16 yaralı aile
24 Ocak depreminin yıldönümüne yaklaştığımız bu günlerde, depremin aramızdan alıp götürdüğü insanlarımız kadar, geride bıraktıkları acıları ve hüzünleri de unutmamak gerek.
O gece hepimiz çok korttuk ve kendimizi dışarı attık. Bir çoğumuz da güvenli binalarımızda sadece sarsıldık. Birilerimiz de sarılacak birini aradı ve buldu.
Ancak bizler kadar şanslı olmayanlar, yokluğun ve yoksulluğun verdiği çaresizlikle çürük olduklarını bile bile oturdukları evin enkazında kalan ve bunu hayatıyla ödeyen insanlarımız da vardı.
37 canımızı 24 Ocak’ta yitirmiştik. 37 vefat, 16 aileyi dağladı ve dağıttı. Kimi babasını, kimi annesini, kimi çocuğunu kaybetti o gece.
Arama kurtarma çalışmalarıyla mucizeler de gerçekleşerek saatler sonra enkazdan sağ çıkarılan ve ilk çıkarıldığı anda başörtüsünü düzelten ninelerimiz de vardı. Ama onlar kadar şanslı olmayanlar da vardı ne yazık ki…
24 Ocak depremi esnasında 16 aileye mensup vefat eden hemşerilerimiz oldu. Birçoğu evlerini kaybederken 16 ailemiz hem evlerini hem de aile fertleri arasından canlarını kaybetti.
16 ailenin hemen hepsi hem madden hem de manen mağdur durumda. Zaten varlıklı olmuş olsalardı depremde yerle yeksan olan evlerde otururlar mıydı?
Bu şehir ve bu devlet 16 aileyi, 24 Ocak’ta yeniden ziyaret edecek ve acılarını bir kez daha paylaşacaklar. Bakanlar, valimiz, milletvekillerimiz ve daha birçok STK’larımız bu ailelerimizi unutmayacaklar.
Umarız bu ziyaretler asla hafızalardan silinmeyecek ve belki her gün daha da korlaşacak acıyı unutturmaya matuf soyut ziyaretlerle kalmaz.
Ve umarız devletimiz, bu 16 mağdur ve mazlum ailemizi, hem manen hem de madden kucaklar. Ve yine umarız bu ailelere, devletimiz verecekleri konuttan para istemez ve acıları bir nebze de olsa hafifletecek bir müjde ile kapılarını çalar..
Devletimiz bunu yapacak güçte ve kudrette mi? Elbette ki evet…