MHP PANİKLEDİ Mİ?

MHP, ülke genelinde büyük bir oy kaybı yaşıyor. Bunun tek sebebi Bahçeli’nin ülke menfaatlerini bir kenara bırakıp kendi parti liderliğini kurtarma derdinde olması.

Çok konuşuldu ve çok yazıldı. Bahçeli yanlış yapıyor dendi. Parti kendi içinden kaynadı. Bahçelinin anlaşmaz tavrı ile ülkenin felakete götürülmesi izleniyor dendi. Sonuçta taban bahçelinin tavrından dolayı partiden uzaklaşmaya karar verdi.

Bahçeli’nin bu tavrının yansıması en çok Elazığ’ı ve MHP adayını vurdu. Son günlerde MHP adayı Yavuz Temizer’in söylemlerine dikkatle bakın. Tek yaptığı şey HDP şantajını kullanarak kendisi meclise atmak.

Temizer bununla da yetinmiyor. Elazığ’da MHP kaybederse Türkiye kaybeder diyor. Vay be. Kendisine yüklediği anlamı görüyor musunuz? Adam tek başına bir ordu gibi görüyor kendini. Kendi milletvekili seçilirse, meclisin kürsüsüne çıkacak onun resmini çekecek, bunu Elazığ’daki billboardlara asarak HDP’ “hadi kış kış!” diyecek. HDP de bundan tırsacak korkacak ve Elâzığ’da siyaset yapamayacak. Çelişkiyi görüyor musunuz?  Hem; “bakın HDP milletvekili çıkaracak seviyeye geldi” diyeceksiniz hem de biz olursak bu şehre HDP giremez diyeceksiniz.

MHP eskiden beri “MHP Elazığ’ı PKK’dan koruyor” gibi bir tezle oy aldı. Biz olmazsak PKK bu şehre girer dedi. Oysa kendileri iki dönemden beri oldukları halde HDP’nin bir milletvekili çıkartacak güce eriştiğini ifade ederek, bunu şantaj olarak kullanıp kendini vekil seçtirmenin derdine düştü.

Peki, MHP neden bu kadar panikledi? Neden ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyor? Neden her aman ha bize oy vermezseniz HDP gelir diyor? Neden Ak Partili vekillere iftira ederek onların MHP’nin biri garanti onlara oy vermeyin bize verin” cümlesini tekrarlayıp duruyor?

Belki hemşerilerimizin çoğu bilmiyor ama MHP kendi yaptırdığı ankette vekilliği kaybediyor. Ciddi anlamda oy kaybı yaşıyor ve oyları 50 bini zor buluyor. Bu oyla vekil seçilmesinin mümkün olmadığını bildiği için denize düşen köpüğe sarılır misali HDP’ye sarılıyor.

Zaten MHP hep öyle değil mi? Kendisinin hiçbir zaman ekonomik, sosyal ve siyasal projeleri olmadı. Birilerinin varlığından beslendi. Tez olamadığı gibi kendisinin anti-tez olarak da kabullendiremedi.  Şimdi de Yavuz Temizer bu klasik MHP hikâyesini Elazığ’a uygulamaya çalışıyor.

Her şey bir yana Sayın Temizer ciddi anlamda paniklemiş durumda. Bu paniği çevresiyle de paylaşmış olacak ki geçmişten bugüne her renge boyanıp sonunda yuvaya dönen sakdigerı ve emlakçı amcamızı da buna ikna etmiş. O da almış kalemi eline yazmış aklına gelenleri. Yok, zaten ak parti HDP’lilerle kol kola, yok kontenjan verilmiş, yok ücretsiz taşımacılık adına doğu ve güneydoğudan genç taşınmış, yok Ak Parti’nin 3 garantiymiş birini de HDP’ye kaptırmamak azımmış falan filan.

Yahu bırakın bu kurguları MHP bu şehirde neden bu duruma düştü bunun üzerine biraz kafa yorun. Neden taban bizden uzaklaştı onu tartışın. Neden aklıselim insanlar artık MHP’yi sildi onunla uğraşın.

Bu iş bilindik bir müzik üzerine ikinci kez söz yazdırıp “o geliyor” şarkısını çalmakla olmuyor. Bu iş son 10 gün kesenin ağzını açıp bütün kandigerara halk adamı pozuna bürünmekle olmuyor. Çünkü halk adamı, bayram mesajı billboardlarına meclis kürsüsünde yemin etme resmini koymaz.  Halkla çektiği bir resmi koyar. Hatta kendi resmini bile koymaz. Kutlama mesajını yazar o kadar.  Ancak bizim derdimiz ne olduğumuzla ilgili. 550 kişiden biri olmanın havası. Gerçekte bu memlekette meclis kürsüsünden çektirdiği resmi bilbord yapan başka bir vekil olmuş mudur merak ediyorum. Bir dostum “her abartılı mütevaziliğin altında bir gurur ve kibir vardır” derdi. Bunun yansımasını iki şahsiyette gördüm. Biri benim gibi kıtmir, benim gibi günahkâr, benim gibi aciz bir kul” diyen pensilvanyalı zat, diğeri de bu zat…