'ELAZIĞ'IN BUNU KAÇIRMAMASI LAZIM'
Ülke genelinde ilgiyle takip edilen programda Kanal Fırat ve Kanal E Televizyonları Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık, Çay TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Yavuz Bakır, Kanal 1
Ülke genelinde ilgiyle takip edilen programda Kanal Fırat ve Kanal E Televizyonları Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık, Çay TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Yavuz Bakır, Kanal 16 Genel Yayın Yönetmeni Hasan Özdemir'in sorularını cevaplandıran Ak Parti Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, Doğu ve Güneydoğu'nun ekonomik durumu ve ülke gündemiyle ilgili önemli açıklamalar yaptı.
“BÖLGE CİDDİ KAMU YATIRIMLARI ALDI”
Canlı yayında Elazığlılara selam gönderen Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Zeki Akbıyık'ın cazibe merkezleriyle ilgili sorusunu cevaplandırdı. Cazibe merkezi seçilen şehirlere tavsiyelerde bulunan Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, “Son 14 yılda Ak Parti döneminde bölge ciddi bir kamu yatırımı aldı. Kamu olarak ciddi yatırımlar yaptık. Eksik kalan yeterince özel sektör yatırımı gerçekleşmedi bölgede verdiğimiz teşviklere rağmen. Neden gerçekleşmedi güvenlikten, terörden dolayı. Bir süre huzur ortamı oldu hızla yatırımların arttığını gördük. Biz teröre rağmen bölgeler arası farklılıkları bir miktar giderdik. Ama arzu ettiğimiz ölçüde giderilmedi. Batı da ne varsa doğuda da o olacak. Bütün illerimizde belli standartı tüm ülkeye yaymaya çalışıyoruz.
Son teşvikler çok önemli. 6. Bölge teşviklerine ilave olarak diyoruz ki araziyi biz verelim, fabrikayı biz yapalım sen gel makineni kur üretim yap diyoruz. Kuracağın makinenin kredisini al faizsiz kredi verelim sana. Taşınma durumun varsa taşınma desteği verelim diyoruz. Belli unsurlarla ilgili alım yapalım senden diyoruz” dedi.
“ELAZIĞ'IN BUNU KAÇIRMAMASI LAZIM”
Cazibe merkezi seçilen şehirlerarasında yer alan Elazığ'a dikkat çeken Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Bunlar gerçekten çok değerli teşvikler. 23 ilimizde faydalanacak. Özellikle Elazığ gibi belli sanayi alt yapısı olan illerimiz için bunu hiç kaçırmamak lazım. Bütün illerimize şunu tavsiye ediyorum. Ekipler kurun ve tanıtımlar yapın. Sermayeyi cezbetmeye çalışın. Bu tam bir fırsat. Bunun amacı istihdam. Genç nüfusu iyi donanımlı yetiştiriyoruz. Bu fabrikaların amacı gençlere aş iş imkanı sunan istihdam imkanını geliştirmek” ifadelerini kullandı.
“BU HDP'LİLERİN KENDİ TERCİHİDİR”
HDP'lilerin tutuklanmasıyla ilgili açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, dokunulmazlıklarla ilgili mayıs ayında 3 partinin desteğiyle 367'den yüksek oyla mecliste değişiklik yapıldığını söyleyerek, “Bu süreçten sonra sayın Bahçeli gidip ifade verdi. Ak Parti Milletvekillerinden gidip ifade verenler oldu. Bunun sonucunda da gidip milletvekilleri ifadelerini verdiler. HDP ise ben gitmeyeceğim dedi. Bir anlamda yargıyı tanımıyoruz tavrı içine girdiler. Bu bir zorunluluk. Bir hukuk devletiyseniz herkes gidip ifadesini verecek. Adalete kafa tuttular. Sonuçta yargı bir karar verdi. Kolluk kuvvetlerine talimat verdi ve zorla götürüldüler. Bu HDP milletvekillerinin tercihi oldu. Demokratik sistemde bu görüntü hoş değil ama bunu ortaya çıkan HDP'lilerin kendi tercihleridir. Bunun sonucunu hep birlikte takip edeceğiz. Bir itirazı olan varsa hukuk içerisinde itiraz edecek. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti” dedi.
