HELALLEŞELİM

Sevgili okur bugün duygusal moddayım! Biraz dertleşelim, sonunda da inşdigerah heldigereşelim. 

Daha önce çok önemli olmasa da dört defa ameliyat oldum. Sert erkek imajı çizmek gibi olmasın ama hastalık meselelerinde az biraz dirayetliyimdir. Allah’tan gelen baş göz üstüne demeyi bilmişimdir. 

Kısmet olursa Cuma günü safra kesemi aldıracağım. Daha önce böbrek taşı düşürmüştüm. Şimdi iki böbreğimde taş var. Safra kesemde de taş, kum ve çamur var. 

Anlayacağınız içim hafriyat sahasına dönmüş! Çimento fabrikası eyleminden bir de ucuz çimento kopardım mı, inşaat malzemesi tamam! 

Atam Oğuz’un töresiyle büyümüşüm ya, her türlü isyana karşıyım! Milli bünyede bölücü organ olmaz deyip, safra kesesinin kellesini alacağım. 

Yazarlık hayatım boyunca kasıtlı olarak kimseyi kırmadım. Kastımı aştığım olmuş mudur, mutlaka… 

İlk defa bir ameliyat öncesi duygusdigeraştım. Ben herkese hakkımı helal ediyorum. Bilerek veya bilmeyerek kırdığım, üzdüğüm kim varsa, umarım onlarda bana haklarını helal ederler. 

En basit ameliyatta bile narkoz alınca bir risk var. Eğer hak vaki olmuş da ölürseemmm… Dünya derdi kime ne? 

Yok eğer sıkıntı çekmeden biterseeeee… Dönüşüm muhteşem olacak! 

Elimde çok malzeme var! 

VASİYETNAMEMDİR 

Sevgili Ahmet Toprak’tan rica ediyorum, ölürsem büyük bir fotoğrafımı gazeteye assın. Safra kesesinden öldü demesin! Dost var, düşman var. Mümkünse “basın şehidi” yazsın! 

Sevgili Efraim Gündem; “İlk olarak Haberkent’te milletin başına ben bela ettim” demesin! Cenazeme güneş gözlüğü ile gelsin. Sorana; “acımız büyük, basınımızın başı sağ olsun” desin.  

Sedat Karataş, efsane başkan olarak kulüp binasına dikilecek heykelinin yapımı için bendeki taştan, kumdan faydalansın! Eksik kalacak olan kısımlar için bir öneri getiremiyorum! Zira sıkıntı büyük! Hem de çok çok büyük! 

Elazığspor’da İkinci Başkanımız Sayın Karahan Çelik’ten ricam, vefatımı bir İngiliz soğukkanlılığıyla taraftarlarımıza duyursun. Taraftarlardan; “Ya boş ver Cengiz’in ölümünü başkan. Yeni forvet var mı?” diye soranları terslemesin! Başlarını okşasın. 

Efsane Vural Baygeldi Facebook’u manyağa çevirsin! Günde iki bin beş yüz tane paylaşımda bulunsun. Adıma akrostiş şiir yazsın. Bir ülkücü olarak Cengiz Başkanımın vefatından üzüntü duydum desin! 

Sami Demirbağ Hocam; “Ölerek yanlış yapıyorsun. İyi düşün bence, hatalısın. Sen bir starsın, beni anlamıyorsun bak.” desin! 

Vehbi Coşkun Hocam ve İbrahim Menengiç Hocam; “Tanıdığımız en vatansever, en milliyetçi yandaştı, yazık oldu!” desinler!  

Arif Çakmak ustam: “Geç buldum, çabuk kaybettim. Tanrı Türk’ü korusun.” desin.

Zeki Akbıyık, son bir defa iki kelam edeydim dedikten sonra arkamdan “kral” desin.  

İhsan Tarakçı; “Bir yalakanın ölümü kayıp değildir, zaten kimse okumuyordu.” desin! 

Nafiz Koca mümkünse üzüntüden intihar etmesin!

            Çimentaş inat edip fabrikayı mezarımın dibine taşımasın.

Donald Trump başkanlıktan vazgeçmesin!

İzzet Tümay gardaşım; “Şerefsiz, haysiyetsiz, kahpe safra kesesi” diye manşet atsın!  

Organlarım ihtiyaç sahiplerine bağışlansın. Dağıtımda hakkaniyetli olunsun. Mesela beynim, talep etmesi halinde Erhan Dabak’a verilsin! Aşırı yükleme olursa, yarısı verilsin! Tamamen örnek verdim, başka yere çekilmesin! 

Resmi tören istemiyorum! Sayın Valim beni dost bilsin. Allah devletime zeval vermesin, arkamdan üzülmesin.

Mücahit Bey, “Burada duraydım. Böyle kollarımı açaydım iki yana. Tutaydım onu ben, gitme diyeydim. Vayyy!” desin.

Vekillerimiz ağlamasın ama Tahir Bey, “Yalan, yalan… Seni sevmediğim yalan” şarkısını söylesin!

Zinhar alkış falan olmasın. İslam ve Türk töresine göre defin gerçekleşsin. İmkân olursa okurlarım arkamdan birer Fatiha okusun. 

Sonuçta herkes hakkını helal etsin…