Kayıp Dükkan Aranıyor!

Ömer Enes YILAR/Eski Abdullahpaşa Mahallesi Muhtarı, mahalle esnafı ve sakini olan Ferhat Evsen Hakimiyet TV canlı yayınında sorularımızı yanıtladı. Evsen, deprem sonrası süreçte yaşanan tüm sorunları anlatırken yerine 6 katlı apartman yapılan işletmesine kavuşması konusunda tüm Elazığlılardan destek beklediğini aktardı. İşte Ferhat Evsen’in sorularımıza verdiği samimi cevaplar: 

Sosyal medyada yaptığınız paylaşımlarla neyi amaçlıyorsunuz?

“Paylaştığımız sorunlar ilimizi ilgilendiren sorunlardır. Bireysel olarak sorunları çözdüğün zaman zaten genelde şehrin sorunlarını çözmüş oluyorsunuz. Depremden sonra Cumhuriyet tarihinden bugüne kadar bir ile aktarılabilecek en büyük kaynaklar aktarıldı ancak bunun bize yansımasını biz şu ana kadar göremedik. Sosyal medyada tepkilerin dile getirilmesi konusunu biz sadece Elazığ olarak düşünmeyelim. İzmir depreminden sonra da mesela Barış Sitesi’nde bir araya gelen vatandaşlar tepkilerini sosyal medyadan dile getirdiler ve istedikleri proje istedikleri metrekarelerle yapıldı.”

Deprem sonrasında süreç iyi yönetildi mi?

“Depremden sonra şehri yönetenler bu konuya tecrübesiz yakalandı. İlimizin özellikle avukatları bu konuda vatandaşı bilgilendiren açıklamaları yeteri kadar yapamadı. Ağır hasar olmadan yıkılan binalar TÜFE ile ödeme yapacak ve yarın bunun zorluğunu çekecek. Binası hasarsız olarak riskli alan adı altına yıkılan binalar var. Biri faizsiz 20 sene boyunca ödeme yaparak evini alırken birileri hasarsız evinin yıkılmasıyla yeniden borçlanacak ve TÜFE artışıyla evinin borcunu ödemek zorunda kalacak.” 

Yetkililer sorununuzdan haberdar mı?

“Bütün siyasilerimizin konudan haberleri var ve bu sorunlara bizden çok daha fazla tepki veriyorlar aslında. Bunun yansımasının da kendilerine olacağını biliyorlar ancak işin içinden çıkamıyorlar. Valiliğin, ilimizin 5 Milletvekilinin, İl Afet Müdürlüğünün, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün, herkesin bilgisi var. Ortada yapılan bir hata var ancak hatanın çözümü için uğraşan, masaya yumruğunu vuran kimse yok.” 

Deprem sonrası sürecin yönetimi ile ilgili gördüğünüz en büyük iki yanlış nedir desem?

“Yetkililerin konuları bilmeden, bilmiş gibi bizlere tarih de vererek anlatması en büyük hatadır. Sayın Bakanımız geldi ve depremden sonraki yılbaşına kadar konutların yapılacağını söyledi. Biz o yılbaşını atlattık konutlar ortada yok. Milletvekillerimiz de  şu kadar konut yapılacak ve yılbaşında teslim edilecek dedi, o yılbaşını atlattık konutlar ortada yok. Yani bir belirsizlik var ve o belirsizlikten dolayı insanlara umut veriliyor ancak ortada bir şey yok. Belirsizliğin nedeni de kimsenin net bir tarih vermemesi. Bizim işletmelerimiz ile ilgili de en azından ileri de olsa bir tarih verseler insanlarda bu mağduriyet oluşmaz. Belirsizlik en önemli sorunumuz. İkinci büyük sorunumuz ise halkın isteğine göre yapılmayan projeler.”

Sorunları tüm vatandaşların dile getirmesi faydalı olur muydu?