“BÖLGE İNSANI ‘BEN BIKTIM ARTIK' DİYOR”
Bölgedeki vatandaşların çukur siyasetinden bıktığını ve HDP'nin sokağa çıkın çağrısına kulak vermediğini belirten Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “HDP'nin halkı sokağa dökmek için bir takım çağrıları oldu. Bunun karşılık bulmadığını hep birlikte gördük. Hiçbir ilde halkta karşılık olmadığını gördük. Bunu da ibretle izliyoruz. O bölgede bu kadar oy alan bir partinin çağrısının dikkate alınmamasını iyi okumak lazım. Bölge halkı çukur siyasetini tasvip etmiyor. İnsanların sokakları, ekonomisi, istihdam ortamları tahrip oldu. Dolayısıyla çukur siyasetine vatandaşın bir tepkisi var. 15 Temmuzdan sonra bölge insanı eline bayrağını alarak sokağa çıktı. Şırnak'taki Hakkari'deki Diyarbakır'daki bütün bölge insanı sokağa çıktı. İnsanımız çok güzel bir tavır ortaya koydu. Bölge halkı iki terör örgütünü de istemediğini ortaya koydu. Bölge insanı terörle bağlantılı siyasete izin vermiyor. Siyaset yapacaksanız gerçekten siyasetinizi yapın diyor, en büyük zararı ben görüyorum diyor. Ben bıktım artık diyor” ifadelerini kullandı.
“MEZHEP ÇATIŞMASI ATAM BOMBASINDAN DAHA TEHLİKELİ”
Suriye konusunda Türkiye'nin kesinlikle söz hakkı olduğunu ve Türkiye'ye rağmen coğrafyada bir şeylerin yapılamayacağını vurgulayan Cevdet Yılmaz, Türkiye sıradan bir ülke değil. Tarihi olan bir ülke. Bu coğrafyalar bizim vilayetimizdi. Yabancı olduğumuz coğrafya değil. Biz uzun süre bu bölgeyi çatışmaya sürükleyecek fitne tohumlarının atılmasını istemiyoruz. Kalıcı olan bu bölgenin insanları. Kalıcı olan biziz. Ama birileri bu bölgede etnik kavgalar çıkarmak istiyor olabilir. Mezhep çatışmaları atom bombasından daha tehlikelidir. Türkiye bölgeyi çok iyi bilen bir ülke. Türkiye, sınırlarımızın ötesindeki gelişmelere hakim olmazsak kendi geleceğimizi de tam olarak yönetemeyiz diyor. Türkiye'nin Suriye konusuyla meşgul olması son derece normaldir. Bazı müttefiklerimiz Türkiye'nin bu pozisyonunu anlamamaya çalışıyorlar. Bu coğrafyada Türkiye'ye rağmen bir şeyler yapılamaz” dedi.
“CHP'NİN YAN ÇİZDİĞİNİ GÖRÜYORUZ”
Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP'nin yayımladığı parti meclisi bildirisine de büyük tepki gösterdi. Yeni kapı ruhunu hatırlatan Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, CHP'nin bildirideki üslubunun hem yeni kapı ruhuna hem de Ana Muhalefet Partisine yakışmadığının altını çizdi. Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, “Yeni kapı ruhu son derece önemli. Bu bir milli duruştu.
