KESK'TEN ZAZACA DİL PANELİ
Öğretmen evi toplantı salonunda yapılan panele Kesk üyelerinin yanı sıra siyasetçiler, yazar ve şairlerde katıldı
Öğretmen evi toplantı salonunda yapılan panele Kesk üyelerinin yanı sıra siyasetçiler, yazar ve şairlerde katıldı.
Kesk Dönem sözcüsü Fuat Koç açılışta yaptığı konuşmada,” Bu etkinliği düzenlememizde özellikle bazı genç arkadaşlarımızın çok büyük katkısı oldu. Arkadaşlarımızın öneri ve teşvikiyle bu hizmetimizi gerçekleştireceğiz. Kendilerine huzurunuzda teşekkür ediyorum. Arkadaşlar sohbetimiz hem toplumsal gönüllülük hem sorumluluk hem de en büyük davamız eğitim. Şu an faaliyetimiz eğitim için değil. Oturduğumuz bölge özellikle Doğu Anadolu’da çok konuşulan bir dil zazaca. Mesela benim de ana dilim zazaca, tamam Türkçe’yi konuşuyoruz ama sonradan öğrendik. Bu anlamda zazaca yok olmayla karşı karşıya olan bir dil. UNESCO tarafından yok olmayla karşı karşıya olma tecellisini almış bir dil olarak bulunmaktadır. Ben şunu hatırlıyorum yıllar önce bir çalışmaya katılmıştım, bir akademisyen vardı onun üzerine söyleyeyim biraz da seviyeli bir şeyler söylemişti. İşte diyor ki 1990’lı yıllarda köyler boşaltılırken, sadece güvenlik amaçlı değil iki üç tane amaç sağlanmıştı ya da işte Güvenliğin sağlanması hatta ilk defa duyduğum bu İngiliz Merinos kumaşı ürünü de özellikle bizim bu Güney Kürdistan ve Hakkâri bölgesinden götürüldüğü, bunun da bir şekilde engellendiği bir örnek olarak düşünürmüş.’’dedi.
Koç;’’ Alacakaya güvenlik sağlanması amacıyla insanların köylerden uzaklaştırılması ve güvenlik sağlanmış oldu deniliyordu. Diğer bir yandan da bizce en önemlisi köylerde insan yaşadığı sürece hani siyasi kimlik olmasa bile etnik kimlik taşıyabiliyor ama bu göçebeyle birlikte kimliğin kendini yenilemesi engellemiş oluyordu ve kendini yenilemişti. Ve 90- 91’i esas alırsak 24- 25 yıl olmuş oluyor. Büyük oranda hedefe ulaşılmış durumda. Bir de kendi hayatım var, yani örnek olarak söyleyeceğim ben Türkçeyi sonradan öğrendim bu gidişle çocuklarımız da ana dillerini sonradan öğrenmiş olacak.Biz de böyle bir ironiyle karşı karşıyayız. Biraz da bunun verdiği geniş bir sorumluluktan dolayı Elazığ’dayız, Elazığ’da vicdanen bir şeyler yapmak durumundayız.” diye konuştu.