Zaferin Adını Koyalım
Ak Parti ülke genelinde resmen dibi görürken Elazığ'da mevcut oylarını korumakla kalmadı, Elazığ Belediye Başkanlığını en yakın rakibine 30 bin fark atarak kazandı.
Peki, ak partinin kaleleri olan Adıyaman gibi bir ilde dahi kazanamayan, Malatya'yı kıl payı koparan, Şanlıurfa ve Sivas'ı kaybeden Ak Parti nasıl oldu da Elazığ'da açık ara kazandı.
Tüm siyasi gözlemcilere göre bunun tek sebebi var o da adayın Şahin Şerifoğulları olması…
Vatandaş Ak Parti'ye tepkiliydi, enflasyondan, emekli maaşlarından ve Filistin'e duyarsızlıklarından şikâyetçiydi lakin söz konusu Şahin Şerifoğulları olunca işin rengi değişti.
Çalışmış ve eser bırakmıştı Şerifoğulları. Genç yaşına ve birilerinin tecrübesiz olmakla itham ettiği Şahin Başkan, geçen beş yıl içinde yaşanan iki deprem ve pandemiye rağmen tüm sözlerini tutmakla kalmadı, başta altyapı olmak üzere şehrin tüm kronikleşmiş sorunlarını çözdü.
Duruşuyla güven verdi. Samimiyeti ve doğallığıyla gönüllere girdi. Farklı partilere mensup olan kesimlerin dahi itimadını kazanmayı başardı. Hatta zaman zaman rakip siyasi parti milletvekillerinin dahi övgülerine muhatap oldu. Siyasi ikbal hesapları yerine işine ve projelerine odaklandı kendini şehrine ve hemşerilerine adadı.
Bu duruşu, şehre ve insanımıza bakışı onu gönüllerde özel ve müstesna bir mevkiye oturmasını sağladı. Ve sonuç, net, kesin ve mutlak zafer…
Ak Parti farklı bir isimle bu yarışa girseydi kazanır mıydı? Çok zor…
Ak Partinin ülke genelinde yaşadığı hezimete karşın Şahin Şerifoğulları seçimleri kazanabiliyorsa Genel Merkez'in bu başarıyı getiren etkenleri ve adayın özelliklerini bilimsel olarak incelemeye alıp, “Başarıda Elazığ Modeli” modülüyle Genel Merkezde ders konusu yapması lazım.
Ve bu dersi de Genel Merkezde bizzat Şahin Şerifoğulları'nın vermesinin sağlanması lazım. Yoksa Ak Parti'de bu gidişler gidiş değil…
Yazının başlığından hareketle başarının adını koyarsak çok net ve açık bir şekilde şunu söyleyebiliriz. Başarının adı Şahin Şerifoğulları…