15 Temmuzdan sonra, 15 Temmuz öncesine göre siyasi partilerle diyaloglar arttı. Bu da çok büyük bir kazanım oldu. Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Belli noktalarda birlik ve beraberlik sergileye bilmeliyiz. Ancak CHP'nin son dönemlerde bu güzel kazanımlardan yan çizdiğini görüyoruz. Son dönemdeki üslubu ana muhalefet partisine yakışmayan bir üslup. Yeni kapı ruhuna yakışmayan yeni kapı ruhunu sabote eden bir üslup. Bu CHP'nin tabanı için söz konusu değil. Tabanında hala bunun güçlü bir eğilim olduğuna inanıyorum. Yeni kapı ruhu bitmedi. Yeni kapı sosyal bir tabana sahip. Tepedekiler ne derse desinler milli bir duruş. Bildirgedeki üslup son derece kötü ve düşük bir üslup. Hakaretler, iftiralar sert ve tahrik edici söylemler. Bunlar bir ana muhalefet partisine yakışmıyor. Uygun bir dilde eleştiriler yapıla bilir. Ama bu eleştiri değil. Hakaretle, küfürle, iftirayla düşünceyi birbirine karıştırırsak düşünce özgürlüğüne de yazık etmiş oluruz. Bugünkü bildirgeleri gerçekten son derece üzüntü verici bir bildirge İşi hukuka havale ettik. Keşke hukuka havale edeceğimiz bir üslup olmasaydı. Bunu milletimizin takdirine bırakıyoruz. CHP yeni kapı ruhunu sahiplenemedi. Bunun sonucu sadece hukuki olarak değil siyasi olarak da bedelini ödeyeceklerdir” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE'YE KARŞI BÜYÜK BİR HAKSIZLIK VAR”
Yurt dışının Türkiye'ye karşı olan tutumunu değerlendiren Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, Yurt dışında Türkiye ye karşı büyük bir haksızlık var. Şunu gözlemliyorum, Avrupa'da bir politika var. Koordine edilen bir politika var. Bilinçli yapılıyor. Halkın demokratik direnişinde batı medyası kötü bir sınav verdi. Marjinal bazı guruplar dışında bizim medyamız iyi bir sınav verdi. Batı medyası Türkiye'deki medyanın çok çok gerisine düştü. Hadiseleri çok çarpıttılar. Asıl hedefledikleri Türkiye'nin istikrarı. Recep Tayyip Erdoğan'ın olmadığı Türkiye zayıf düşer. Bunun farkındalar. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımıza saldırıyorlar. Batıda böyle bir bakış gelişti. Biz yeterince kendimizi anlata biliyor muyuz. Maalesef öz eleştiri yapmamız lazım. Yeterli değiliz diye düşünüyoruz. Bir çaba var ama yeterli değil. İstedikleri kadar algı operasyonu yapsınlar hakikat her zaman galip gelir” dedi.
“CHP HALKA GİTMEYE ÇEKİNİYOR”
Başkanlık sistemiyle ilgili son sözü vatandaşın vermesi gerektiğini CHP'nin halka gitmeye çekindiğini belirten Cevdet Yılmaz, “Başkanlık sistemi de idam konusu da anayasa değişikliği gerektiren konular. Başkanlık Sistemi'nde sayın Bahçeli iyi bir açılım yaptı. Ak Parti seçimlerde bunu halkımıza soralım diyen bir parti. Ama mecliste bunu yapacak bir çoğunluğumuz yok. Ama Bahçeli bunu halkın oyuna suna bileceğimizi söyledi. Ama başkanlık sisteminin modeli tam olarak belli olmuş değil. Kısa bir süre sonra istişarelerle birlikte toplumun önüne somut bir model koyulacaktır. Bu konu uzlaşma gerektiren bir konu. Önce meclis tartışacaktır daha sonra halkımıza gidilecektir. Halk yanlış yapmaz. Seçimle gelen seçimle gitsin diyen CHP halkımıza gitmeye çekiniyor. Niçin çekiniyorsunuz. Halkımıza soralım. Son sözü millet söyleyecek. Bu konu uzun yıllardır tartışılıyor. Buna bir nokta koymamız lazım. Çok yönlü terör tehditleriyle karşılaşıyoruz. Güçlü bir yönetim sistemine ihtiyacımız var. Son sözü halk söylesin” ifadelerini kullandı.
