DOĞRU YAPANI KOVMUYORLAR HOCAM
Hayati derecede önelim maçlarından birine çıkan Elazığspor sahasında farklı kazanarak derin bir nefes aldı
Hayati derecede önelim maçlarından birine çıkan Elazığspor sahasında farklı kazanarak derin bir nefes aldı. Göztepe gibi ligin flaş takımlarında birini 5-2 gibi tarihi bir skor ile mağlup eden takımımız, oynadığı futbol ile hem kalitesini konuşturdu hem de haftalar sonra doğru hamleler ile eleştirilere kulak verdi. Tek üzücü nokta yumurtanın son haddine ulaşmasını beklemek olmuştu.
Aslında var olanın ortaya çıktığı bu performans beni yanıltmadı. Bayram Hoca'nın son şansı, futbolcular Hoca'ları için oynadı tezlerinden ziyade, doğru kadro seçimi, doğru diziliş, doğru oyun taktiği ve kazanma arzusu gibi etkenlere bakmak daha anlamlı diye düşünüyorum. Ortaya konan performansın bu maça özgü olmadığını saydığım etkenler ile anlamak zor olmasa gerek. Bayram Hoca bu anlayış ile devam ederse koltuğunu sağlamlaştırır diye düşünüyorum. En büyük eksiği olan rehavet O'nu yanlışlara sevk etmezse eğer, tekrar eski düzene dönmez ise eğer başarı kendiliğinden gelecektir. Üç önemli faktör olan, doğru oyuncuları doğru mevkide oynatmak, oyunu dar alanda oynatıp takım boyunu kısa tutmak ve kazanma isteğini üst seviyede tutmak öğeleri, asla bozulmamalı diye düşünüyorum. Bu etkenlerle birlikte; savaşan ve oyun kuran ön liberolar, hızlı ve yaratıcı kanat oyuncuları, savunmada kademeli ve mücadeleci oyuncular, forvette gol koklayan güçlü santrafor her maça üç puan parolasının anahtarları olacaktır.
Traore, Youseff, Çağrı,Tom ve Kehinde'nin üst düzey performans gösterdiği bu müsabakada farklı kazanmamak mümkün değildi. Cajiç ve Çağlar'ın ümit verdiği geri kalan savunma oyuncularımıza çok iş düşmediği gözden kaçmazken, 8-9 oyuncunun form grafiklerinin yukarıda olması en sevindirici husus olsa gerek. 5-2 kazanmamıza rağmen eksik noktalarımız da vardı, değinmemek doğru değil diye düşünüyorum. Yediğimiz golde yerini kaybeden, kademe anlayışını yitiren Mehmet Yiğit kendisine yakışmayan büyük bir hata yaptı. İkinci yarı tempoyu düşüren takımımızda sarı kartı olan Traore'yi hesap edemeyip Çağrı'yı oyundan almak hataydı. Akabinde Traore'nin de oyundan alınması orta sahayı bayağı yumuşattı. Yediğimiz ikinci gol de bu hatanın ürünüydü. İkinci yarının başında Berk ile tarihi fark yakalayabilirdik diye düşünüyorum. Ayrıca, Alparslan'ın düşük temposu ve soğuk duruşu gözlerden kaçmadı. Bu kapasitesi ile değil oynamak, ilk 18'e bile girmesi çok zor görünüyor.
Ligin altının kaynağı bu haftalarda 3-4 maç üst üste seri yakalamanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bandırma Spor deplasmanına gidecek olan takımımızın mutlak üç puan ile dönmesini uzak ihtimal olarak görmemekle birlikte, puantaj da rakibimiz ile oynadığımız unutulmamalıdır.
Son bir mesajım da sayın Bektaş'a olacak. Doğru söyleyenin dokuz köyden kovulduğu ancak doğru yapanın asla kovulmadığı bir şehirde teknik direktörlük yapmak herkese nasip olmaz. Doğrulara devam, kazanmaya devam!!!!!
SAYGILARIMLA
Aslında var olanın ortaya çıktığı bu performans beni yanıltmadı. Bayram Hoca'nın son şansı, futbolcular Hoca'ları için oynadı tezlerinden ziyade, doğru kadro seçimi, doğru diziliş, doğru oyun taktiği ve kazanma arzusu gibi etkenlere bakmak daha anlamlı diye düşünüyorum. Ortaya konan performansın bu maça özgü olmadığını saydığım etkenler ile anlamak zor olmasa gerek. Bayram Hoca bu anlayış ile devam ederse koltuğunu sağlamlaştırır diye düşünüyorum. En büyük eksiği olan rehavet O'nu yanlışlara sevk etmezse eğer, tekrar eski düzene dönmez ise eğer başarı kendiliğinden gelecektir. Üç önemli faktör olan, doğru oyuncuları doğru mevkide oynatmak, oyunu dar alanda oynatıp takım boyunu kısa tutmak ve kazanma isteğini üst seviyede tutmak öğeleri, asla bozulmamalı diye düşünüyorum. Bu etkenlerle birlikte; savaşan ve oyun kuran ön liberolar, hızlı ve yaratıcı kanat oyuncuları, savunmada kademeli ve mücadeleci oyuncular, forvette gol koklayan güçlü santrafor her maça üç puan parolasının anahtarları olacaktır.
Traore, Youseff, Çağrı,Tom ve Kehinde'nin üst düzey performans gösterdiği bu müsabakada farklı kazanmamak mümkün değildi. Cajiç ve Çağlar'ın ümit verdiği geri kalan savunma oyuncularımıza çok iş düşmediği gözden kaçmazken, 8-9 oyuncunun form grafiklerinin yukarıda olması en sevindirici husus olsa gerek. 5-2 kazanmamıza rağmen eksik noktalarımız da vardı, değinmemek doğru değil diye düşünüyorum. Yediğimiz golde yerini kaybeden, kademe anlayışını yitiren Mehmet Yiğit kendisine yakışmayan büyük bir hata yaptı. İkinci yarı tempoyu düşüren takımımızda sarı kartı olan Traore'yi hesap edemeyip Çağrı'yı oyundan almak hataydı. Akabinde Traore'nin de oyundan alınması orta sahayı bayağı yumuşattı. Yediğimiz ikinci gol de bu hatanın ürünüydü. İkinci yarının başında Berk ile tarihi fark yakalayabilirdik diye düşünüyorum. Ayrıca, Alparslan'ın düşük temposu ve soğuk duruşu gözlerden kaçmadı. Bu kapasitesi ile değil oynamak, ilk 18'e bile girmesi çok zor görünüyor.
Ligin altının kaynağı bu haftalarda 3-4 maç üst üste seri yakalamanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bandırma Spor deplasmanına gidecek olan takımımızın mutlak üç puan ile dönmesini uzak ihtimal olarak görmemekle birlikte, puantaj da rakibimiz ile oynadığımız unutulmamalıdır.
Son bir mesajım da sayın Bektaş'a olacak. Doğru söyleyenin dokuz köyden kovulduğu ancak doğru yapanın asla kovulmadığı bir şehirde teknik direktörlük yapmak herkese nasip olmaz. Doğrulara devam, kazanmaya devam!!!!!
SAYGILARIMLA