“Bu şehrimizin genel sorunu. Herkes kendi sorununu çözdükten sonra bir başkasını sorununu görmezden gelmesi. Doğru söyleyenler en fazla eleştirilenlerdir. Diğer sessiz kalanlar da eleştiri almaktansa köşesine çekiliyor ve süreci izliyor. Abdullapaşa Mahallemizde 1 ve 2. Etaptaki inşalarımız yaklaşık bir buçuk yıldır konuşuyorlardı ancak evlerine geçince diğer etaptakileri unuttular. Biz onlara şu anda desek ki gelin bizim böyle bir sorunumuz var gelmezler. Geçti evine rahatlığına kavuştu ancak genel anlamda bir tepki olursa, sessizlik olmazsa sorunlar da daha rahat çözülür. Herkesin durumu farklı mesela kimi muhtarlar mahallesindeki sorunu çözmek için uğraşıyor kimi de kimseyle kötü olmamak için susuyor. Bu şehrin insanları için kötü olmayı da göze alacaksın.“

5 Kat dayatması hakkında ne düşünüyorsunuz?

“Bende yukarı taraftaki 12 katlı apartmanda otuyorum ve depremi burada yaşadım. Deprem anında tepkini veriyorsun ancak bizler o geceyi bile evimizde geçirirken aşağı taraftaki 5 katlı vatandaşlar dışarıda kaldılar çünkü o evler çok büyük hasar aldı. Günümüzdeki teknoloji ile 20-25 katlı evler yapılıyor. Deprem yönetmeliğinden sonra yapılan evlerin hangisi yıkıldı Elazığ depreminde? Kimse bir tane bile örnek gösteremez. Yeter ki yönetmeliğe uygun yapılsın evler. Tamam aşağıda zemin kötü diyorlar ama bu yolun 5 metre yukarısı 17 kat aşağısı 5 kat yani bu fay hattı yolun sadece belirli bir bölümünden mi geçiyor? Burada da mantıksızlık var çünkü günümüzde belirli bir teknoloji imkanı var, buna göre8-10 kat yapsınlar evleri. Bu evleri 5 kat yerine 10 kat yapsalardı burada güzel bir proje yapılsaydı ve caddeye yönelik ticari işletmeler yapılsaydı zaten inşaat maliyeti çıkarılmış olurdu. Buna göre yapılsaydı hem devlet kazanırdı hem de vatandaş memnun olurdu.”

D ve C Blokların daha A ve B Bloklara oranla daha küçük olduğu söyleniyor, doğru mu?

“D bloklarda bu sorun var. Özellikle bu blokların havalandırma konusunda sıkıntısı var. Bir koridorda iki kişi zaten yan yana geçemiyor ve altındaki dükkanlar çok küçük. A ve B bloklarda da önceden caddeye bakan cephelerde oturanlar şu anda başka bloklara gitti. Binaların projesi ile ilgili genel anlamda gözle görülen sıkıntılar var. Bütün koridorlarda bir havalandırma yok ve bu binalara ömür boyu etki edecek. Burada 20-30 metrekare yüzünden bütün insanları memnuniyetsiz bıraktılar. İnsanlar zaten bu parayı ödeyecek. 20 sene ödeme yapacağına 22 sene ödeme yapsalardı ama gelenek görenek ve misafir kültürlerine göre evlere kavuşsalardı.”

FERHAT’IN YERİ ARANIYOR!

Kayıp işletmenizle ilgili tüm inisiyatifi size bırakıyorum. Detaylı olarak anlatabilir misiniz ne oldu Ferhat’ın Yeri’ne? 

