Asalet ve Adamlık

Her şey bitmiş, mezarı kazılmış ve üzerine iki kürek toprak atılarak gömülme aşamasına gelmiş bir Elazığspor, inancın, azmin ve her şeyden önemlisi de inanmışlığın ve adanmışlığın kararlılığıyla yeniden hayat buldu.

Asalet ve Adamlık

“Bu takımdan olmaz, yeni bir isimle devam edelim, yeni bir heyecan yakalayalım” türü sonuca rıza göstermenin teslimiyetine sığınan ve perde gerisinden takımın düşmesiyle birilerinin zor durumda kalacakları umudunu taşıyan yüreksizlere inat, şehrin bağrından yürekli, cesur ve kararlı bir isim çıkacak ve “durun kalabalıklar” diyerek bir meşale yakacaktı tüm samimiyeti, doğallığı ve içtenliği ile.
Önce hem takımın hem de şehrin önünü açmak için transfer tahtasının açılmasını sağlayacak, ardından da transferlerin yapılmasına ciddi katkılar sağlayacaktı.
Bu süreçte takımla ve kulüp başkanıyla sürekli iletişimde olacak ve nerede bir sorun ve sıkıntı varsa aşılmasına yardımcı olacaktı.

Deplasman maçlarına gidecek, taraftarın da bu maçlarda bulunması için her türlü desteği verecekti.
Ve tüm bunları yaparken de işi şova, abartılı reklama ve şahsi hesaplara dökmeden; şahsiyeti, karakteri ve yetişme tarzı gereği tevazu ile yapacak ve mütevaziliği elden bırakmayacaktı.
İşte bu samimiyet, bu tevazu, bu adanmışlık, inanmışlık ve fedakarlık,  Allah rızası ve şehir için olunca, Rabbimiz de bunu karşılıksız bırakmadı, teknik yönetim ve futbolcularımızın da gayretiyle herkesin ümidi kestiği bir demde takım bu yılki hedefine çok şükür ulaştı. 

Bu başarının elbette birçok bilinen ve bilinmeyen isimsiz kahramanı olsa da  bu zaferde en büyük pay ve katkı Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’na aittir. Ve bu net başarıya rağmen bugün dahi bunun şahsi şovunu ve reklamını yapmayacak kadar mütevazilik ve ağırbaşlılık gösteriyorsa, bunun adı asalettir, samimiyettir, ihlastır, erdemdir ve adamlıktır.

Bazı kesimlerin, “ne yani, kümede kalmanın neyine seviniyorlar ki, neyin bayramı ve coşkusunu yaşıyorlar ki?” eleştirileri, Elazığspor’un gelecek hedeflerini bilmediklerini ortaya koyuyor. Elazığspor için bir yükselme hedefi varsa ki var, bunun için düşmek değil kalmak bu yıl ki en büyük başarı değil de nedir…

Mis gibi stadyumlarımızın gelecek yıla hazır olacağı bir şehirde Elazığsporun ilçe ve belde takımlarının bulunduğu kümede görmek ne kadar üzücü ve kahredici olurdu. Bu yıl, tüm ümitlerin tükendiği ve düşme sonucuna rıza gösterildiği bir ortamdan kurtulduk ve büyük hedeflere yelken açtık.

Elazığspor’u ve başarısı önemsenmeli ve gurur duyulmalı. Bu şehirde tüm Elazığlılar olarak, bizi heyecanlandıran, hemşerilik ruhu ve bilincini pekiştiren, her türlü farklılıklarımız ve siyasi görüş ayrılıklarımıza rağmen, aynı ruh, aynı bayrak ve aynı hedefe kilitlenip aynı his ve duyguları yaşatan başka ne değerimiz ve markamız var ki?

Bu vesileyle Elazığspor’un başarısında katkı sağlayan başta Başkan Şerifoğulları olmak üzere Teknik Direktör Alaattin Tutaş’a, futbolcularımıza, Kulüp Başkanı Serkan Çayır ve Yönetimine ayrıca  katkı sağlayan tüm hemşehrilerimize teşekkür ediyoruz.
 

Samimiyetle, ihlasla, tevazu ve her hâlükârda azim, inanç ve gayretle nice başarı ve zaferler bizleri bekliyor…