Elazığ Ekonomisine Yıllık Katkımız 2 Milyar TL

Elazığ'da tulum peyniri üreticileri yıllık 10 bin ton peynir ürettiklerini bununda yaklaşık Elazığ ekonomisine katkısının 2 Milyar TL olduğunu belirttiler.

Elazığ Ekonomisine Yıllık Katkımız 2 Milyar TL

Elazığ Ekonomisine Yıllık Katkımız 2 Milyar TL

Elazığ’da tulum peyniri üreticileri yıllık 10 bin ton peynir ürettiklerini bununda  yaklaşık Elazığ ekonomisine katkısının 2 Milyar TL olduğunu belirttiler.

Kendi özgü aroması, şeker, kalsiyum oranı ve iriliğiyle kayısı işiyle uğraşanların ilk tercihi Baskil kayısısı olmasına rağmen pazar payının ve üretiminin  en fazla Malatya’da olması nedeniyle Türkiye’de kayısı denilince akla Malatya geliyor. Baskil kayısı gibi Elazığ’ın coğrafi işaretiyle kaptırdığı bir ürünü daha var. Tulum peyniri …  Tulum üreticilerine sorunlarını ve Elazığ değil de Türkiye’de Erzincan tulum peynirinin neden ön planda  olduğunu sorduk. Elazığ’ın önde gelen tulum peyniri üreticileriyle yaptığımız röportajda üreticiler ürünleri  pazarlarken  her hangi bir sorun yaşamadıklarını dile getirirken yayla ve mera sorununa dikkat çektiler.

İlk sorumuzu Hak-Pey markasıyla ilimizde faaliyet gösteren Bilal Küçük’e yönelttik.  

ŞAVAKLILAR KİMDİR?

15 ve 16. yüzyıllarda Akkoyunlar’dan ayrılıp Yavuz Sultan Selim döneminde Murat nehri kıyısına yerleştirilmiş bir aşirettir. Yüzyıllar boyunca buralarda hayatlarını devam ettirmişler ve kendi bölgelerindeki yaylalara gitmişler. Kemaliye ve Kemah arasındaki bölgede yaylacılık yapmışlar. Zaman zaman bölgenin durumundan dolayı bölge halkıyla aralarında sıkı çatışmalar olmuş ve olumsuzluklar yaşanmıştır. Bu tür olumsuzluklara rağmen bölgede varlıklarını devam ettirmişlerdir. Bölgedeki yaylalar hayvanları için yeterli gelmeyince Erzincan il sınırı diğer taraftan Tunceli Pülümür bölgelerine hayvanlarını yaymak için gitmişlerdir.  1980 yılına kadar bölgede varlıklarını sürdürmeye devam etmişlerdir. 1980’li yıllardan itibaren terör unsurlarının bölgede güçlenmesi ve barınma şartlarının zorlaşmasından dolayı Elazığ, Erzincan ve  Türkiye’nin farklı yörelerine göç etmek zorunda kalmışlardır.

NEDEN TÜRKİYE’DE ERZİNCAN TULUM PEYNİRİ ÖN PLANDA?

Kullandıkları yaylalara yakın olan önceleri daha çok Kemaliye’de peynir pazarı yoğunken zamanla bu Pazar Erzincan merkeze kaymıştır. Buralarda satın alınan peynirler Türkiye’nin başta İstanbul ve Ankara olmak üzere  büyük kentlerine götürülmüştür.  Tüccarlar Erzincan ve Kemaliyeli olunca Erzincan peyniri olarak isimlendirilmiştir.  Asıl peynir şavak peyniridir.  Şavak, farklı bir kültürdür bir değerdir. Şavak denince sadece peynir üreten değil; değerlerine, kültürlerine, maneviyatına inancına sıkı sıkı bağlı olan vatanı için her türlü fedakarlıkta bulunan bir toplumdur.

YAYLA SORUNU DEVAM EDİYOR MU?

Yayla sorunu hala var. Ama eskisi gibi çok değil. Bürokratlar yayla sorunumuzu çözmek için eskiden etkin güçlerini kullanmıyorlardı. Gittikçe bize biraz daha sahip çıkan biraz daha ilgilenen kolaylaştırmaya yönelik bir sistem oluşmaya başlamış diyebiliriz.  Erzurum yaylalarına gidişimizin yaklaşık 40 yıllık bir serüveni var. İlk zamanlar ilgilenilmeyip önemsenmeyen bir kitle iken  üreticilerin bu memleket için çok önemli olduklarının farkına varılmış olmasından dolayı  Kamu kuruluşlarının yardımlarını artık esirgemediğini düşünüyorum.

PEYNİRLERİ NASIL SATIYORSUNUZ ?

Ben daha çok peynirlerimi toptan olarak büyük şehirlere satıyorum.

