İnkarın Tepkisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kızılcahamam toplantısında 'Siz bakmayın 6'lı masanın 'şöyleymiş böyleymiş' dediğine, sosyal medyada yazılan çizilenlere. Bu ülkeyi yönetmek o kadar kolay değil. Kuraklık oldu, ardından salgın, sonra Rusya-Ukrayna krizi. Bütün bunlara rağmen biz yatırımlara devam ettik, çarklar döndü. Evet, dar gelirliler sıkıntıda, bunu inkâr edecek değiliz. Ama bu kesimlerle ilgili de gereken adımlar atılacak.' cümlelerini kullanmış.
Söyledikleri doğru, argümanları geçerli. Ancak “dar gelirliler sıkıntıda, bunu inkar edecek değiliz” cümlesinin milletvekillerinin ve MKYK üyelerinin yüzüne karşı söylenmesine karşın, birçok bakan, milletvekili ve diğer parti yetkililerinin bu durumu kabul eder bir davranış ortaya koymak yerine, bu gerçeği ret eden ve hatta bundan muhalefeti sorumlu tutan bir yaklaşım gösterdiklerini de zaman zaman izliyor ve dinliyoruz.
Durumu kabul etmek, suçu kabul etmek anlamına gelmez. Hiçbir hükümet bile isteye enflasyonun yükselmesini, günübirlik zam yapılmasını, döviz ve altının değer kazanmasını istemez. Kendi hatalarının sonucu belki bazı alanlardaki sıkıntının sebebi kendileri olabilir. Fakat hayatın geneline etki eden olumsuzlukların sebebinin küresel kriz kaynaklı olduğunu da herkes bilir.
Muhalefetin bu olumsuzluklar üzerinden iktidara yüklenmesi de doğal ve siyasetin genlerinde olan bir vakadır. İktidarın ret ve inkar politikası yerine, gerçekleri gören, yaşanan olumsuzlukları kabul eden ancak bundan kurtulmak için de ortaya koydukları gayret ve çalışmayı ifade eden bir yaklaşım sergilemesi daha makul ve mantıklı olur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “sorunları biliyoruz” açıklaması umarız bakanların da konuşmalarına ve üsluplarına yansır. Zira görünen o ki ret ve inkar tepki topluyor ve vatandaş, “Aklımızla alay ediyorlar” noktasına gelebiliyor.
