SAĞLIKÇILARIN NEYİ VAR?
Rekabet mi dersiniz kıskanmak mı dersiniz, çekememezlik mi dersiniz yoksa yıpratmak mı dersiniz adına ama çok da hoş olmayan bir alışkanlığımız var. Bir kurum başka bir kurumu, bir okul başka bir okulu, bir hastane başka bir hastaneyi hangi maksat ya da hangi güdüyle bilinmez ama belli belirsiz bir eleştiri ve hedefe koyma teamülümüz ne yazık ki hep var ve hep olageldi.
Yazacağımız olay ayniyle vaki ve yaşanmıştır. Bayramın birinci günü geç saatler. 01 ile 03 arası bir zaman dilimi. Bir dostumuz ani nükseden bir hastalığı için Fırat Üniversitesi hastanesi acil polikliniğine başvuruyor. Birkaç gün önce de aynı şikayetle gittiği aynı hastanenin acil servisinde uygulanan tedavi sonuç vermemiş olacak ki aynı şikayetle gittiği serviste muayenesi yapılıyor ve kendisine ikinci kez 'gidebilirsin' deniyor.
Arkadaş, daha önce de aynı hastalıktan geldiğini ve herhangi bir iyileşme olmadığı için tekrar gelmek zorunda olduğunu söylüyor ve bu itirazdan sonra lütfediliyor ve bir serum takılıyor.
Buraya kadar anlatılanlarda herhangi bir anormallik yok belki. Asıl olay arkadaşımız serumu alırken duyduklarıyla başlıyor. O gün nöbetçi olan ve sorumlu seviyesinde bulunan doktorun ağzından ve mükerreren şu cümleler dökülüyor. 'Fethi Sekin Sağlık ocağındaki doktorlar hiçbir hastaya bakamadan buraya gönderiyorlar.' Bu cümle buraya yazdığımız kadar masum olsa neyse. Buraya yazmadığımız ağır bir küfür ve hakaret boyutu da var.
Tedavi olan arkadaş dayanamayarak 'Fethi Sekin sağlık ocağı ise sizin hastane daha kötü' diyerek tepkisini koyuyor. Serum süresince hastanenin acil bölümündeki tüm alanlardaki sedyelerin tek kullanımlık örtüleri değiştirilmediği için her gelen hastanın aynı sedyeye yatırıldığını, dezenfekte ünitelerinde bulunan kutularda dezenfektan malzemesinin olmadığını söylüyor ve serumu bitince ayrılıyor hastaneden.
Eğer Fırat Üniversitesi hastanesinden bir yetkili bu olayı araştırmak ve aslını öğrenmek isterse aynı zamanda bir STK Başkanı olan bu arkadaşımızın ismini de iletişim numarasını da gazetemizden öğrenebilir ve kendisiyle görüşebilir.
Pandemi sürecinde sağlıkçılara dualar ettik, alkışladık ve hep yanlarında olduk halk olarak. Ancak işini hakkıyla ve severek yapan sağlıkçılarımızı tenzih ederek söylüyoruz ki sayıları az da olsa bazı sağlıkçılarımızın halka hizmeti de geçtik kendi meslektaşlarına ve kader arkadaşlarına yönelik hakaret etmeleri hiç yakışık almadı.
Sadece Fethi Sekin Hastanesi değil, devlet olsun özel olsun hiçbir sağlık kurumu hakkında küçültücü ve itibarını zedeleyici cümleler kurma hakkını kendinde bulamaz, bulmamalı.
Rektör atama gibi yoğun gündem arasında böylesine küçük(!) detayla bakalım ne kadar ilgilenecek ilgililer ve nasıl bir adım atacak yetkililer.
Arkadaş, daha önce de aynı hastalıktan geldiğini ve herhangi bir iyileşme olmadığı için tekrar gelmek zorunda olduğunu söylüyor ve bu itirazdan sonra lütfediliyor ve bir serum takılıyor.
Buraya kadar anlatılanlarda herhangi bir anormallik yok belki. Asıl olay arkadaşımız serumu alırken duyduklarıyla başlıyor. O gün nöbetçi olan ve sorumlu seviyesinde bulunan doktorun ağzından ve mükerreren şu cümleler dökülüyor. 'Fethi Sekin Sağlık ocağındaki doktorlar hiçbir hastaya bakamadan buraya gönderiyorlar.' Bu cümle buraya yazdığımız kadar masum olsa neyse. Buraya yazmadığımız ağır bir küfür ve hakaret boyutu da var.
Tedavi olan arkadaş dayanamayarak 'Fethi Sekin sağlık ocağı ise sizin hastane daha kötü' diyerek tepkisini koyuyor. Serum süresince hastanenin acil bölümündeki tüm alanlardaki sedyelerin tek kullanımlık örtüleri değiştirilmediği için her gelen hastanın aynı sedyeye yatırıldığını, dezenfekte ünitelerinde bulunan kutularda dezenfektan malzemesinin olmadığını söylüyor ve serumu bitince ayrılıyor hastaneden.
Eğer Fırat Üniversitesi hastanesinden bir yetkili bu olayı araştırmak ve aslını öğrenmek isterse aynı zamanda bir STK Başkanı olan bu arkadaşımızın ismini de iletişim numarasını da gazetemizden öğrenebilir ve kendisiyle görüşebilir.
Pandemi sürecinde sağlıkçılara dualar ettik, alkışladık ve hep yanlarında olduk halk olarak. Ancak işini hakkıyla ve severek yapan sağlıkçılarımızı tenzih ederek söylüyoruz ki sayıları az da olsa bazı sağlıkçılarımızın halka hizmeti de geçtik kendi meslektaşlarına ve kader arkadaşlarına yönelik hakaret etmeleri hiç yakışık almadı.
Sadece Fethi Sekin Hastanesi değil, devlet olsun özel olsun hiçbir sağlık kurumu hakkında küçültücü ve itibarını zedeleyici cümleler kurma hakkını kendinde bulamaz, bulmamalı.
Rektör atama gibi yoğun gündem arasında böylesine küçük(!) detayla bakalım ne kadar ilgilenecek ilgililer ve nasıl bir adım atacak yetkililer.