CEMAL YILDIRIM (YIL-SÜT)

TULUM PEYNİRİNİN ELAZIĞ EKONOMİSİNE KATKISI NEDİR?

Elazığ’da 8 bin ile 10 bin ton yıllık tulum peyniri üretimi yapıyoruz. Bu da yaklaşık yıllık 2 milyar TL Elazığ ekonomisine katkı demek. Bu çok ciddi bir sayı. Sadece bunu tulum peyniri olarak bakmamak lazım. Sadece Elazığ değil Doğu Anadolu’nun büyük bir kısmı ve Güneydoğu Anadolu’da üretilen koyun sütünün bir kısmı Elazığ ekonomisi üzerinden dönüyor.

YAYLA - MERA SIKINTISI SİZDE YAŞIYOR MUSUNUZ?

Mera her zaman bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Osmanlı’da meralar tahsisliydi.  1998 yılında mera kanunu çıkınca sıkıntılar başladı. Mera sadece bizim değil aslında Türkiye’nin bir sorunudur.  Avrupa’da birçok ülke gezdim. Böyle bir sorun onlarda yok. Hayvancılığı kim yapıyorsa meralar onlarındır. Bizim mera kanunlarına göre böyle olmasına rağmen bunlar yerine getirilmiyor. Türkiye’de meralar darmadağın. Meralar içinde özel mülkiyetler var. Bunların toplulaştırılması lazım. Bölge bölge 10 bin – 100 bin dönüm şeklinde toplulaştırılıp hayvancılık sektörüne tahsis edilmesi gerekiyor. Bu öylesine çözülebilecek kolay bir şey değil. Mecliste görüşülüp kanun haline getirilmesi gerekiyor. Son yıllarda devletimiz sektörün bir ihtiyaç olduğunu fark etti. O kadar araştırma yapmaya teklifler hazırlamaya gerek yok. Tek ve basit çözümü Osmanlı zamanındaki yasaları uygulasak bize yeterli gelir. Cumhuriyet döneminden öncesi bu iş daha düzenli ve sistemli yapılmış.

PAZAR SIKINTINIZ VAR MI?

Türkiye şartlarında çok ciddi bir pazar sıkıntımız yok. Üreticimiz dağın başında da olsa şehir merkezinde de olsa ürünlerini değerlendiriyor.  Elazığ’da, Tunceli’de bir dağın başında  üretici inek sütünü değerlendiremezken koyun sütü bir litresi bile heba olmuyor. Koyun sütü yaylada diye ucuz satılmıyor. Türkiye ortalamasının üstünde bir fiyatla bölgede satılıyor.

ERZİNCAN TULUM PEYNİRİ İLE ELAZIĞ TULUM PEYNİRİ ARASINDA FİYAT, YA DA TALEP FARKI VAR MI?

Büyük pazarlara girdiğinde Elazığ ve Erzincan tulum peyniri aynıdır. Elazığlı üretici Erzincan’dan gidip mal alıyor. Ya da Erzincan esnafı gelip buradan alıyor. Zaten birbiri ile akrabalar. Erzincan’dakinin ya bir kardeşi burada ya da amcası oğlu buradadır. Ben İstanbul’da 50 -100 ton tulum peyniri satarken arasında bir fark olmuyor. Perakende olarak Erzincan tulum peyniri biraz daha ön plana çıkmış. Bunun en büyük sebebi bürokrasi, ticaret odası ve STK’lar orada tulum peynirine iyi sahip çıktılar. Biz Elazığ’da bunu maalesef yapamadık.

İSMAİL ALBAY (ŞAVAK-ALBAY)

Elazığ Ekonomisine Yıllık Katkımız 2 Milyar TL

YAYLALARDA NE TÜR PROBLEMLERLE KARŞILAŞIYORSUNUZ?

Terörün azalmasıyla birlikte kullanıma açılan yayla ve meralarımız var. Bizim yaylalardaki en büyük problemlerimizden biri yol problemidir.  Yollarımız konusunda gerekli çalışmalar yapılsa hayvancılığın gelişmesine önemli bir katkı olur. Meralar arttıkça hayvancılıkta artar. Yayla ücretlerinin belirli bir seviyeye çekilmesi gerekiyor. Fiyatlar çok yüksek, ihale değerleri yüksek çıkıyor. Vatandaş ürettiğinin yarısını da oraya vermek zorunda kalıyor. Hayvancılığın gelişmesini istiyorsak bunu yapmak zorundayız. Özellikle bu işi yapanlar ile kamu görevlilerden oluşacak bir heyet ile bir komisyon oluşturabilir. Bu sorunlarımızın daha hızlı ve çözüm odaklı çözülmesine olanak sağlar.

