Birliği Güçlendirme Vakti

Ak Parti Elazığ Belediye Başkan adayını geçtiğimiz pazar günü Haliç Kongre merkezinde açıkladı.

TAKİP ET

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elini kaldırarak ve “Elazığ'da mevcut Belediye Başkanımız Şahin Şerifoğulları ile durmak yok yola devam diyoruz” sözleriyle kamuoyuna duyurulan Şahin Şerifoğulları, salı günü ilimize geldi.

Havaalanında yoğun bir sevgi seli ile karşılanan ve yol boyu tezahüratlar ve sloganlarla önü kesilen Başkan Şerifoğulları'nın konvoyu, iki saatte Ak Parti il binasına anca ulaşabildi.

Havaalanı konuşması, parti balkon konuşması ve parti basın toplantısında çok güzel birlik ve beraberlik mesajları verildi. Zaten günler öncesinde başkanı atanan SKM toplantısı yapıldı ve çalışmaların planlaması görüşüldü.

İl başkanı, milletvekilleri, Belediye başkanı ve partinin yetkili tüm organlarıyla gerçekleştirilen başarılı ve verimli toplantıda istişareler yapıldı, görüşler ortaya kondu.

Herkesin hedefi seçim kazanmak ve bunun için yoğun gayret göstermekti. Ancak toplantı sonrası öyle bir tablo sergilendi ki sanki Ak Parti'de bölgesel bir ayrışma, rekabet ve çekememezlik algısı oluşturulmaya çalışıldı.

Ak Partinin ruhunda, genlerinde ve müstebatında bölgeselciliğe yer yok. İnançlarından aldığı referanslar da zaten buna engel. Durum bu olmasına rağmen, belirli bir bölgeden isimlerin yine belirli ilçe ve beldelere giderek siyasi çalışma yapma adına belirli mahfillerde farklı yorumlanabilecek ve karşı adımı getirebilecek bir tablo ortaya koymaları çok doğru bir davranış olmadı gibi.

Elbette aday adaylarının aday gösterilmese bile siyasi çalışma yapması doğrudur ve hatta elzemdir. Elbette kendileri aday gösterilmese bile inandıkları davanın muzafferiyeti adına çalışmalara katkı sunması gerekir ve bu erdemli de bir davranış olur.

Ancak belirli bölgenin isimleri yine belirli bölgelerde tesadüf olmadığı çok ortada olacak bir şekilde bölgesel güç gösterisinde bulunulması, buna yönelik bir mesaj verilme gayreti, şehrin birlik ve beraberliğine zarar verebileceği gibi Ak Parti'nin tabanında hoş karşılanmayan bir durum ortaya koyabilir.

Basit bir olayın büyüme ve şehrin huzur ve güvenini bozmaya evrilebilme karakterini de düşünerek, herkesin az da olsa var olan birtakım kırgınlıkları körükleyecek ve büyütecek adımlar atma yerine, yola daha güçlü bir şekilde devam edilmesi yönünde gayret göstermesi gerekir.

Akl-ı selim dava anlayışı da vaktin vacibi de bunu gerektirir.

Bakmadan Geçme