Erol: 'PKK lanet bir terör örgütüdür'

CHP ELazığ Milletvekili Gürsel Erol, mecliste yaptığı açıklamayla PKK'yı kınadı.

Erol: 'PKK lanet bir terör örgütüdür'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, PKK'nın katlettiği 13 vatandaşla ilgili TBMM'de açıklama yaptı. Milletvekili Erol, 'PKK lanet bir terör örgütüdür' dedi.

Milletvekili Gürsel Erol'un açıklaması şu sekilde:

"Milletvekili Erol: 'Bu hafta kötü bir haber aldık. 13 asker kökenli ve sivil kökenli sivilimizin PKK terör örgütü tarafından katledilmelerinin, infaz edilmelerinin hepimiz üzüntüsünü yaşadık. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına da başsağlığı diliyorum. Aynı zamanda, bu operasyonda hayatını kaybeden 2 yüzbaşımız ve 1 astsubayımız var; onlara da Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum, yaralı olan askerlerimize de bir an önce sağlıklarına kavuşmaları için dileklerimizi buradan iletiyorum." 

'PKK LANET BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR'
Milletvekili Erol: "Genelde milletvekili seçildiğim günden bu güne kadar terör konusunda ve teröre karşı duruş konusunda Mecliste her anlamda dik duran; bölgesinin, ülkesinin, yurttaşlarının, seçmenlerinin isteklerini ve taleplerini, beklentilerini bu kürsüde korkmadan, yılmadan, cesurca seslendiren bir milletvekiliyim. Belki benzer bir konuşma olacak ama bu konuşmayı tekrarlamakta da yarar görüyorum çünkü sürekli bu Türkiye'nin gündemine geliyor, Türkiye'nin gündemine gelirken CHP'yle ilgili algı yaratılmak için kullanılan meseleler. PKK bir terör örgütü müdür? Evet; PKK alçak, şerefsiz bir terör örgütüdür. PYD bir terör örgütü müdür? Evet; PYD alçak, şerefsiz bir terör örgütüdür. YPG terör örgütü müdür? Evet; YPG alçak, şerefsiz bir terör örgütüdür. FETÖ terör örgütü müdür? Evet; FETÖ alçak, şerefsiz bir terör örgütüdür. Bunlardan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Şimdi, burada mesele şu: Bence terörle mücadele yalnızca Türkiye'de bir siyasi partinin mücadelesi olmamalı. Terörle mücadeleyi Türkiye'de bir devlet politikası ve bir devlet geleneği hâline dönüştürmemiz lazım. Zaten Türkiye'de yaşanan temel sorun da bu terörle mücadelede."

"TERÖRLE MÜCADELE DEVLET POLİTİKASI OLMALI"

Milletvekili Gürsel Erol: "Bakın, PKK terör örgütünün ilk eylemi 1984 Eruh katliamı. Aradan otuz yedi yıl süre geçmiş. Bu otuz yedi yıl sürede 6 Cumhurbaşkanımız değişmiş, 12 Başbakan değişmiş, 24 Hükûmet değişmiş, 25 İçişleri Bakanı değişmiş ama sonuç itibarıyla bugün Parlamentonun yine gündem konularından birisi terör. Demek ki terör bir siyasi partinin meselesi değil, terörü bizim bir devlet meselesi olarak görüp bütün siyasi partilerin ortak değerleri üzerinden bir devlet politikasına dönüştürmemiz lazım. 
Peki, bugün öyle mi? Şu anda teröre karşı mücadele bir devlet politikası mı? Ben üzülerek söylüyorum. Neyi üzülerek söylüyorum? Şimdi, düşünün ki 13 şehidimiz var; 3 tane de operasyona katılan, etkin, faal olan 2 yüzbaşımız ve 1 astsubayımızın şehit haberi geliyor ve Sayın Cumhurbaşkanımız Rize kongresinde kürsüde şehitlerimizden birisinin annesiyle canlı telefon bağlantısı kuruyor. Bu nedir? Bu, terörle mücadeleyi siyasallaştırmadır. Asla ve asla terörle mücadele siyaset konusu yapılmamalı, parti meselesi yapılmamalı. 
Bakın, partili Cumhurbaşkanlığı sisteminde Sayın Cumhurbaşkanımızın en büyük iddiası neydi? Bakanlar milletvekilleri arasından olmayacak yani milletvekilinden bakan olmayacak, bakan siyasi bir kimliği temsil etmeyecek, bakan konusunda uzman, dışarıdan kişiler olacak ve siyasetin dışında bakanlığıyla ilgilenecek. Bakın, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar'ı ta tuğgeneralliğinden beri tanırım, dostluğumuz da vardır. Bugün AK PARTİ Ankara il kongresi vardı. Millî Savunma Bakanının AK PARTİ Ankara il kongresinde ne işi olabilir? Ne işi olabilir, soruyorum size? Onun için söylüyorum, bunları dinleyin. Yani devleti gelenekleriyle, kurallarıyla, kanunlarıyla yönetin ve bazı konularda gerçekten devletin hiyerarşik yapısına, geleneklerine aykırı davranışlar göstermeyin. 
Bir şey daha sormak istiyorum size: Devlette ve hükûmette devamlılık esastır. 13 yurttaşımız kaç yıl önce kaçırıldılar, alıkonuldular, rehin alındılar? Adını ne koyarsanız koyun. Yaklaşık beş altı yıl önce değil mi? Peki, adını koyabilirler mi, terör örgütleri yolu kesebilir mi? Kesebilir, ben Tunceli Milletvekilliğimde bunu yaşadım. Seçim kampanyamda Pülümür ilçesine hiç gidemedim, yol kesikti. O korkuyu yaşadığınız zaman kimse o bölgelerde cesaret göstermesin, buralarda konuşmak gibi değil. Peki, kaçırdınız. Devlet nerede? Niye "Nerede?" diye soruyorum? Eğer o bölgede bir mağarada beş yıl saklanmış olsalardı size hak verirdim ama kaçırıldıkları yerden yaklaşık 600-700 kilometre sınır ötesine götürülebiliyorlarsa ve bu terör örgütleri sınır ötesine götürüp beş altı yıl bir mağarada orada esir ediyorsa, alıkoyuyorsa, rehin alıyorsa bizim sınır güvenliğimiz nerede? Demek ki sınırlarımızdan isteyen istediği gibi elini kolunu sallayarak… Terörist bile getirip götürüyor, her türlü gayrimeşru işi de yapabiliyor. Bunları da sorgulamamız lazım."