“İnsanların afişi gördüğü zaman ilk inanmadığı konu da bu zaten: BİR İŞYERİ NASIL KAYBOLUR? Dediğim gibi benim Abdullahpaşa Mahallesi’nde 286 metrekare açık, 125 metrekare adıma kayıtlı, tapulu, vergi levhalı, ticaret odasına kayıtlı işyerim vardı. Depremden sonra bulunduğu yere gidip baktık ki yerine apartman yapılmış. Yetkilileri aradık, sorduk ve aldığımız en ciddi cevap UNUTULMUŞ denmesi oldu. Sonraki süreçte beklemeye geçtik. 20 yıldır ben burada esnaflık yapıyordum. Bugüne kadar devletimizin herhangi bir yardımına ihtiyacımız olmadı, çok şükür kendi paramızı kazandık. 20 yıldır şehrimizin tüm yöneticilerini de burada misafir ettik. 20 yıldır ilk defa bir konu hakkında yöneticilerimizden bir yardım istedik. 20 yıldır biz A veya B partisi gözetmeksizin tüm siyasilerimize yardımcı olduk. Burada kaybolan mesele bir işyerinin kaybolması değil sadece ve rızkımız konusunda Allah’a şükür bizim bir endişemiz de yok. Bir şekilde insan rızkını kazanır ama ortada yapılan bir haksızlık ve bir mağduriyet var. Depremde Allah bizi azabıyla sınadı, merhametiyle korudu. Bugün geldiğimiz süreçte yapılan projede unutulmasıyla benim işyerim kayboldu. Benim isteğim tekrar işyerimi geri versinler, dostlarım gelsin yanımızda otursun. Biz çay satalım, para kazanalım derdinde değiliz. Orada güzel bir ortamımız vardı. Bizi mağdur olarak ortada bıraktılar ve birinin bu sesi duyması lazım. Siz burada hiç tanımadığınız bir insanın arsasına çökseniz, gücünüzü kullanıp burayı alsanız biz vatandaş olarak tepki gösterirdik. Olayın basitliği de bu zaten TOKİ gelip bizim işyerimize bir şekilde çöktü, bizi dışarı attı ve yerine 6 katlı apartman yapıldı. Dışarıdan bir vatandaş bu olayı yapsaydı nasıl ki biz toplum olarak o insanı eleştirirsek bu da bu kadar basittir. Sesimizin duyulmasını istiyoruz.”

ABDULLAHPAŞA MAHALLESİ’NDEKİ DİĞER SORUNLAR

Sorduğumuz sorulara samimi cevaplar veren Ferhat Evsen, bununla da yetinmedi, yukarıda bahsettiği konuları ispatlayacak bir tutum da sergilemiş oldu. Yayına katılmadan önce vatandaşların diğer sorunlarını not alan Evsen, onları da bir bir şöyle sıraladı:

“ 3 ve 4. Etapların kuralarının bir an önce çekilmesi gerekiyor çünkü önümüzdeki hafta okullar başlayacak. STK ve siyasilerden özellikle kendi oda başkanımdan ricam 20 sene boyunca size aidat ödedik bugün sizin yanımızda olmanızı istiyorum. Mahallemizde 1250 sosyal konut projesinden mağdur olan insanlar var ve bunların da mağduriyetlerinin bir an önce çözülmesi gerekiyor. Esnaf kredileri ile ilgili kesinlikle yardımcı olunması gerekiyor ben de bir esnaf olarak kredi ödemek zorunda kalıyorum vadeleri gelmiş ancak işletmelerimiz uzun zamandır kapalı ve bu konu bizi çok büyük oranda zora sokuyor. Krediler ertelenesin çünkü kimse babasının hayrına yapmıyor bunu, bankalar faizini uygulayıp süreyi uzatıyor. Konteyner kentte insanlar mağdur. TOKİ’nin de maliyet ve bedellerle ilgili insanlara bilgi vermesi gerekiyor. Bunu yaparken de ticari olarak değil insani olarak fiyat belirlemesi lazım. İnşallah sesimizi yetkililer duyar. Mahallemizdeki kentsel dönüşüm alanlarında kalan diğer konutlarla ilgili imar planında 8 konusu artık çözülsün ve Milli Emlak arsaları ile ilgili konunun da artık çözülmesi gerekiyor. En azından müteahhit vatandaş anlaşması ile modern mimari dediğimiz gerçek mimari ile bu sorun çözülsün ve artık insanlar evlerine kavuşsun.”