BİR HAFTADA 9 PUAN…

 

Bayram Bektaş'ın gelişine kimse itiraz edemezdi şu ortamda… Özellikle Malatya ve Sivas maçlarında 10 kişi kalan rakiplerine oyun ve pozisyon üstünlüğü sağlayamayan Ogün Temizkanoğlu'nun ayrılması kadar normaldi Bektaş'ın gelişi… Bu takımın ana iskeletini kendisi oluşturmuştu. Oyuncularını ve camiayı iyi tanıyordu. Transfer yasağının olduğu ve eksi puan cezalarının geldiği bir dönemde yeniden bir maceraya atılmanın anlamı yoktu. Yabancı bir teknik adamın camiayı ve takımı tanıması zaman alacaktı çünkü... Yönetim kurulu hızlı ve akılcı hareket etmeliydi ve öyle de oldu. Bayram Bektaş'la anlaşma sağlandı.

***

Rakip bizden farklı sayılmazdı. Sezon öncesi transfer tahtasını açamayan, maddi problemlerle boğuşan bir ekipti Mersin İ.Y… Kadrosunda Serol, Güven, Tita, Pedriel ve Sinan Kaloğlu gibi tecrübeli ve bu yükün altından kalkabilecek isimlere sahiplerdi. Ligin 8. haftasında iç sahada alınan Balıkesirspor mağlubiyetinden sonra teknik direktör değişikliğine gittiler ve Yusuf Şimşek ile anlaştılar. Sonrasında oynanan 2 maçta da mağlubiyet yüzü görmediler. Elazığ'a da puan veya puanlar almak için gelmişlerdi. Sahaya ideal kadrolarıyla çıktılar. Kalede Mihaylov, stoperde Gökhan ve Serol, sağ bekte Abdulkadir, sol bekte Nurullah, ön liberoda Hakan ve Güven Varol, sol açıkta Tolga, sağ açıkta Mahmut, forvet arkasında Tita ve ileride ise Pedriel şeklinde başladılar.

***

Tom ve Mehmet Yiğit'in cezalı oluşları en büyük dezavantaj olarak görülüyordu. Bayram hocanın kafasındaki formasyonun ne olduğu da belirleyici olacaktı. Temizkanoğlu'nun sisteminde oynamalar yapacak mıydı? En çok merak edilen konu buydu. İki önemli oyuncunun eksikliğini hangi isimlerle dolduracaktı. Esame listelerine baktığımızda Mehmet Yiğit'in yerine Binya, Tom'un yerine ise Berk'le başladığını gördük. Ali Fırat'ı yine sağ bekte, Bilgiç'i ise sol önde değerlendirecekti. Çağrı yine tek ön liberoda, Kayalı ve Traore ise bildiğimiz gibi orta alanda ikili olarak yer alacaktı. Anlaşılan o ki Bayram hoca takımın ayarlarıyla oynamak istememişti.

***

Maça coşkulu bir giriş yaptık. Henüz 7. dakikada Berk'in uzaklardan şutu direkten döndü. 5 dakika sonra Ömer'in asistinde orta alandan ceza sahasına sürpriz bir koşu yapan Çağrı takımımızı öne geçirdi. Pedriel'in kafasının direkten döndüğü 45+1. dakikaya kadar rakibe alan bırakmadık. İkinci devreye Sinan Kaloğlu'nu alarak başladı Yusuf Şimşek… İstediğimiz hücum organizasyonlarını yapamadığımız 45-60. dakikalar arasında biri direkten dönen iki net gol pozisyonu verdik rakibe… İlk yarıdaki ritmini kaybeden takımının orta alandaki etkinliğini arttırmak için Ömer'i kenara alıp Lamjed'i içeri atarak hamle yaptı Bayram hoca… Bu değişiklikten 4 dakika sonra Bilgiç'in şık golüyle farkı ikiye çıkardık. Direnci kırılan Mersin takımının fişini günün yıldız isimlerinden Berk çekti ve maç 3-0'lık üstünlüğümüzle sona erdi.

***

Büyük resme baktığımızda Binya'nın maç eksiğine rağmen aksamadığını söyleyebiliriz. Kalkan her zaman ki gibi kendi standardını ortaya koydu. Beklerimizden Ali Fırat yaptığı yerinde hamleler ve mücadelesiyle Göztepe maçındaki parlak futbolunu hatırlattı. Onur Güney ikinci yarıda kale direğimizden dönen ıska geçtiği top hariç fena bir performans sergilemedi. Çağrı tek ön liberoya alındığından beri hep üstüne koyarak oynuyor. Ceza sahasına yaptığı sürpriz koşular ve yardım savunmasında aldığı sorumluluklar kusursuzdu. Kayalı ve Traore ise çıkana kadar çok sayıda pas arası yaptılar. Özellikle Traore rakiplerine fizik üstünlüğünü kabul ettirdi. Kayalı, merkez bölgedeki pas istasyonunun en önemli parçası olduğu için arada yaptığı hatalı işler göze batabiliyor. Ama genel olarak ikili oyunlarıyla ve dikine kat edişleriyle rakip savunmayı oldukça zorladı. Berk ve Bilgiç'e ayrı bir parantez açmak lazım… Tom'un varlığında hep sağ kanadı kullanan takım, Ali Fırat'ın beke gelip, Bilgiç'in sol öne kaymasıyla yeni bir hücum opsiyonu kazandı. Oyun zekası ve atlet özellikleriyle nerede görev verilse hakkını fazlasıyla veren bir Bilgiç izlemeye devam ediyoruz. Bektaş'ın gelişiyle çıkışa geçmesi beklenen Berk ise daha ilk maçtan reaksiyon gösterdi. Enerjisini sonuna kadar kullandı ve attığı şık golle günün yıldızı oldu. En sorunlu mevkiimiz olarak kabul edilen forvet bölgesinde Kenan ve Ümit'in kadro dışı kalmasından sonra alternatifsiz hale gelen Ömer Yıldız, ceza sahası içinde etkili olamamasına rağmen sırtı kaleye dönük oyunları, kanat hücumcularını pozisyona sokması ve stoperlere kurduğu baskı ile takımına katkı veriyor. En azından devre arasına kadar bu çizgisinin altına düşmemesi gerekiyor.

Bayram hocanın gelişiyle iade edilen 6 puanın üzerine kazanılan bu maç, bir haftada '9 puan' anlamına geliyor. Bundan sonrası için önümüz açık… Şimdi yeniden başlama zamanı…