İş Yükümüz Ağır Asli Görevimizi Yerine Getiremiyoruz

Elazığ 23. Bölge Eczacılar Odası Başkanı Uğur Çelik, eczacılar olarak SGK protokollerini uygulamaya çalışırken asli görevlerini yerine getiremediklerini dile getirdi.

16 Aralık Cumartesi günü ilaca yüzde 25 zammın 25 Aralık itibariyle geçerli olacağı açıklanması ilaç temininde krize yol açarken Elazığ 23. Bölge Eczacılar Odası Başkanı Uğur Çelik, yaşanan mağduriyet ve eczacıların yaşadığı sorunlar nedeniyle gazetemize özel açıklamalarda bulundu.
Çelik “Her sene normalde şubat ayında yapılan ilaç kur düzenlemesi son iki senedir ilaç yokluklarının ciddi bir şekilde artmasından dolayı aralık ayında çekiliyor. Bu yıl da 16 Aralık'ta yayınlanan Resmi Gazete'de kur düzenlemesiyle 14 liradan 17 lira 50 kuruşa çekildi. Yüzde 25'lik bir zam yapıldı. Bu belli anlamlarda bir süre pansuman olacaktır. Başta ilaç firmaları olmak üzere ama uzun vadede sürdürülebilir gibi değil. Zaten piyasadaki ilaç bulanamamasının en temel sebeplerinden bir tanesi gerçek kur ile uygulanan kur arasındaki makasın çok artmasından kaynaklanıyor.

ZAM 9 GÜN ÖNCE AÇIKLANANINCA KRİZE YOL AÇTI
Zam tarihinin 9 gün önceden açıklanmasının bir çok sıkıntıya yol açtığını dile getiren Çelik “ İlaç firmaları ve ulusal depolar olmak üzere kendilerine kanunla yüklenmiş olan görevler konusunda aksaklığa sebep oldular. Bu aksaklık nedeniyle vatandaşlarımız 9 günlük ciddi bir mağduriyet yaşadı. Bu mağduriyetin giderilmesi adına başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere daha belirleyici bir düzenleme yapması gerekiyor. Nasıl petrol fiyatları ertesi günden itibaren geçerli oluyorsa vatandaşların da bu tür bir mağduriyet yaşamaması adına böyle bir yöntem denenseydi yaşanan mağduriyet çok daha küçük çaplı atlatabilirdi. Bundan sonraki süreçte sağlık otoritesinden beklediğimiz budur.

TÜRKİYE'DE İLAÇ ÇOK UCUZ
Türkiye'de ilaç fiyat politikasının % 60 seviyesinde tutulmasının sürdürülebilir bir politika olmadığını kaydeden Çelik “ Avrupa'da ilacın en ucuz olduğu Portekiz, Fransa, İspanya, İtalya ve Yunanistan'daki ilaç fiyatlarının ortalaması alınıyor. Bunun üzerine %60'lık bir oran daha belirleniyor. Geldiğimiz noktada 32 lira gerçekçi euro kurundan 17 buçuk liralık kur olarak baz alınması böyle bir sıkıntıya yol açıyor. Özellikle yeni moleküller Türkiye'ye çok çok az giriyor. Çünkü Türkiye'ye bu fiyat uygulandığında diğer yabancı ülkelerde bu fiyattan istiyor. O zamanda ülkemize girmemeye çalışıyorlar. Akıllı ilaçlar dediğimiz örneğin kanser ilaçları ya da yüksek tansiyon ilaçları ya hiç gelmiyor ya da çok sınırlı geliyor. İlaç çok stratejik bir madde, Türkiye'de insanlarımızın da en az Avrupa'daki insanlar kadar sağlıkları değerlidir. Bu nedenle ilaç politikamızın yeniden gözden geçirmek gerekiyor” diye konuştu.

DEVLET YERLİ İLAÇ ÜRETİMİNE DESTEK VERMESİ GEREKİYOR
Türkiye'de başta çocuk antibiyotikleri ve şuruplar olmak üzere birçok ilacın eksikliğini hissedildiğini kaydeden Çelik “ Yerli sanayimizi bu konuda desteklememiz gerekiyor. Dışa bağlılığımızın % 60'lara yakın olduğu bir dönemde bu desteğimiz olmadığı sürece dışa mahkumiyetimiz devam edecektir. Sağlık otoritesinin bu konuda adımlarını atması özellikle ilaç kararnamesi yöntemlerini buna göre belirlemesi gerekiyor.

İLAÇ DEPOLARI TİCARİ KAYGILARI ÖN PLANA ÇIKARDI
İlaç krizinin önüne geçmek adına yerelde görüşmeler yaptıklarını vurgulayan Çelik “ İlaç firmaları ve depolar sağlık gibi hassas bir konuda ticari kaygıları daha ön plana çıkardı. Bizler eczacılar olarak ilaçta gecikmenin nelere yol açabileceğini bilen meslek gruplarının başında geliyoruz. Umarım firma ve depolar kendilerine yüklenen yasal zorunlulukları bundan sonraki süreçte tam manasıyla yerine getirmelerini bekliyoruz.

İŞ YÜKÜMÜZ AĞIR ASLİ GÖREVİMİZİ YERİNE GETİREMİYORUZ
Eczacıların asli görevinin sağlık danışmanı olduğunu belirten başkan Çelik “ İlaç nasıl kullanılır, ne zaman hangi şekilde bunların tavsiyesi yapılması ve hastamıza vakit ayırmamız gereken bir meslek mensubuyuz. Ancak şuan SGK ile yapmış olduğumuz protokollerde ciddi miktarda iş yükü artışımız var. Bu yük nedeniyle asli görevimizi yerine getiremiyoruz. İlaç nasıl ödenir, hangi doktor yazmış, dozu neydi gibi sağlık uygulama tebliği iş yükümüzü artıyor. Bunun için gerekli düzenlemeler yapılmalı” diye aktardı.

İŞSİZ ECZACILAR ORDUSU GÜN GEÇTİKÇE BÜYÜYOR
Türkiye'de şuan 63 eczalık fakültesinde öğrenim verildiğine dikkat çeken Çelik “ Ortalama yılda 4 bin 750 eczacı mezun oluyor. Birçok meslek grubunda olduğu gibi ihtiyaç fazlası mezun verilmesinin birçok işsiz eczacı olmasına yol açıyor. Plansız olarak yapılan fakülte açılmaları bunun en büyük sebeplerinden biridir. Türkiye'de serbest eczacı anlamında istihdam edebileceğimiz yer yok. Türkiye'de ilçeler bazında boşluklar var. Merkezlerde bu yok. Bunlar göz önüne alınarak Sağlık Bakanlığı ve YÖK planlamalarını ona göre yapıyor.

Özel Haber

Bakmadan Geçme