Çok Konuştu Ama Bir Şey Söylemedi

ETSO Başkanı Asilhan Arslan, Perşembe günü sabah saat 10'da yapılan Maden İhalesine neden girmediklerine dair kamuoyunun merakla beklediği cevap için dört gün sonra geniş katılımlı bir toplantı yaptı ve kameraların karşısına geçti.

Çok Konuştu Ama Bir Şey Söylemedi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

ETSO Başkanı Asilhan Arslan, Perşembe günü sabah saat 10'da   yapılan Maden İhalesine neden girmediklerine dair kamuoyunun merakla beklediği cevap için dört gün sonra geniş katılımlı bir toplantı yaptı ve kameraların karşısına geçti. 

Toplantının genel havası şuydu:  Öncellikle Sayın Arslan’ın üç aylık bir maratonun sonunda oluşan tablo konusunda kendisinin de hem bünye hem de psikolojik olarak yıprandığının bir resmi vardı karşımızda.

Üç aylık bir çalışmanın sonunda oluşan bu tabloyu belki kendi de hesap edememişti. Kendisinin samimiyetle çıktığı bu yolda, nasıl engellerin ya da engellemelerin çıkacağını biliyordu belki ama olayın boyutlarını tahmin dahi edememişti.

Öncelikle geçen üç aylık süreçte Sayın Arslan’ın şahsına herhangi bir haksızlığın yapıldığını ve buradan kişisel eleştiriler gerçekleştirildiğini kabul etmeyiz.

Arslan’ın kendisi de sıklıkla ifade ediyor ki şehir uzun süreden beri belki de ilk kez bu kadar kenetlendi. İlk kez bu kadar heyecanlandı ve birlik oldu. Bu süreçte hiçbir aykırı görüş, beyan ve irade görmedik. Belki bazı kliklerde dile getirilen endişe ve eleştireler olsa da bu hiçbir zaman şehrin gündemine girmedi, giremedi.

Büyük umutlar ve hayallerle çıkılan yolun, sahili selamete ulaşması adına başta Hakimiyet olmak üzere medyamız hiçbir olumsuz duruş sergilemedi.

Girişim Gurubu kuruldu, birçok büyükşehirde ve ilimizde toplantılar yapıldı, Ankara lobisiyle sık sık görüşüldü, ilaheyi yapan kurum ve bağlı olunan Bakan Dönmez ile bir araya gelindi… 

Kısaca sürecin aksaksız ve hatasız yürüdüğüne dair kamuoyunda bir kanaat ve bunun sonucu bir beklenti oluştu.

Ve ihale günü geldi çattı. Sonuçta yapılan bir ihaleydi ve yarıştı. Sonuç Elazığ için önemliydi ama bunun bir garantisi de yoktu. Şehir olarak bu ihaleye kilitlendik ve güzel haberler beklerken o an herkesin anlamakta zorlandığı bir gerçekle yüzleştik.

Aylardan beri maça hazırlanan takımımız, hiçbir gerekçe, açıklama ve izahat getirmeden sahaya çıkmamıştı. Ve herkeste bir şok ve şaşkınlık…

Haber sitelerine ihalenin yapıldığı salon ve burada bulunan şahısların resmi düştü. Gözlerimiz Elazığ ekibini aradı ama burada da bir hayal kırıklığı yaşadık. Zira ekip salona dahi gelmemişti.

Ve Elazığ, o dakikadan itibaren, ihalenin kimin kazandığı ile değil, Elazığ Girişim Gurubu ya da birlikte hareket ettikleri şirketin neden ihaleye girmediğini merak etmeye başladı. Ve doğal olarak bir yığın sorular oluştu zihinlerde. Bu senaryoların en çok konuşulanı ise Asilhan Arslan’a farklı cenahlardan baskı uygulanması ve ihaleye girmemesi yönünde üstü açık ya da kapalı tehditlerin yapıldığı iddialarıydı. 

 Şehrin ilk aklına gelen senaryo buydu.  İhaleye girecek yeterliliğin alınamaması, gerekli teminatın yatırılamaması gibi sorular da aklımıza geldi ama güçlü ortağı düşünerek buna çok da ihtimal vermedik.

Bu kadar bilinmezlikler ve muhatapların anlamlı sukutu karşısında bu olay ve bunun getirdiği soruların sorulması ve bunların giderilmesine yönelik açıklama, beyan ya da haberlerin yapılması neden yanlış olsun ki?

Basın mensubu olmak, şehrin olaylarını takip etmek, hele hele üç aydan beri tüm haber, yorum ve köşe yazılarıyla bu süreci destekler bir tavır ortaya koymuş bir gazeteci olarak, mesleki sorumluluk kadar şehir sorumluluğunu da üstlenerek bilinmeyenlerin açıklanmasını istemek neden yanlış, haksızlık ya da art niyetli olsun ki?

ETSO Başkanı Asilhan Arslan, toplantısını yaptı. Ancak tablo şu ki çok şey konuştu ama bir şey söylemedi. 

Bu toplantıdan sonra bile şartnamede izabe tesisi şartı olup olamadığı açıklanamadı. Konu ile ilgili soruya; “zeylnamelere bakalım” gibi ilgisiz ve umarsız bir cevap verildi. 

“Neden ihale öncesi katılmayacağınızı açıklamadınız?” sorusu “gece yarısı bu kararı aldık ve bu karar doğruydu” cümlesiyle geçiştirildi. 

İhale için dosya alan 15 firmanın içinde Elazığ Girişim Gurubunun olup olmadığıyla ilgili bir bilgi de verilmedi toplantıda.

Süreciyle, şehri heyecanlandıran ve yeniden birlik ruhu ve meşalesinin tutuşturulmasına sebep olan bu olay, sonucu itibarıyla hem şehri hem de ETSO ve Asilhan Arslan’ı yordu. 

İyi başlayan bir süreci, ihaleye katılıp Arslanlar gibi yarışıp  kaybetmek, şehre daha iyi gelen bir psikoloji ve ruh oluştururdu. 

Üç aylık hazırlık sonunda ve ilk duyduğumuzda bize şaka gibi gelen ihaleye katılmama ve bu duruma dört gün sonra izah getirmeye çalışma, şehrin enerjisini çok kötü ve hoyratça tüketilmesine sebep oldu.

Yok, eğer siz ihaleye katılmak için dosya almama sebebini ‘dosya parasını düşünerek bundan sarf-ı nazar ettik’ diye açıklayacaksanız, o zaman size ‘küçük hesap yapanların büyük hayal ve hedefleri olamaz” derler ki  bunda da haksız sayılmazlar.