Elazığ'ın İnşaat Mühendisi Tespihçisi

Üniversitede öğrenciyken başladığı tespihçilikten bir daha kopamayan Ömer Faruk Aktağlı, ürettiği özel yapım tespihleri Türkiye'nin birçok farklı şehrinden talep görmesinin yanı sıra genç yaşına rağmen ilimizin beğeni ile işleri takip edilen tespih ustaları arasına girmeyi de başardı.

Ömer Faruk Aktağlı Fırat Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümü mezunu aynı zamanda Tunceli Munzur Üniversitesi'nde Hidrolik ana bilim dalında yüksek lisans öğrencisi. Öğrenciyken başladığı tespihçilikten bir daha kopamadı ve arkadaşı Ahmet ile birbirinden farklı malzemeler ile ürettikleri özel yapım tespihlerle mesleğe farklı bir soluk getirdiler. 7 yıldır tespih işiyle uğraştığını ifade eden Aktağlı“ Üniversiteyi kazandığım ilk yıl ustam Semih Dinçer'in yanına gittim. Orada bu işe gönül verdim. Bir yandan tespihçilik öğrenirken okulumu da ihmal etmedim ve İnşaat mühendisliğini bölümünü bitirdim. Daha sonra bu işte yetenekli olduğumu keşfettim. Tespihçiliğin Osmanlı'dan günümüze uzanan bir sanat olduğunu gördüm ve bu işe devam ettim. İşimi gönülden severek yapıyorum o nedenle İnşaat mühendisliğini yapmamaya karar verdim. Yapmış olduğumuz işin bir sanat olduğunu ve tespihçiliğe gönül verenlere bu işi öğretmek istiyorum” diye konuştu.

Her türlü objeden tespih üretebildiklerini dile getiren Aktağlı “ Eskiden kalma bir abajur, tavla, ya da bir bilezik, hayvansal ürünlerden , ağaç gruplarından aklınıza gelebilecek her türlü objeden tespih yapabiliyoruz. Her ustanın kendine ait bir imzası vardır. İmame, hitame, fren, çivi ve sikkeden oluşuyor. Ben Mevlana'ya karşı bir sevgim olduğundan dolayı semazen ve lale figürlerini daha çok işlemeye çalışıyorum” dedi.

TÜRKİYE'NİN DÖRT BİR YANINDAN SİPARİŞ ALIYORUZ

Özel yapım tespih yaptıklarını ve siparişe göre çalıştıklarını belirten Aktağlı“ Esnaflarımız bize ve işçiliğimize güvenerek bize gönderiyorlar. O malzemeyi alıp kestikten sonra delim, yapım ve son olarak cila atımından sonra sipariş veren esnaflarımıza tespihlerini teslim ediyoruz. Allah'a şükür Türkiye'nin dört bir yanına siparişlerimiz var. Elazığ'da tanınan, beğenilen bir işçiliğimiz oldu. Umarım böyle de devam eder. Arkadaşımla beraber işimizi severek yapıyoruz. Bu şekilde devam edersek Türkiye'de sayılı ustalar arasına girebileceğimizi düşünüyorum” diye aktardı.

ASIL MESLEĞİMİ DUYANLAR ÇOK FARKLI TEPKİLER VERİYOR

İnşaat mühendisliği mezunu olduğunu duyanlardan çok fazla eleştiri aldığını kaydeden Aktağlı “ Çok fazla eleştiride aldım. Bir o kadar da iyi niyetle mutlu olduğum mesleğimi devam etmem konusunda olumlu tepkilerde aldım. İnşaat mühendisliğini ben severek okudum ama; işin içine girince beni soğuttular. Verdiğiniz emeğin karşılığını alamıyorsunuz. Babam ve amcam inşaat sektörüyle uğraşmasına rağmen bir soğuma oldu. Bu işi ileride yapar mıyım yapmaz mıyım bilmiyorum. Orada öğrendiğim bir çok şeyi burada tespih yaparken kullanıyorum. Tespihle de açıkçası bağdaştırıyorum. Bizim şuan yaptığımız da torna mühendisliği, o malzemenin nasıl kullanacağı hangi bıçağın hangi açıyla kullanılacağı, bıçağın hangi şekilde bilenmesi, zımparanın nasıl kullanılması gerektiği bence bu yaptığımda bir mühendisliktir. İnsanlarımızın bu işi bir sanat olarak görmesini istiyorum. O yüzden kullandığım figürleri daha belirgin kullanmaya çalışıyorum” diye konuştu.

Ömer Faruk ile birlikte mesleğe beraber başladığını söyleyen Ahmet Gündoğdu ise “ Ömer ile birlikte seri üretim yapan tespih atölyelerinde çalışmıştık. Ben mesleğe ara verdim asıl mesleğim olan iş makinesi operatörlüğü yapmaya başladım. Ömer kendi yerini açınca gönül verdiğim ve kopamadığım mesleğime seve seve geri döndüm” diye kaydetti.

Özel Haber

Bakmadan Geçme