istemeyen ve bu tür problemleri duymak istemeyen bir şehir var.

Tepe yöneticilerimizin birbiriyle olan laf yarışları, soğuk ve psikolojik savaşlarıyla enerji ve zaman kaybı yaşamak istemeyen bir şehir var.

Zaten oldukça gerginiz. Zaten birileri şehri oldukça karıştırıyor ve maddi çıkarlarına ulaşmak amacıyla tüm süfli yöntemleri kullanarak yalanlar ile birilerini dize getirmeye çalışıyor ve kısmen de başarılı oluyor. 

Ve yine tüm bunlar, bu tür art niyetli kişileri ve yapılan yanlışlıkları önlemekle görevli bazı yetkililerin dilinde sadece “çok yanlış işler” cümlesi ile sınırlı kalıp görevleri olmasına rağmen harekete geçilemeyen bir vasatta yaşamaya çalışan bu şehrin insanlarıyız.

Tüm bunlar yaşanırken, şehre hizmet noktasında her birinin önemli görev ve misyonu olan yöneticiler arasında oluşan yol kazalarının artık geçmişte kalması gerekiyor.

Şehrin yeni krizlere tahammülü yok. Şehrin kavga ve sinir harbini izleme ve bunun olumsuz yansımalarını takip etmeye takati yok.