Son Nefese Kadar…
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ülkemiz birçok alanda önemli değişim ve dönüşümü yaşadı. Ulaşım, sağlık, eğitim, sosyal hizmetler, konut ve daha birçok sahada ülkemize ilkleri yaşatan Erdoğan, bazı anlamsız yerleşik teamülleri de kaldırarak bize ait değerleri öne çıkardı.
Özellikle resmi cenaze törenlerinde 1932'den bu yana resmi marş olarak çalınan Frederic Chopin'in "Cenaze Marşı" yerine Türk bestekâr Mustafa Itri'nin “Segâh Tekbiri”nin çalınması bu anlamda önemli bir adımdı.
18 Mart Çanakkale Köprüsü açılış törenini izlerken kurdelenin kesildiği anda kulaklarımıza gelen hoş bir sada, sanki açılış törenlerinde çalınan batı tandanslı müzikten de vazgeçildiği gibi bir algı oluşturdu bizlerde.
Kulağımıza gelen çok bilindik bir şarkı olmasına rağmen ilk etapta çıkaramadık. Biraz dikkat kesilince Şükriye Tutkun'dan severek dinlediğimiz “Gücün yetene kadar” şarkısı olduğunu gördük. Bu görkemli ve milli gurur günümüze ne kadar da çok yakışan ve yine bizden olan bu şarkı bizi hem köprüye hem de şarkıya meftun eyledi.
Bir gün sonra da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, sözleri ülkemize ve yapılan hizmetlere uyarlanmış Şükriye Tutkun'un seslendirdiği "Birlikte Türkiye'yiz" şarkısını paylaştı.
Sözlerine bakalım bir de şarkının:
"Biiznillah…
İnandık Hak yoluna
Kefil O'dur kuluna
Düşkünüz sevdasına
Vatanın bekasına
Kurbanım salasına
Canım yetene kadar
Bir vatan, bir bayrak, bir devlet, bir yürek
Birlikte seferdeyiz en son nefese kadar
Zalime dur diyeniz, mazluma koşan biziz
Birlikte Türkiye'yiz en son nefese kadar”
Şarkı, köprünün verdiği milli mesajla çok bütünleşmiş, sözleri de bu duyguyu oldukça perçinlemiş, Şükriye Tutkun'un güçlü yorumuyla da ülkemizin kaderiyle birleşmiş yoğun bir duyguyu yansıtıyor.
Bizler de diyoruz ki; bu ülke için, bu sevda için “canım yetene kadar, son nefese kadar..”