 HAYVANCILIK DESTEKLERİ YETERLİ Mİ ?

Destek var ama yeterli değil.  Damızlık hayvanda destek verilebilir. Çiftlik değil de yaylaya gittiğinde vatandaşın masrafı azalıyor.  Vatandaşımız orada para kazanırsa haliyle orada imalat artar. İmalatçının da şöyle bir problemi var. Avrupa Birliği’nin hibelerinden faydalanma konusunda çok büyük eksiklik var. Bu konuda yeterince destek verilse iyi olur. Daha çok gelişir ve vatandaşlar daha çok yatırım yapmaya başlar. Bunlar olmadığı zaman vatandaş çekimser kalıyor. Verdiği emeğin karşılığını alamadığından dolayı ben bu işi niye yapayım diyor.

YAYLALARDA GÜVENLİK SORUNUNUZ VAR MI?

Yaylaya giden 750 hayvan küpesi olan vatandaşa silah ruhsatında kolaylık sağlanıyor. Ama; herkesin 750 hayvanı yok ki! 150 hayvanı olanda, 200 tane olanı da bin tane hayvanı olanda yaylaya gidiyor. Biz peynir üreticileri olarak buradan malzemelerle gidiyoruz. Orada yolumuzu kesseler bir sıkıntı olsa derdimizi kimse anlatamıyoruz. Yine yaylada tabiri caizse dağın başındayız. Yırtıcı hayvanı var, insanın başına her türlü şey gelebilir. Can güvenliğimizi sağlamak istiyoruz. Sayın valimizden silah ruhsatı alırken bize kolaylık yapılması konusunda destek vermesini istiyoruz.

Elazığ Ekonomisine Yıllık Katkımız 2 Milyar TL

ŞAVAK ALBAY MARKASI OLARAK PAZAR PAYI SORUNUZ VAR MI?

Bizim pazar sıkıntımız yok. İstediğimiz ürünü istediğimiz zaman satabiliyoruz.  Geniş bir pazarımız var. Ülkenin ekonomisine ciddi bir oranda katkı sunuyoruz. Yeter ki üretim olsun.

HAYDAR POLAT – TULUM PEYNİRİ ÜRETİCİSİ  (ÇEMİŞGEZEK – SARIBALTA KÖYÜ)

Şavak tulum peyniri Türkiye’nin en kaliteli tulum peyniridir. Bazı tüccarlarımız Erzurum, Ağrı, Kars bölgesinden süt getirip karıştırınca kalitesi ister istemez düşüyor.  Erzincan tulum peynirinin marka yapmasının sebebi, Çemişgezek, Pertek tarafından göç eden şavaklılardan oluşuyor. Bizim Çemişgezek bölgesinde yılda 300-400 ton yaş mal çıkıyor. Bu Elazığ ve Erzincan bölgesine satılıyor. Ben Erzincan’a çok mal veriyorum.  90 tona yakın bu sene mal verdim. Satışlarımız çok şükür iyi bir sıkıntımız yok. Şavak aşireti devletini, milletini  seven bir toplumdur.  Köyümüz Tunceli’nin en büyük köylerinden biridir. MHP il genel meclis üyesiyim. Biz teröre karşı durduk. Çok da şehit verdik. Biz yayla olarak Erzurum, Erzincan ve Sivas yaylalarını kullanıyoruz.  Son  2-3 yıldır başta Tunceli valimiz olmak üzere devlet büyüklerimizin çabalarıyla Tunceli yaylaları da kullanıma açıldı. 90 yıllarda çok sıkıntı çekiyorduk. Araçlara yükle Erzurum’a git, oradan tekrar araçlara yükle geri dön. Yayla kiraları çok pahalıydı. Üretici olarak çok zorluk çekiyorduk ve masraflarımız çok fazlaydı. Altından kalkamıyorduk. Tunceli dağlarının açılmasıyla birlikte üreticinin bir kısmı rahatladı.

Elazığ Ekonomisine Yıllık Katkımız 2 Milyar TL

SAİT ŞİRİN – TULUM PEYNİRİ ÜRETİCİSİ  (PERTEK – AYAZPINAR KÖYÜ)

Mera kanunları en büyük problemimiz. 1999 yılında çıkan mera kanunuyla biz bölgeyi terk ettik. Halen daha sürgündeyiz. Dönüş var mı var. Sağ olsun devletimiz  çok büyük bir ilerleme var.  Çok güzel şeyler oluyor ama; daha da güzelleşebilir.  Meraların eski haline dönmesi lazım.  Türkiye’de mera kanunu özel olarak çıkan Tunceli ve Ağrı olmak üzere iki il var. Özellikle Tunceli yaylalarında devlet meraları ile özel şahıs meralarının iç içe olmasından dolayı çok büyük sıkıntılar var.