“FETÖ'NÜN BELİ KIRILDI AMA BİTMEDİ”
Darbe girişimine değinen ve ülkenin uçurumun kıyısından döndüğünü belirten Cevdet Yılmaz, “FETÖ başarılı olsaydı ülke belki iç savaşa sürüklenecekti. Yönetilemez bir hale gelecekti. Türkiye uçurumun kıyısından döndü. Devlet yapısından bu hain örgütü temizleyelim. Dış uluslarla bağlantılı bir şekilde çalışan bu örgütü kendi kurumlarımızdan arındıralım diyoruz. İkincisi kurumsal reformlar yapalım diyoruz. Bugün FETÖ'cü gider yarın başka bir örgüt gelir. Kurumsal reformlarla bundan sonra bunun yaşanmaması için çalışıyoruz. Mağduriyet söylemleri özellikle CHP'nin ortaya koyduğu bir yapı. Bu AK Parti'yi hedef alma ve siyasi rant devşirmedir. CHP'nin yapmaya çalıştığı budur. CHP bunu PKK'da da FETÖ'de de yapıyor. Kusura bakmasınlar Türkiye çok büyük tehlikelerle karşı karşıya kaldı. Bunlarla karşılaştıktan sonra hala bu edebiyatı yapıyor olmaları gerçekten ibret almamız gereken bir durum. FETÖ'nün beli kırıldı ama bitti mi mücadele bitmedi. Mücadelenin devam etmesi lazım. Ekonomik geleceğimiz açısından tarafsız bir yargı hayati bir ihtiyacımız. Türkiye 15 Temmuz öncesine göre çok daha güçlü bir durumda. Türkiye'nin artık eski yüklerinden arındığını görüyoruz. Bu yapılar temizlendikçe uzun vadede çok daha sağlıklı bir bünyeye kavuşacağız” dedi.
“2016'YI YÜZDE 3 BÜYÜME İLE TAMAMLAYACAĞIZ”
Ekonomideki son durumu da değerlendiren Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, küresel krize rağmen bütün bu olumsuzluklara rağmen 2016'yı yüzde 3 civarında büyüme ile tamamlayacağız. 2017'den itibaren bütün bu yüklerimizden de arınmış olarak çok daha hızlı bir performans göstereceğiz. Büyüme odaklı çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
“BÖLGE CİDDİ KAMU YATIRIMLARI ALDI”
Canlı yayında Elazığlılara selam gönderen Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Zeki Akbıyık'ın cazibe merkezleriyle ilgili sorusunu cevaplandırdı. Cazibe merkezi seçilen şehirlere tavsiyelerde bulunan Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, “Son 14 yılda Ak Parti döneminde bölge ciddi bir kamu yatırımı aldı. Kamu olarak ciddi yatırımlar yaptık. Eksik kalan yeterince özel sektör yatırımı gerçekleşmedi bölgede verdiğimiz teşviklere rağmen. Neden gerçekleşmedi güvenlikten, terörden dolayı. Bir süre huzur ortamı oldu hızla yatırımların arttığını gördük. Biz teröre rağmen bölgeler arası farklılıkları bir miktar giderdik. Ama arzu ettiğimiz ölçüde giderilmedi. Batı da ne varsa doğuda da o olacak. Bütün illerimizde belli standartı tüm ülkeye yaymaya çalışıyoruz.
Son teşvikler çok önemli. 6. Bölge teşviklerine ilave olarak diyoruz ki araziyi biz verelim, fabrikayı biz yapalım sen gel makineni kur üretim yap diyoruz. Kuracağın makinenin kredisini al faizsiz kredi verelim sana. Taşınma durumun varsa taşınma desteği verelim diyoruz. Belli unsurlarla ilgili alım yapalım senden diyoruz” dedi.
“ELAZIĞ'IN BUNU KAÇIRMAMASI LAZIM”
Cazibe merkezi seçilen şehirlerarasında yer alan Elazığ'a dikkat çeken Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Bunlar gerçekten çok değerli teşvikler. 23 ilimizde faydalanacak. Özellikle Elazığ gibi belli sanayi alt yapısı olan illerimiz için bunu hiç kaçırmamak lazım. Bütün illerimize şunu tavsiye ediyorum. Ekipler kurun ve tanıtımlar yapın. Sermayeyi cezbetmeye çalışın. Bu tam bir fırsat. Bunun amacı istihdam. Genç nüfusu iyi donanımlı yetiştiriyoruz. Bu fabrikaların amacı gençlere aş iş imkanı sunan istihdam imkanını geliştirmek” ifadelerini kullandı.
“BU HDP'LİLERİN KENDİ TERCİHİDİR”
HDP'lilerin tutuklanmasıyla ilgili açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, dokunulmazlıklarla ilgili mayıs ayında 3 partinin desteğiyle 367'den yüksek oyla mecliste değişiklik yapıldığını söyleyerek, “Bu süreçten sonra sayın Bahçeli gidip ifade verdi. Ak Parti Milletvekillerinden gidip ifade verenler oldu. Bunun sonucunda da gidip milletvekilleri ifadelerini verdiler. HDP ise ben gitmeyeceğim dedi. Bir anlamda yargıyı tanımıyoruz tavrı içine girdiler. Bu bir zorunluluk. Bir hukuk devletiyseniz herkes gidip ifadesini verecek. Adalete kafa tuttular. Sonuçta yargı bir karar verdi. Kolluk kuvvetlerine talimat verdi ve zorla götürüldüler. Bu HDP milletvekillerinin tercihi oldu. Demokratik sistemde bu görüntü hoş değil ama bunu ortaya çıkan HDP'lilerin kendi tercihleridir. Bunun sonucunu hep birlikte takip edeceğiz. Bir itirazı olan varsa hukuk içerisinde itiraz edecek. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti” dedi.
“BÖLGE İNSANI ‘BEN BIKTIM ARTIK' DİYOR”
Bölgedeki vatandaşların çukur siyasetinden bıktığını ve HDP'nin sokağa çıkın çağrısına kulak vermediğini belirten Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “HDP'nin halkı sokağa dökmek için bir takım çağrıları oldu. Bunun karşılık bulmadığını hep birlikte gördük. Hiçbir ilde halkta karşılık olmadığını gördük. Bunu da ibretle izliyoruz. O bölgede bu kadar oy alan bir partinin çağrısının dikkate alınmamasını iyi okumak lazım. Bölge halkı çukur siyasetini tasvip etmiyor. İnsanların sokakları, ekonomisi, istihdam ortamları tahrip oldu. Dolayısıyla çukur siyasetine vatandaşın bir tepkisi var. 15 Temmuzdan sonra bölge insanı eline bayrağını alarak sokağa çıktı. Şırnak'taki Hakkari'deki Diyarbakır'daki bütün bölge insanı sokağa çıktı. İnsanımız çok güzel bir tavır ortaya koydu. Bölge halkı iki terör örgütünü de istemediğini ortaya koydu. Bölge insanı terörle bağlantılı siyasete izin vermiyor. Siyaset yapacaksanız gerçekten siyasetinizi yapın diyor, en büyük zararı ben görüyorum diyor. Ben bıktım artık diyor” ifadelerini kullandı.
“MEZHEP ÇATIŞMASI ATAM BOMBASINDAN DAHA TEHLİKELİ”
Suriye konusunda Türkiye'nin kesinlikle söz hakkı olduğunu ve Türkiye'ye rağmen coğrafyada bir şeylerin yapılamayacağını vurgulayan Cevdet Yılmaz, Türkiye sıradan bir ülke değil. Tarihi olan bir ülke. Bu coğrafyalar bizim vilayetimizdi. Yabancı olduğumuz coğrafya değil. Biz uzun süre bu bölgeyi çatışmaya sürükleyecek fitne tohumlarının atılmasını istemiyoruz. Kalıcı olan bu bölgenin insanları. Kalıcı olan biziz. Ama birileri bu bölgede etnik kavgalar çıkarmak istiyor olabilir. Mezhep çatışmaları atom bombasından daha tehlikelidir. Türkiye bölgeyi çok iyi bilen bir ülke. Türkiye, sınırlarımızın ötesindeki gelişmelere hakim olmazsak kendi geleceğimizi de tam olarak yönetemeyiz diyor. Türkiye'nin Suriye konusuyla meşgul olması son derece normaldir. Bazı müttefiklerimiz Türkiye'nin bu pozisyonunu anlamamaya çalışıyorlar. Bu coğrafyada Türkiye'ye rağmen bir şeyler yapılamaz” dedi.
“CHP'NİN YAN ÇİZDİĞİNİ GÖRÜYORUZ”
Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP'nin yayımladığı parti meclisi bildirisine de büyük tepki gösterdi. Yeni kapı ruhunu hatırlatan Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, CHP'nin bildirideki üslubunun hem yeni kapı ruhuna hem de Ana Muhalefet Partisine yakışmadığının altını çizdi. Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, “Yeni kapı ruhu son derece önemli. Bu bir milli duruştu.
15 Temmuzdan sonra, 15 Temmuz öncesine göre siyasi partilerle diyaloglar arttı. Bu da çok büyük bir kazanım oldu. Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Belli noktalarda birlik ve beraberlik sergileye bilmeliyiz. Ancak CHP'nin son dönemlerde bu güzel kazanımlardan yan çizdiğini görüyoruz. Son dönemdeki üslubu ana muhalefet partisine yakışmayan bir üslup. Yeni kapı ruhuna yakışmayan yeni kapı ruhunu sabote eden bir üslup. Bu CHP'nin tabanı için söz konusu değil. Tabanında hala bunun güçlü bir eğilim olduğuna inanıyorum. Yeni kapı ruhu bitmedi. Yeni kapı sosyal bir tabana sahip. Tepedekiler ne derse desinler milli bir duruş. Bildirgedeki üslup son derece kötü ve düşük bir üslup. Hakaretler, iftiralar sert ve tahrik edici söylemler. Bunlar bir ana muhalefet partisine yakışmıyor. Uygun bir dilde eleştiriler yapıla bilir. Ama bu eleştiri değil. Hakaretle, küfürle, iftirayla düşünceyi birbirine karıştırırsak düşünce özgürlüğüne de yazık etmiş oluruz. Bugünkü bildirgeleri gerçekten son derece üzüntü verici bir bildirge İşi hukuka havale ettik. Keşke hukuka havale edeceğimiz bir üslup olmasaydı. Bunu milletimizin takdirine bırakıyoruz. CHP yeni kapı ruhunu sahiplenemedi. Bunun sonucu sadece hukuki olarak değil siyasi olarak da bedelini ödeyeceklerdir” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE'YE KARŞI BÜYÜK BİR HAKSIZLIK VAR”
Yurt dışının Türkiye'ye karşı olan tutumunu değerlendiren Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, Yurt dışında Türkiye ye karşı büyük bir haksızlık var. Şunu gözlemliyorum, Avrupa'da bir politika var. Koordine edilen bir politika var. Bilinçli yapılıyor. Halkın demokratik direnişinde batı medyası kötü bir sınav verdi. Marjinal bazı guruplar dışında bizim medyamız iyi bir sınav verdi. Batı medyası Türkiye'deki medyanın çok çok gerisine düştü. Hadiseleri çok çarpıttılar. Asıl hedefledikleri Türkiye'nin istikrarı. Recep Tayyip Erdoğan'ın olmadığı Türkiye zayıf düşer. Bunun farkındalar. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımıza saldırıyorlar. Batıda böyle bir bakış gelişti. Biz yeterince kendimizi anlata biliyor muyuz. Maalesef öz eleştiri yapmamız lazım. Yeterli değiliz diye düşünüyoruz. Bir çaba var ama yeterli değil. İstedikleri kadar algı operasyonu yapsınlar hakikat her zaman galip gelir” dedi.
“CHP HALKA GİTMEYE ÇEKİNİYOR”
Başkanlık sistemiyle ilgili son sözü vatandaşın vermesi gerektiğini CHP'nin halka gitmeye çekindiğini belirten Cevdet Yılmaz, “Başkanlık sistemi de idam konusu da anayasa değişikliği gerektiren konular. Başkanlık Sistemi'nde sayın Bahçeli iyi bir açılım yaptı. Ak Parti seçimlerde bunu halkımıza soralım diyen bir parti. Ama mecliste bunu yapacak bir çoğunluğumuz yok. Ama Bahçeli bunu halkın oyuna suna bileceğimizi söyledi. Ama başkanlık sisteminin modeli tam olarak belli olmuş değil. Kısa bir süre sonra istişarelerle birlikte toplumun önüne somut bir model koyulacaktır. Bu konu uzlaşma gerektiren bir konu. Önce meclis tartışacaktır daha sonra halkımıza gidilecektir. Halk yanlış yapmaz. Seçimle gelen seçimle gitsin diyen CHP halkımıza gitmeye çekiniyor. Niçin çekiniyorsunuz. Halkımıza soralım. Son sözü millet söyleyecek. Bu konu uzun yıllardır tartışılıyor. Buna bir nokta koymamız lazım. Çok yönlü terör tehditleriyle karşılaşıyoruz. Güçlü bir yönetim sistemine ihtiyacımız var. Son sözü halk söylesin” ifadelerini kullandı.
“FETÖ'NÜN BELİ KIRILDI AMA BİTMEDİ”
Darbe girişimine değinen ve ülkenin uçurumun kıyısından döndüğünü belirten Cevdet Yılmaz, “FETÖ başarılı olsaydı ülke belki iç savaşa sürüklenecekti. Yönetilemez bir hale gelecekti. Türkiye uçurumun kıyısından döndü. Devlet yapısından bu hain örgütü temizleyelim. Dış uluslarla bağlantılı bir şekilde çalışan bu örgütü kendi kurumlarımızdan arındıralım diyoruz. İkincisi kurumsal reformlar yapalım diyoruz. Bugün FETÖ'cü gider yarın başka bir örgüt gelir. Kurumsal reformlarla bundan sonra bunun yaşanmaması için çalışıyoruz. Mağduriyet söylemleri özellikle CHP'nin ortaya koyduğu bir yapı. Bu AK Parti'yi hedef alma ve siyasi rant devşirmedir. CHP'nin yapmaya çalıştığı budur. CHP bunu PKK'da da FETÖ'de de yapıyor. Kusura bakmasınlar Türkiye çok büyük tehlikelerle karşı karşıya kaldı. Bunlarla karşılaştıktan sonra hala bu edebiyatı yapıyor olmaları gerçekten ibret almamız gereken bir durum. FETÖ'nün beli kırıldı ama bitti mi mücadele bitmedi. Mücadelenin devam etmesi lazım. Ekonomik geleceğimiz açısından tarafsız bir yargı hayati bir ihtiyacımız. Türkiye 15 Temmuz öncesine göre çok daha güçlü bir durumda. Türkiye'nin artık eski yüklerinden arındığını görüyoruz. Bu yapılar temizlendikçe uzun vadede çok daha sağlıklı bir bünyeye kavuşacağız” dedi.
“2016'YI YÜZDE 3 BÜYÜME İLE TAMAMLAYACAĞIZ”
Ekonomideki son durumu da değerlendiren Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, küresel krize rağmen bütün bu olumsuzluklara rağmen 2016'yı yüzde 3 civarında büyüme ile tamamlayacağız. 2017'den itibaren bütün bu yüklerimizden de arınmış olarak çok daha hızlı bir performans göstereceğiz. Büyüme odaklı çalışmalarımız devam ediyor” dedi.